Bir yolunu bulacağım traducir portugués
451 traducción paralela
Bir şansını bulup, gizlice kızı alacağım. Sana, kızı götürdüğü yeri haber vermenin bir yolunu bulacağım.
Talvez a consiga raptar mas, senão, hei-de arranjar uma maneira de lhe dizer para onde a levou.
Ve bu gece karanlıktan sonra, bir yolunu bulacağım.
E depois de escurecer, arranjo maneira...
- Bir yolunu bulacağım.
Tens toda a razão. - Vou tentar descobrir...
- Bir yolunu bulacağım.
- Acharei um modo.
Düzenli olarak göndermenin bir yolunu bulacağım.
Encontrarei maneira de enviar-to.
Benim işim, başı sıkışık olan insanlardır ve sana yardım etmenin bir yolunu bulacağım.
Eu ajudo as pessoas em perigo Eu quero ajudá-la.
Bir yolunu bulacağım.
Encontrarei um meio. Ah, se ao menos fosse possível.
Ama bir yolunu bulacağım gene de.
Mas vou descobrir outra maneira.
O adam sizi Bexar'da zorla tutuyorsa gitmek istediğiniz yere sizi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım, bundan emin olabilirsiniz.
Se aquele tipo a obriga a ficar cá, estou pronto, disposto a oferecer-me para a levar onde queira ir.
Payıma düşen altını alamayacağım, ama... bir yolunu bulacağım ya.
Não posso levar a minha parte do ouro, mas arranjarei maneira de tratar de si.
Bizi ayırdılar ama geri dönmenin bir yolunu bulacağım.
Não queriam que eu te visse, mas eu sempre te encontrava.
Bir yolunu bulacağım.
Pensarei em um jeito.
Başka bir yolunu bulacağım.
Vou procurar outro caminho.
Onunla tanışmanın bir yolunu bulacağım.
Vou encontrar uma maneira de o conhecer.
Bir şekilde bunun bir yolunu bulacağımızı umuyorum.
Bem, Eu... Espero que possamos resolver isto de alguma forma.
Bir yolunu bulacağım mutlaka...
Tenho que conseguir sair daqui!
Peter'ın üzerinde çalıştığını açıklamanın... bir yolunu bulacağım.
Direi que estás a trabalhar no teu "Peter".
- Yardım etmenin bir yolunu bulacağım.
Esqueça. - Vou arranjar forma de os ajudar.
Hayır. Bir yolunu bulacağım.
Eu descubro uma forma.
Seni oraya sokmanın bir yolunu bulacağım.
Arranjarei maneira de te meter lá.
Beni bir daha görmeyeceksin. Ama temasta kalmanın bir yolunu bulacağım.
Mas eu darei um jeito de manter contato.
Bana bunu düşünmem için biraz zaman verin. Bu işten kurtulmanın dahiyane bir yolunu bulacağım.
Dêem-me um minuto para pensar e acharei um modo brilhante para resolver esta situação.
Yardım etmenin bir yolunu bulacağım, söz veriyorum.
Vou ajudar. Eu prometo.
Bir yolunu bulacağım.
Eu encontro uma solução.
Bir yolunu bulacağım.
Hei-de arranjar maneira.
Bir şekilde sana dönmenin bir yolunu bulacağım.
Seja como for. Hei-de voltar para cá.
Üzerinde çalışıyorum Tahna. Olmasını sağlamanın bir yolunu bulacağım.
Foi o que ele pediu, mas só foi registado um passageiro.
Onları ayırmanın bir yolunu bulacağım, efendim.
Eu arranjaria forma de os separar, senhor. O Nog é uma má influência.
Bunları Kennedy'ye ulaştırmanın bir yolunu bulacağım. Söz veriyorum.
Arranjarei um meio de entregar este documentos ao Kennedy, prometo.
Nasıl bilmiyorum ama, bir yolunu bulacağım.
Não sei como, mas hei-de arranjar maneira.
Programı ben yaptım ve sizi temin ederim ki Binbaşı bunu aşmanın bir yolunu bulacağım.
Fui eu que criei este programa e garanto-lhe, Major, que arranjarei uma forma de o derrotar.
Bir gün kendimi tanıtmanın bir yolunu bulacağımı biliyorum ve mükemmel olacak.
Sei que um dia descobrirei uma forma de me apresentar e vai ser fantástico.
Ona söylemenin bir yolunu bulacağım.
Encontrarei a melhor maneira de lhe dizer.
Ona söylemenin bir yolunu bulacağım.
Vou achar uma forma de lhe contar. Ele merece-o.
Bir yolunu bulacağım!
Encontrarei uma maneira! Nunca.
Fakat yine de bir arada olmanın bir yolunu bulacağımızı biliyorum.
Mas sei que, de alguma forma, arranjaremos maneira de estarmos juntos.
Hiçbir fikrim yok. Yani... Ama sizi temin ederim, bir yolunu bulacağım.
Não faço ideia mas, garanto-vos, que arranjarei uma solução.
Bir yolunu bulacağım.
Vou farejar um bom negócio!
Buradan çıkmanın bir yolunu bulacağım, merak etme.
Eu encontrarei um modo de sair desta rocha sozinho.
Bir yolunu bulacağım.
De alguma forma conseguirei fazê-lo.
Bir yolunu bulacağım.
Eu vou tirar-nos daqui.
Bunu nasıl yapacağımı hiç bilmiyorum ama bir yolunu bulacağım.
Não faço ideia de como o fazer, mas vou descobrir.
Bir yolunu bulacağım.
Vou cobrar um favor.
Bir yolunu bulacağım.
Eu encontrarei maneira.
Bunu yapmanın bir yolunu henüz bulamadım. Ama bulacağım.
Ainda não sei como o faremos, mas pensarei em qualquer coisa.
Bir yolunu bulacağım.
Vou descobrir.
- Ona bunu söylemenin bir yolunu bulacağım.
Arranjar uma forma de dizer-lhe as coisas com algum tacto.
Ama ben değilsem o zaman anlaşma yapmalıyız, olanı kabul edip... bunu durdurmanın bir yolunu bulacağız. Tamam mı?
Mas se não for eu, faremos um acordo, você e eu.
Howard'a yardım etmenin bir yolunu bulacağım, yemin ederim.
Beverly, ouve, tenho assuntos importantes para resolver aqui, mas ligo-te à noite. Vou descobrir uma forma de ajudar o Howard, juro!
B-Biz b-bir yolunu bulacağız, tamam mı?
Iremos encontrar uma maneira, ok?
Onunla arayı düzeltmenin bir yolunu bulacağım.
Vou tentar esclarecer as coisas com ela.
bir yolunu buluruz 32
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bulacağım 72
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yolunu bulurum 26
bir yolunu bulacağız 18
bulacağım 72
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yıl önce 51
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18