English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bu senin seçimin

Bu senin seçimin traducir portugués

182 traducción paralela
- Bu senin seçimin.
- A opção é vossa.
Bu senin seçimin olacak.
Tu é que deves escolher...
Hey, ahbap, bu senin seçimin.
Amigo, foste tu quem escolheu.
Bu senin seçimin.
A escolha é tua.
- Bu senin seçimin.
Se for essa a sua ecolha...
Pekala, bu senin seçimin.
Bem, se insistes.
Bu senin seçimin. Ama, profesör olmayan ve yaşamak için para kazanması gereken pek çok avukat gibi düşündüğüm için değil.
Eu aceito casos - e nisto sou diferente da maioria dos advogados que não são professores e têm de ganhar a vida - aceito casos porque me zango.
- Bu senin seçimin Robin.
- A escolha é sua, Robin.
Bu senin seçimin Will.
Você decide, Will.
Çünkü bu senin seçimin, biliyorsun.
É a ti que cabe a escolha.
Bu senin seçimin.
Bem, a escolha é sua.
Bu senin seçimin.
Foi a tua escolha.
Bu senin seçimin, evlat.
É sua chance, filho.
Bu senin seçimin, Woody.
A escolha é tua, Woody.
Bu senin seçimin.
Tu escolhes.
Pekâlâ bana anlatmak istemiyorsun, bu senin seçimin ama şunu bil :
Tudo bem. Não queres falar comigo...
- Bu senin seçimin dedektif.
É sua decisão, detective.
Ama her ne yapıyorsan bu senin seçimin.
Mas não importa o que esteja acontecendo.
Kimi seçersen seç, bu senin seçimin olmalı.
A pessoa que escolheres deve ser uma escolha tua.
Bu yüzden, bu senin seçimin.
Por isso a escolha é tua.
Ve bu senin seçimin canım, benim değil.
Essa é a sua escolha, não a minha.
Bu senin seçimin.
A escolha é sua.
Bu senin seçimin değil.
Não te cabe a ti escolher.
Bu senin seçimin.
Você é que sabe.
Sen, sen oradasın! Kendi başına çıkabilirsin, yada havaya uçabilirsin, bu senin seçimin!
Ou sai pelo seu pé ou fazemo-lo rebentar cá para fora.
Olabilir, bu senin seçimin. Ama bana niye yalan söyleyesinki?
É possível, e é sua opção, mas por que você mentiria eu?
Bu senin seçimin, Sullivan.
A escolha é sua, Sr. Sullivan.
Bu senin seçimin.
Você é quem escolhe.
Bu senin seçimin,
Tu é que decides.
Bu senin seçimin, ama eğer ortaya çıkarsa... Anne kendisini bu ülkedeki tüm gazetelerin ilk sayfasında bulacaktır.
Isso é a tua opção, mas se isto transpira, a Anne vai parar à primeira página de todos os jornais do país.
Yine de bu senin seçimin. Ama son birkaç haftada olan olayların önemini düşünürsek bence hayatını değiştirecek kararlar için biraz beklemelisin.
Portanto, como a escolha é tua, sugiro que, dada a intensidade das duas últimas semanas, não tomes decisões sobre a tua vida, sem veres bem as coisas.
Bu senin seçimin değildi.
Isto não é uma escolha tua!
Bu senin seçimin olmalı.
A escolha terá que ser tua.
Bu senin seçimin, aynı şey değil.
Tu escolheste isso. Não é o mesmo.
Ama bu senin seçimin. Çünkü ben seni seçiyorum.
Mas é escolha sua, porque eu escolhi-o.
Bu senin seçimin, Jack.
A decisao e sua, Jack.
- Malzemeleri baskıya yetiştirmemiz gerekiyor, ve yapacağın bir çok iş var Fakat sen büyük patronsun, bu senin seçimin. Daha sonra yapamazmıyız?
- Não podemos fazer isto mais tarde?
Bu senin seçimin, Simon.
Esta é a tua escolha, Simon.
Bu senin seçimin, Simon.
A escolha é tua, Simon.
Bu senin seçimin.
É a tua escolha.
Bu senin seçimin.
Tu é que decides.
İçeri veya dışarı, dostum, bu senin seçimin.
Ou estás dentro ou fora, meu amigo. A escolha é tua.
Bu senin seçimin... kendin gelirsin yada biz seni götürürüz.
A decisão é tua ou te vamos buscar, ou tu vens.
Bu senin seçimin Sn. Başkan.
A escolha é sua, Sr. Presidente.
Bu senin seçimin.
- Isso.
Bugün sana hayat ve ölüm arasında ve lütuf ve lanet arasında bir seçim yapma hakkını veriyorum. cenneti ve dünyayı size karsı tanıklık etmeye çağırıyorum... ... Ve şimdi cenneti ve dünyayı senin yapacağın bu seçimin şahidi olmaya çağırıyorum.
'Invoco o Céu e a Terra para que testemunhem que neste dia, te dei a escolher entre a vida e a morte, a bênção e a maldição.
- Bu benim seçimim değil, senin seçimin.
- Não é à minha maneira... É à sua.
Bu senin seçimin.
Não há dinheiro suficiente no planeta inteiro para justificar o risco. Não, eu tenho pena.
Belki bu senin meslek seçimin olabilir fakat benimkisi bu değil.
Pode ser coisa para ti, para mim, não.
Bu şekilde giyinmek de mi senin seçimin?
E escolhes vestir-te assim?
Ve bu senin seçimin.
A opção é tua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]