English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bence gayet iyi

Bence gayet iyi traducir portugués

358 traducción paralela
Bence gayet iyi idare ederler.
Acho que vão sair-se bem.
Bence gayet iyi idare edersin Pearl.
Pareces estar a aguentar-te bem.
Evet, bence gayet iyi olacak.
Sim, acredito que isso funcionará muito bem.
Bence gayet iyi.
Acho que está muito agradável.
- Bence gayet iyi çalıyorlar.
- Penso que tocam bastante bem.
- Bence gayet iyi.
- A mim, parece-me boa.
Şey, aslında bence gayet iyi. Bence bundan para kazanabilirsin.
Bom, acho que é realmente bom penso que poderias ganhar dinheiro
Bence gayet iyi gidiyorsun.
Está a sair-se muito bem.
- Bence gayet iyi gidiyorsun, tatlım.
- Está tudo bem, querida.
Bence gayet iyi oldu.
Acho que fica muito bem.
Neden ki, bence gayet iyi olmuş.
Para mim, acho que já está modificado de mais.
Bence gayet iyi anlaşacağız. Ama dur bakalım!
Conheço o teu género e sei que nos entenderíamos.
Bence gayet iyi.
Me parece óptimo.
Katılmıyorum. Bence gayet iyi görünüyor.
- Não creio, parece-me bem.
- Bence gayet iyi gidiyorsun.
Estás a fazer um belo trabalho.
- Bence gayet iyi başa çıkıyor.
- Acho que está a aguentar bem.
Bence gayet iyi gidiyor. Ne diyorsun?
Acho que está a ir muito bem, não acha?
Bence gayet iyi gidiyor. Sence Seltz?
Está a correr bem, não acha?
- Ben de öyle. Çocuklar bence gayet iyiydiniz, gayet iyi.
Rapazes estão a ir muito bem.
Bence gayet iyi duydun, güçlü şey.
- Acho que ouviste muito bem.
- Bence gayet iyi görünüyor.
- Acho que está bem disposto.
Bence gayet iyi gitti.
Bem, acho que até correu muito bem.
- Bence gayet iyi.
- Eu disse que foi bom.
- Bence gayet iyi gitti. - Senin için iyiydi. - Dediler ki...
Achei que aquilo estava a correr bem.
Bence gayet iyi gitti. Sizce de iyi gitmedi mi?
Acho que correu muito bem, não acham que correu bem?
Bence gayet iyi tepki veriyor.
Parece-me responder bem.
- Bence gayet iyi durumdasın.
- Acho que está seguro. - Espero bem que sim.
Bence gayet iyi olabileceğimi düşünüyorum.
E acho que seria muito competente.
Hayır. Bence gayet iyi bir zaman.
Não, acho que é numa óptima altura.
Bence daha fazla ederler, ama gayet iyi.
Valem muito mais, mas está bem.
Bence hayvan başına 2 dolar gayet iyi bir fiyat.
Penso que $ 2 por cabeça pelas vacas é justo.
Bence bir tavuk cinayet için gayet iyi bir neden olabilir. En az bir sarışın, bir tomar para veya alışıldık akla gelmeyen diğer sebepler kadar iyi bir sebep.
E uma galinha é tanto motivo para um crime... como uma loura, um colchão cheio de dinheiro, ou outra das habituais razões impensaveis.
Bence o gayet iyi.
Acho que vai correr tudo bem.
Bence bunu gayet iyi başarıyorsun çavuş.
Acho que já está a conseguir fazer isso sozinho, sargento.
- Bence baban gayet iyi.
- O seu pai é bacana. - Ele é, Peter, ele é!
Bence o gayet iyi.
Acho que ele está bem.
Bence dört günlük biri için gayet iyi konuşuyor.
Acho que ele fala muito bem para alguém de quatro dias de idade.
Ah, çok tatlısın, ama bence kendi kendine gayet iyi idare ediyorsun.
És amorosa mas, vocês estão melhor sozinhos.
Gayet iyi açıkladın bence.
Explicaste muito bem.
Bence bu işin üstesinden gayet iyi geliyorsunuz.
Pensei que se portaram bastante bem.
- Bence tam burası gayet iyi.
- Acho que aqui está bom.
- Gayet iyi bence.
- Bastante bom, acho eu.
Bence 1.600.000 dolar gayet iyi bir neden.
Eu diria que um milhão e seiscentos mil dólares... é um belo motivo.
- Para için. Ve kiramı ödüyorum. Bence bir düzenim var ve gayet iyi gidiyorum.
E como tenho pago a minha renda, acho que até nem me tenho saído nada mal.
Biliyor musun, bence bu seyahatte şu ana kadar gayet iyi gidiyorsun.
Estás óptimo nesta viagem.
Bence bize gayet iyi bakıyordu.
Pensava que ele tratava-nos bem.
Bay Barone, bence Michael gayet iyi.
Sr. Barone, o Michael parece-me bom.
Bence, gayet iyi görünüyorum.
Acho que estou muito bem.
Bence bu gayet iyi, sizce?
Isso soa muito bem, não é?
Bence bu gayet iyi.
Isso é muito bom.
Bence gayet iyi.
É fixe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]