Artık değilsin traducir portugués
1,864 traducción paralela
Artık değilsin.
Já não sou.
Hamileymişsin ama artık değilsin.
Estavas grávida. Agora não estás.
Artık sır saklamak zorunda değilsin.
Não precisas de continuar a guardar segredo.
Sen artık Sam değilsin.
Já não és o Sam.
Sen artık Dr. X değilsin, sen de artık smaç basamıyorsun.
Já não és o Dr. X, e tu já não consegues afundar.
Barney, artık 18 yaşında değilsin.
- Barney, já não tens 18 anos.
Uyan artık, Dorothy. Artık Kansas'da değilsin.
Acorda, "Dorothy" ( Santo Patrono ).
Amacım saygısızlık etmek değil ama artık eskisi gibi genç değilsin burası soyulurken sen daha yoldaydın.
Com o devido respeito, mas você já não é jovem, este local foi assaltado e você veio tarde demais.
Artık hatalı değilsin.
Erraste há 25 anos e continuaste a errar.
Hadi. Artık lisede değilsin, tamam mı?
Isto não é o liceu.
Artık bir maskenin arkasına saklanmak zorunda değilsin.
Não tens de te esconder atrás de uma máscara.
Artık o kadar da emin değilsin, değil mi?
Já não tens tantas certezas, não é?
Artık o kadar da etkileyici değilsin.
E de repente, deixa de ser fascinante.
Artık bu işte iyi değilsin.
Já não prestas para isto.
Artık buraya ait değilsin.
Já não pertences aqui.
Sen. Artık şirketimde müdür değilsin.
Tu - -- Tu não és mais um empregado da minha empresa.
- Artık zeki değilsin!
- Tu não és tão inteligente agora!
- Çünkü artık benimle evli değilsin. - Doğru ya.
Porque já não és casado comigo.
Artık çocuk değilsin, değil mi?
Bem, não és criança, pois não?
Artık çocuk değilsin, babanı değiştiremeyeceğini anlaman gerekiyor.
Já não és uma miúda. Tens de perceber que não podes mudar o teu pai.
Sen artık benim başkan yardımcım değilsin Göçebe.
Já não és o meu vice-presidente Nómada.
Sen artık benim çok sevdiğim Mulan kardeşim değilsin.
Tu não és mais a Irmã Mulan que eu adorava!
Artık eşcinsel arkadaşım değilsin.
Já não és o meu namorado gay.
Artık alkolik değilsin.
Já não és um alcoolico, meu.
Artık yalnız değilsin.
Agora já não.
Artık Leopold Dükü ile nişanlı değilsin.
Eu aqui declaro que não serás mais a prometida... de Leopoldo da Áustria.
Artık öyle değilsin.
Já não és assim.
Artık onu tuvalette s * kmek zorunda değilsin.
Já não precisas de a foder na casa de banho.
Artık doktor değilsin.
Deixa de ser médico.
- Artık patronum değilsin, Dick.
- Já não és mais o meu patrão, Dick.
Çocuk değilsin artık.
Já não és nenhuma criança.
Bu yükü artık tek başına taşımak zorunda değilsin.
Não precisas de carregar mais este peso sozinho.
Merak etme, sen benim tipim değilsin. Artık değil.
Não esquenta, você não faz meu tipo.
Artık yalnız değilsin.
Já não estás sozinho.
Ama ben liseli bir amigo değilim artık ve sen de altın çocuk değilsin.
Mas já não sou a chefe de claque do liceu, e tu não és o menino prodígio.
Sen artık kraliçe değilsin.
Já não és rainha.
Sen artık Sylar değilsin.
Já não és o Sylar.
Sen artık Sylar değilsin...
Já não és o Sylar.
Sen artık ne Sylar, ne de Gabriel Gray değilsin.
Já não és o... Sylar. Nem o Gabriel Gray.
Artık bizden biri değilsin.
Já não és um de nós.
Artık onun yüzünü görmek zorunda değilsin.
Não devias ter que voltar a ver a cara dele mais.
Artık Miami'den ayrılmak zorunda değilsin.
Agora não tens de deixar a cidade.
Artık genç biri değilsin, Turtle.
Já não és um miúdo.
Uyan Toto. Artık Kansas'ta değilsin.
Acorda, Toto, já não estás no Kansas.
Artık benim sorumluluğumda değilsin.
Não és mais da minha responsabilidade.
Hala bir kanser hastasısın, ama artık cerrahi hastası değilsin.
Ainda és uma doente de cancro, mas já não és uma doente cirúrgica.
Bana artık bunu bildirmek zorunda değilsin.
Não precisa de informar-me mais isso a mim.
Artık balo kralı değilsin, Troy.
Já não és o rei do baile de finalistas, Troy.
Getiren çocuk size şunları iletmemi istedi : İyi şanslar, artık pizzacı çocuk değilsin, şimdi pizzacı adam oldun.
O rapaz das entregas disse para lhe dizer boa sorte e que já não é um rapaz das pizzas, agora é um homem das pizzas.
Ama artık buraya ait değilsin.
Mas já não pertences aqui.
Söylediğim bu değildi ayrıca ben, eş-yöneticiyim yani artık sen tek yönetici değilsin. Ben de eş-yöneticiyim.
Não foi isso que eu disse, e, também, eu sou co-gerente, o que significa que não és mais o único gerente.
değilsin 303
değilsiniz 26
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık istemiyorum 47
değilsiniz 26
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık istemiyorum 47
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34