English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Dikkatli bakın

Dikkatli bakın traducir portugués

97 traducción paralela
Tanıştınız işte,... dikkatli bakın. - Bakmaya değer bir şey yok.
Bem, você os encontrou, dê uma boa olhadela.
Su yapıya dikkatli bakın.
Repare aqui nesta estrutura.
Şu andan itibaren daha dikkatli bakın.
- Aquele ouro será do que tiver a melhor vista.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Olhe bem, senhor. Deixarei o meu rosto aberto... para a sua curiosidade.
Binbaşım, seçmeden önce dikkatli bakın.
Desculpe Sr. Capitão... Não é uma corrida, não? Dê lá uma olhadela antes de dizer :
Haydi, dikkatli bakın!
Vamos, se movam!
Dikkatli bakın.
Olhem para eles com atenção. - São...
Dikkatli bakın.
Olhem para ele com atenção.
Size geri verildi. Dikkatli bakın, bayım. Anahtarınızı arka... cebinizde bulacaksınız.
Encontrarás a chave no teu bolso.
- İyi bakın, dikkatli bakın.
- Olhe bem. Veja bem.
Sırlar kutuma dikkatli bakın!
Vejam a caixa do mistério.
Bana dikkatli bakın, Albay Patterson.
Olhe-me de perto, Coronel.
Dikkatli bakın, bayım.
Olhe com atenção.
Meleğe dikkatli bakın.
Reparem nos anjos.
Ona dikkatli bakın! Yeni keşfimiz kendisi.
Olhem, o nosso novo mestre recém encontrado.
Tam o anda Miranda dikkatli bakınca dudaklarını ve düzgün beyaz dişlerini gördü ve sandviçi düşünmekten vazgeçip kostümün içindeki erkeği merak etmeye başladı.
A Miranda vislumbrou o suficiente dos lábios cheios e dentes brancos dele para deixar de pensar na sanduíche e começar a pensar no homem que lá estava dentro.
Dikkatli bakın.
Vejam isto.
Dikkatli bakın. Bu mu, yoksa bu mu?
Esta aqui ou este?
Dikkatli bakın.
Olhe com atenção.
Lütfen dikkatli bakın.
Por favor, vejam.
Dikkatli bakın...
Veja com atenção..
Her yere dikkatli bakın!
Talvez olhe por esse lado!
İyi bakın, dikkatli bakın.
Olhem bem para ele.
Lütfen dikkatli bakın.
Disse-me que a aparência dele pode estar alterada?
"Sır" ra dikkatli bakın... Günlük hayatınızda düşüncenin gücüne... O, her an etrafımızda...
Se prestar atenção em relação a O Segredo, ao poder da sua mente e ao poder dos seus desejos no seu dia-a-dia, está tudo à nossa volta.
Şu haydutlara dikkatli bakın yenilmez ve efsanevi Robin Hood ve arkadaşı Allan A Dale.
Contemplem o fora-da-lei... o... invencível... e lendário Robin Hood, e o seu amigo Allan A Dale.
Dikkatli bakın.
Vejam mais perto.
Bana dikkatli bakın!
Olhem para mim.
Dikkatli bakın.
Olha cuidadosamente.
Lütfen dikkatli bakın.
Viu-a? Veja melhor.
Tüm Hitman İki Anahtarları, etrafınıza dikkatli bakın, gözünüz açık olsun.
A todos os veículos Hitman 2, observem tudo, não pasmem com nada.
Fakat dikkatli bakın.
Mas tenham cuidado.
İniş platformuna dikkatli bakın.
Mantenham os olhos na plataforma de aterragem.
Dikkatli bakın.
Bem, observa.
Dikkatli bakın!
Se foge agora...
Dikkatli bakın!
Olhem com cuidado!
Her neyse, bak seni uyarmaya geldim. Ünvan için yakaladığın bu fırsat konusunda çok dikkatli olmalısın.
Vim cá para te avisaru de que tens de ter muito cuidado com esta oportunidade.
ve böylece, şimdi, burada bu kutsal salonda büyük kahramanlarımızın dikkatli bakışları altında en yüksek şekilde onurlanacaksınız bu bir Klingon'a bağışlanır...
Então, agora, aqui, neste salão sagrado, sob o olhar vigilante dos nossos maiores heróis, receberão a mais elevada honra que pode ser concedida a um klingon!
Bak, dikkatli olmalısın.
Cuidado.
Yemeği dikkatli bir şekilde planladınız, masayı hazırladınız ve bir bebek bakıcısı tuttunuz.
Planearam cuidadosamente o menu, fizeram o arranjo da mesa, e contrataram uma baby sitter.
Bak, bu kadın benim için dünyadaki her şeyden daha değerli... o yüzden dikkatli ol.
Ouve, esta mulher é a coisa mais importante do mundo para mim, por isso, tem cuidado.
Dikkatli nişan al. Şeytanın gözünün içine bak.
Aponta cuidadosamente e olha o Diabo nos olhos.
Bakın bu birinci rober ve sayılar çok küçük ve dikkatli yazılmış.
Este é o primeiro cartão, repare que os números são pequenos e perfeitinhos.
Şuna bak - kayıları saklamışlar. Dikkatli Lionel'ın soyadını bulabiliriz.
Talvez possamos descobrir o apelido do Lionel Cauteloso?
Siz ikiniz, dikkatli olun çünkü birbirinize bakışınıza bakılırsa, buraya yüksek bir sandalye koymak zorunda kalacağız.
Tenham cuidado vocês os dois, porque da forma que vocês os dois estão a olhar um para o outro, rapidamente vamos ter de por uma cadeira alta aqui.
Görünüşe bakılırsa bu sefer şansın yaver gitti ama dikkatli ol.
Parece que, desta vez, tiveste sorte. Mas tem cuidado.
Bak, kendi başının çaresine bakabileceğini biliyorum. Sadece dikkatli ol, tamam mı?
Eu sei que sabes cuidar de ti, mas tem cuidado, está bem?
Evet, büyük ihtimalle hatırlamıyorsun, ama bak, daha dikkatli olmalısın.
Provavelmente não. Ouve, é melhor teres mais cuidado.
Şimdi, bak Sonia, dikkatli olmak zorundasın.
Ouve, Sonia, tens de ter cuidado.
Bak, Sarah herkesin bu gece dikkatli davranacağını söyledi.
A Sarah disse que iam todos comportar-se. Óptimo, todos no mesmo barco.
Bak, her şeyi yeni beceriler kazanmak için yaptığınızı biliyorum ama dikkatli olarak çok daha fazlasını kazanabilirsiniz.
Olha, compreendo que estás a fazer isto para aprender novas técnicas, mas não vais apreender muito a ser cuidadosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]