Benim için mi traducir portugués
2,512 traducción paralela
- Benim için mi geldin?
- Vieste ajudar-me?
Benim için mi?
Para mim?
Benim için mi endişeleniyorsun?
- Estás preocupado comigo?
Benim için mi bırakmıştın?
Deixaste-as para mim?
Çiçek benim için mi?
Essas flores são para mim?
- Benim için mi?
- Por minha causa?
ve ikisi aşık olmuşlardı. - Benim için mi?
- e eles apaixonaram-se.
Onlar benim için mi?
São para mim?
Hepsi benim için mi, Bay Kent?
É tudo para mim, Mr. Kent?
Hepsi benim için mi?
São todas para mim?
Bunu benim için mi yaptın bebeğim?
Fizeste isso por mim, querido?
Benim için mi?
São para mim?
Benim için mi?
É para mim?
Sevgilim, bu benim için mi?
Querido, isto é para mim?
Annem, o adi herife benim için mi katlandı yani?
Ela aguentou aquele nojento para me proteger?
Bunu benim için mi yaptın?
Fizeste isso para mim?
- Benim için mi yaptın?
- Fizeste-o por mim?
Evliliğin için mi? Benim için mi?
- Pelo casamento ou por mim?
Minik çubuklar benim için mi? Çarmıh çivisi.
É um pauzinho para mim?
Adam benim için senaryo yazıyor ve sen de dalıp alıyorsun öyle mi?
Um tipo escreve um guião para mim... e tu assaltas-me e ficas com ele?
- Benim için onun için mi?
Para mim ou para ela?
- Benim felaketim mi? Polisleri arayabilecek tek kişi sensin Bu işi halledebilmek için.
Pensaste que a polícia podia resolver isso.
Sen acaba, benim için değişmenin değişmenin nasıI bir şey olacağını hayal ettin mi?
tu alguma vez tentaste? Imaginaste como seria? Mudares por minha causa?
O da benim için iyi bir arkadaş. Dr. Freedman, sevgilinizle internetteki bir seks sitesinde mi tanıştınız?
Dr. Freedman, conheceu a sua namorada num site de sexo na Internet?
"Aday olmak bile benim için büyük bir gurur," yoksa "Zamanı gelmişti, tahtım nerede?" mi?
ou "Já não era sem tempo. Onde está o meu trono?".
Benim için iyi bir hediye olabileceğini fark etmediniz mi?
Faz ideia da quantidade de presentes que isso me traria?
Benim arabam için sana bir teklif mi yapayım?
Fazer-te uma oferta pelo meu carro?
Tommy gelemedi benim için, değil mi?
O Tommy não viria por mim, pois não?
Senin gibi biri için bu bozuk para sayılır, değil mi? Ne yaptığımla gerçekten ilgilenseydin, şimdiye benim için oynardın.
Se estivesse interessada no que faço, já me teria feito uma proposta.
Bunun benim için iyi mi, kötü mü olduğunu ben de bilmiyorum.
Eu sei. Também não sei se são boas ou más notícias para mim.
Benim için para getirdin mi?
Tens mais dinheiro para mim?
Tatlı bir çocuk olup onu oradan benim için alırsın değil mi?
Deveria ser gentil e, pegar aquilo para mim, não?
Benim çatlak hücre arkadaşım bir cinayet işlediğimi söylüyor, sonrasında bir tanık çıkıp bunu başkasının yaptığını söylüyor ve siz ikiniz de buraya kadar gelip bana bu işi benim yapıp yapmadığımı söylemem için bana bir fırsat tanıyorsunuz, öyle mi?
O meu colega drogado acusou-me de assassinato, uma testemunha diz que foi outra pessoa, e vieram dar-me a oportunidade de dizer que não fiz nada?
Biri benim için Warren'i kontrol edebilir mi acaba?
Alguém pode ir ver do Warren, por favor?
Bu benim için daha uygun değil mi?
Bem, é mais relevante para mim que isto, não é?
- Benim için fazla seksi değil mi? - Kesinlikle.
- é demais para mim, não é?
Ayrıca, benim için bir şey yapmak istediğini söylemiştin, değil mi?
Prometo. Além disso, disseste que querias fazer algo por mim, certo?
- Öyle mi? - Evet, benim hatırım için, yapmalısın.
- Sim, pelo meu bem.
Benim için üzülmen bi dakika bile sürmedi yoksa sikini benim aile üyelerime mi salma derdindeydin?
ou simplesmente enfiaste a tua pila nos membros da minha família?
Bunca zamandan sonra bütün o eğitimlerden sonra hâlâ benim için endişe mi ediyorsun?
Depois deste tempo e treino todo, ainda estás preocupada comigo?
Benim için bir şey söyledi mi?
Deixou algum recado para mim?
Sence bu kadarı yetmez mi? Hayır benim için yetmez.
- Não achas que já bebeste que chegue.
Benim için Paris'e kadar geldin mi?
Foste até Paris por minha causa?
Bunun benim için de kolay olacağını söylemiyorum ama bu heyecan verici olur, değil mi?
Não digo que vá ser fácil para mim, mas não é isso que torna a coisa excitante?
Hayat, sadece bunun için benim kılıç ucunda kan görmek için mi?
Ele sabe que vivo apenas para ver o seu sangue na minha espada?
Benim hamle yapmam için mi?
Eu dar uma aproximação?
Benim için bir sürprizin olduğunu söylemedin mi?
Disseste que tinhas uma surpresa para mim.
Hıyarın teki falan dedi mi benim için?
Ele diz que sou um idiota?
Kiliseye gittiğinde benim için dua etmiyorsun, değil mi?
Quando vais à igreja, não rezas por mim, certo?
Benim için helal mi?
- É kosher?
Benim için jimnastik mi yapacaksın?
Está tudo bem na cama.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39