Bir şey bulduk traducir portugués
716 traducción paralela
Neyse, bir şey bulduk.
Pelo menos já temos alguma coisa.
Buraya bir film çekmek için geldik, ve dünyadaki bütün filmlerden daha değerli bir şey bulduk.
Viemos até cá por causa de um filme, mas encontrámos algo que vale mais do que todos os filmes do mundo.
- Görünüşe göre bir şey bulduk.
- Parece que temos algo.
Neredeyse bizi götürdüğü her yerde bir şey bulduk.
Bem, em todos os lugares que ele indicou encontrámos algo.
Bir şey bulduk Teğmen.
Há aqui qualquer coisa, Tenente.
Geri dön. bir şey bulduk.
Vem cá, encontramos algo!
- Bir şey bulduk.
- Trouxe algo...
- Bir şey bulduk.
- Descobrimos algo.
Biz tamamıyla uygun bir şey bulduk.
Basta-nos um.
Oldukça önemli bir şey bulduk. Öyle mi?
- Encontrámos uma coisa importante.
- Orada herhangi yırtıcı bir şey bulduk mu?
- Há algum Jack o estripador por aí?
C - 4 gibi bir şey bulduk.
Uma coisa parecida com C4.
Bonnie, sanırım bir şey bulduk.
Bonnie, acho que temos alguma coisa.
Evet, garip bir şey bulduk.
Yeah, encontrámos algo um pouco estranho.
Sonunda iyi yapabildiğin bir şey bulduk!
Finalmente descobrimos que fazes qualquer coisa bem.
Erkek arkadaşımla ışıklar saçan bir şey bulduk, garip sesler çıkartıyordu.
O meu namorado e eu encontrámos uma coisa com luzes e padrões de música a sairem de dentro.
Bir şey bulduk.
Ele tem uma ideia.
Ama göktaşı yerine başka bir şey bulduk, Orada bir sirk çadırı gördük.
Em vez de encontrar uma estrela cadente, vimos uma tenda de circo.
Nehirde bir şey bulduk
Encontramos algo no rio.
- Bir şey bulduk. Ölen Bay Scotto'nun dairesinde.
- Encontrámos algo, no apartamento do falecido Sr. Scotto.
- Bir şey bulduk.
Acho que achamos algo.
- Alan! bir şey bulduk.
- Alan, temos qualquer coisa.
Gerçekten ciddi bir şey bulduk.
Descobrimos algo importante.
Bir şey bulduk!
Temos algo aqui.
Bir şey bulduk.
Encontrámos uma coisa.
Göreceğiz. Ben ve Peevy işleri tekrar yoluna koyacak bir şey bulduk.
Eu e o Peevy encontrámos uma coisa... que nos vai permitir recomeçar.
Bence güzel bir şey bulduk.
- Acho que temos alguma coisa!
Sanırım kayda değer bir şey bulduk. - Ney?
Acreditei que só era uma simulação.
Sanırım bir şey bulduk.
Acho que vamos no bom caminho.
Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim efendim, ama tanımlanamayan bir şey bulduk.
Captámos um objecto não identificado no radar.
Sanırım bir şey bulduk. - Ne buldun teğmen? - Hım...
O que é que tu sabes, Tenente, hmm?
Jack. Sanırım bir şey bulduk.
Jack, acho que temos algo.
- Çok güzel bir şey bulduk!
- Encontrámos algo maravilhoso!
Sanırım, bir şey bulduk.
Acho que temos algo, Benjamin.
Ormanda bir şey bulduk. Ne?
- Encontrámos uma coisa na floresta.
- Bir iki şey bulduk.
- Achamos umas coisinhas.
Albay, bir şey bulduk. Görmenizde fayda var.
Coronel, achamos algo.
Bize bir amaç sunan tek şey olarak atletik müsabakaları bulduk.
As competições atléticas são a única coisa que nos dá um propósito.
- Bir şey daha bulduk.
- Encontrámos outra coisa.
Şey.. şu anda kendimize iyi bir yer bulduk
Mas temos um lugar muito bom aqui.
Şu son 22 günde bula bula 2 dolarlık altın tozu bulduk, başka bir şey de yok.
Mas ao fim de 22 dias, não conseguimos encontrar nenhum.
Şey, kendisine bir zarar gelmemiş olduğundan emin olmak için Bay Tindle'ın evine girdiğimizde bunu bulduk.
Quando entrámos no chalé para verificar se não estava ferido, encontrámos isto...
Sanırım bir şey bulduk.
Acho que temos alguma coisa.
Şey, her neyse, kendimize yeni bir ev bulduk.
Bem, de qualquer forma, temos uma casa nova.
Al, nasıl bir şey olmalı diye çok düşündük ve sonunda sana mükemmel bir hediye bulduk. İşte.
Al, pensámos bastante sobre isto e chegámos ao presente perfeito.
Iconia gezegenin yüzeyinde fazla bir şey kalmamış olmasına rağmen, hala sağlam gözüken bir kontrol merkezi bulduk.
Apesar de pouco restar na superfície de Iconia, encontrámos um centro de controlo que parece permanecer intacto.
Bir şey daha bulduk.
Temos algo mais.
Bir şey bulduk.
Temos algo.
Sanırım bir şey bulduk.
Parece que encontrámos algo.
Şey, trenin altında kalmış bir adam bulduk.
Encontrámos um homem que foi atropelado pelo comboio.
- Dolar para gibi bir şey mi? - Altın madeni bulduk öyle mi?
- E nós estaríamos sentados sobre uma montanha de dinheiro?
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17