Bir şeyler yapmalısınız traducir portugués
66 traducción paralela
Çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum, ama bir şeyler yapmalısınız.
Sei que está muito ocupado, mas tem que fazer qualquer coisa.
Bayan Antony, bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Sra. Antony, obrigue-o a fazer algo sobre isto.
Kaptan belki de bir şeyler yapmalısınız...
Talvez tenha de o ser, Capitão, para fazer algo assim.
Bir şeyler yapmalısınız.
Tem de fazer qualquer coisa.
Evet, boğdu. Bir şeyler yapmalısınız.
Sim, estrangulada, Tem de fazer alguma coisa,
Kesinlikle bir şeyler yapmalısınız! Örtün üstünü!
Advirto-lhe que você se encontram em uma situação muito grave.
Sivil trafiği hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Precisa deter o trânsito de civis.
- Bir şeyler yapmalısınız.
- Gritam?
- Bir şeyler yapmalısınız!
- Tem de fazer alguma coisa!
- Bir şeyler yapmalısınız!
- Tem de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmalısınız.
Tem de me ajudar.
Bir şeyler yapmalısınız, Bay Chaco.
Tem de fazer alguma coisa, Sr. Chaco.
Çocuklar bir şeyler yapmalısınız. Nasty Nate denen adam meyve kokteylimin peşinde. ve buradaki herkes taze balık seviyor.
Está cá um tipo "Nate o Repugnante", que quer a minha fruta de cocktail,... e todos aqui gostam de peixe.
Onlarla bir şeyler yapmalısınız. Siz ünlüsünüz. " dedi. KAPTAN VE COOKIE Yalvar!
"Tens todas estas canções que fazes acerca dos teus Terriers deverias fazer alguma coisa elas já que agora são celebridades."
Mekiği yukarı çıkarmak için yüzeyden bir şeyler yapmalısınız.
Terá de construir uma grua para içar a cápsula para a superfície.
Bir şeyler yapmalısınız.
Alguma coisa têm de fazer.
Eşimi korumak için bir şeyler yapmalısınız.
Tem de fazer alguma coisa para proteger o meu marido.
Doktor, bir şeyler yapmalısınız yoksa onu kaybedeceğiz!
Doutor, temos de fazer algo ou vamos perde-lo
Her gün, amacınıza ulaşmak için bir şeyler yapmalısınız.
Precisas de fazer por ela, todos os dias.
Komiser, bir şeyler yapmalısınız.
Capitão, tem que fazer alguma coisa.
Eğer Tim'den daha iyi bir şey bekliyorsanız, daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Inventem uma melhor se quiserem embrulhar aqui o Tim.
Bir şeyler yapmalısınız.
Vocês têm de fazer alguma coisa.
İş, toplumun vekillerini ve Kongre'yi arayıp : "Bir şeyler yapmalısınız ve alacağınız tüm kararlarda biz sizin arkanızdayız." demesine bağlıdır.
Só quando Publico telefona ao seu representante no Congresso e diz : você tem que fazer alguma coisa e nós estamos preparados para apoiá-lo em todas essas acções que você tenha que fazer.
Bu konuda gerçekten bir şeyler yapmalısınız.
Devias fazer alguma coisa por causa disso.
Ve bu şehirde tutunmak istiyorsanız, kendinizi satmak için daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
E se querem ter êxito aqui, têm de se vender melhor.
Ülkeniz için deneyip bir şeyler yapmalısınız.
Tentem fazer algo pela pátria.
- Bunu durdurmalısınız! Bir şeyler yapmalısınız!
Têm de parar isto!
- Hayır, siz bir şeyler yapmalısınız.
Têm de fazer algo! Não, tu é que tens de fazer algo.
- Bir şeyler yapmalısınız.
Tem de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmalısınız! Yarın doğum günüm!
Tens de fazer alguma coisa, amanhã completo 18 anos.
Hayır, bir şeyler yapmalısınız Dr. Brown.
Não, tem que fazer algo, Dr. Brown.
" Bir şeyler yapmalısınız, doktor.
"Tem de fazer algo doutor. Por favor, alguma coisa."
- Bir şeyler yapmalısınız.
Deve fazer alguma coisa!
Bingley'le düelloya tutuşun demiyorum ki karınız kitapta bundan korkuyordu ama Lydia genç kızlığını pencereden dışarı atmadan önce bir şeyler yapmalısınız.
É o pai dela! Não sugiro que duele com Bingley porque é o que sua mulher teme no livro. Mas deveria tentar deter Lydia de jogar sua virtude pela janela!
Derhal bir şeyler yapmalısınız!
Traga um médico! Agora!
Bir şeyler yapmalısınız.
Você tem de fazer alguma coisa.
- derhal bir şeyler yapmalısınız!
- é suposto mexeres-te!
Lütfen, bir şeyler yapmalısınız.
Por favor, têm de fazer alguma coisa!
Bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Tem que fazer alguma coisa acerca disso.
Bir şeyler yapmalısınız.
Precisam de fazer alguma coisa!
Bir şeyler yapmalısınız.
Faça alguma coisa.
Lütfen, Doktor, bu kesiğe bir şeyler yapmalısınız.
Por favor, Doutor, tem que me ajudar com este golpe fundo.
Tanrım, bir şeyler yapmalısınız!
Meu Deus, têm de fazer alguma coisa!
Tanrım. Ona bir şeyler daha yapmalısınız, Sayın Hakim.
- Tem de falar com ele outra vez.
Bize uygun bir şeyler yapmalısın, Samson, yoksa yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız.
Tens de proceder correctamente ou teremos de nos separar.
Tatillerde birinci sınıfta uçan müşterilerimize... özel bir şeyler yapmalıyız diye düşündük.
Para os nossos clientes da primeira classe que voam durante as festas... trazemos algo especial.
Karısı, adamın işini çok ciddiye aldığını söylüyor... Birisi bir şeyler yapmalı, haksız mıyım? Ne?
Ela diz que ele leva o trabalho demasiado a sério, portanto, alguém tem de o fazer, certo?
Haklısın. Bir şeyler yapmalıyız.
Devíamos fazer um esforço.
Bir şeyler yapmalısınız.
- Têm de fazer algo.
Şu an ufak kızın ölüyor ve bir şeyler yapmalısın.
Neste momento tens uma pequena no hospital que está a lutar pela vida.
Bir şeyler yapmalısınız.
Tem que fazer alguma coisa.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler yap 245
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir saniye 1866
bir saniye bekleyin 92
bir sorum var 102
bir saat 138
bir şarkı 28
bir şey soracağım 90
bir şey yap 107
bir şeyim yok 220
bir şey yok mu 17
bir saniye 1866
bir saniye bekleyin 92
bir sorum var 102
bir saat 138
bir şarkı 28
bir şey soracağım 90
bir şey yap 107
bir şeyim yok 220