English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bana güven

Bana güven traducir portugués

7,133 traducción paralela
- Bana güven biraz, olur mu?
Tem alguma fé em mim, está bem?
Hadi ama, bana güven, tamam mı?
Então, confia em mim, está bem?
Biraz bana güven.
Confia em mim.
En azından bu konuda bana güven yeter.
Pelo menos confia em mim o suficiente para isto.
Bunun ne denli nadir görüldüğünü bilemeyecek kadar küçüksün, bana güven.
É demasiado jovem para saber como isso é raro. Acredite em mim.
Bana güven evlat, isteyeceğin son şey iki kadının arasında kalmaktır.
A última coisa que queres é ficar entre duas mulheres.
Bana güven ve bir şey söyleme, tamam mı?
Confia em mim, não digas nada.
Bana güven.
Acredita em mim.
Sadece bana güven.
Confia em mim, está bem?
Hem güven bana ıskalarsın.
E acredite, vai falhar. Pois.
Takımının çok değerli bir üyesi olacağını kanıtlayacağına eminim. - Güven bana.
De certeza que provará ser um membro valioso para a tua equipa.
Porthos, güven bana.
Porthos, acredita em mim.
Güven bana.
Confia em mim.
Hayır, güven bana. Bu adam yalnızca kendini tehlikeye atıyor.
Não, confie em mim, Ele só é uma ameaça para si próprio.
- Güven bana. Bulurum.
- Acredita, eu saberei.
- Terapist değil bu, güven bana.
- Não é um terapeuta, acredita.
- Bence o. Joe DiMaggio'yla aynı odada olup olmadığımı kesin bilirim, güven bana.
Acredite, eu acho que saberia...
Güven bana, Amerika'da, arada birkaç alışkanlık kapmadan iyi bir yere gelemezsin.
Deixa-me que te diga, não chegas ao topo da América corporativa... sem adquirir alguns maus hábitos pelo caminho.
Bunun için güven bana, özür diliyorum.
E por isso, acredita, estou, realmente, arrependido.
- Güven bana. İhtiyaç var.
Acredita em mim.
- Evet, güven bana.
- Sim, acredita em mim.
Güven bana anlamıyorsun.
Não entendes. Acredita em mim.
Öğle yemeği olabilirsin. Güven bana akşam yemeğini de isteyecektir.
Vai ser o almoço, e acredite em mim, ele ainda vai querer jantar.
Güven bana, Beyaz Saray'a adım atar atmaz anlayacaklar.
Confia em mim. Eles compreenderão, assim que entrarem na Casa Branca.
Güven bana.
Prometo.
O taraftan gidersen zamanında yetişemeyiz, güven bana.
Se formos por aí não chegaremos a tempo, acredita em mim.
- Güven bana.
- Acredita em mim!
Hadi ama. Güven biraz bana.
Dá-me algum crédito.
İçime doğuyor, güven bana.
Posso sentir.
Polis seni bulamazsa, güven bana Flash kesin bulacaktır.
Se a polícia não te encontrar, vai por mim, o Flash vai.
Bana güven o zaman.
Bem, então, confia em mim.
Güven bana, sen...
Acredita em mim...
Güven bana. Git.
Está bem, está bem.
- Öyle öyle. Güven bana.
E é, acredita.
Güven bana, adam kırılma noktasında.
Acredita, ele está a passar um momento crítico.
- Güven bana.
- Por favor, confia em mim.
Gerisi geliyor, güven bana.
Mas o resto há de vir, acredita.
Nasıl hissettiğini anlıyorum. Ama güven bana, normal biraz zaman alacak.
Compreendo como te sentes, mas, confia em mim, voltar ao normal leva tempo.
Tek bir kuruş almayacaktı, güven bana.
Ele não ia receber um cêntimo. Confie em mim.
Zombi olmak her ne kadar yarar sağlıyorsa da hiçbir şey sonsuza kadar beyin yemek zorunda kalmakla bir olamaz. Güven bana.
Por todas as vantagens que o zombismo dá-lhe, nada vale uma eternidade a comer cérebros.
- Sadece bağlanayım deme, güven bana.
Mas não te prendas. Acredita.
Ama iyi bir şey yapmak kendine olan nefretini azaltıyor, güven bana.
Mas fazer algo bom ajuda com o desprezo por ti própria. Acredita.
Güven bana, kimse seni aramıyor.
Acredita, ninguém anda à tua procura.
Güven bana.
Acredita.
- Güven bana.
- Confia em mim.
O kaltağı gördüm. Güven bana.
- Eu vi a gaja.
Faydalı bir birliktelik, güven bana.
É uma vantagem, acredite.
Terapist değil bu, güven bana.
Não é um psicólogo, acredita.
Güven bana Jo.
Confie em mim, Jo.
Güven bana!
Confie em mim!
- Güven bana, olsun istemezsin.
- Acredita... não vais querer estar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]