English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Getiriyorum

Getiriyorum traducir portugués

1,531 traducción paralela
Kendi süper kahramanımı getiriyorum, elime geçen de bu.
Finalmente encontro o super-herói e é isto que ganho.
Bu yaptığımla sorumluluklarımı yerine getiriyorum.
- Honro as responsabilidades assim.
Tabii ki, hemen getiriyorum.
Claro. Venho já.
Merhaba, birini getiriyorum.
Olá, preciso de levar uma pessoa.
Hemen getiriyorum.
Aqui está.
- Getiriyorum serseri.
- Eu sei, idiota.
İstediğiniz ilacı hemen getiriyorum bayan.
Dou-lhe já o Albuterol.
Kapıcı Jimmy'i taksiyle götürüp getiriyorum... o da hayal kurmak istediğimde buraya çıkmama izin veriyor.
Levo o Jimmy à borla, o porteiro e ele deixa-me subir quando me deseja.
Duruşmayı münasip hale getiriyorum.
Estou a tratar de comensurar este julgamento.
Hemen eve getiriyorum.
Vou levá-lo a casa agora mesmo.
- Hemen getiriyorum.
- Podia trazer-me um gin tónico? - Trago já.
Ben gidip sedye getiriyorum.
Eu vou buscar uma maca.
Bir harici danışman getiriyorum içeri.
Vou-vos trazer um consultor externo.
İşi Cleveland'a getiriyorum.
Atraio negócios para Cleveland.
Siparişlerini getiriyorum.
Vou trazer o teu pedido.
Hemen can simidi getiriyorum, tamam mı?
Vou lançar-te uma bóia, está bem?
- Basit bir gerçeği dile getiriyorum.
- Só estou apontando um fato.
Gözlemeyi birazdan getiriyorum.
Já trago as waffles.
Bu arada, şarkıyı da getiriyorum. Orada olmayı gerçekten çok isterim fakat işimin ne kadar süreceğini bilmiyorum.
Levarei a música, eu quero mesmo ir mas não sei quanto tempo demorará isto
Peki. Kolaları hemen getiriyorum.
Está bem, volto já com as colas.
- Hemen getiriyorum.
- Já volto.
Buraya ilk kez birini getiriyorum.
É a primeira vez que trago aqui alguém.
Onu birazdan getiriyorum.
Eu trago-o já..
Kahve isteyeninkini birazdan getiriyorum.
Já trago o café daqui a pouco.
Küba'daki ambargo yüzünden bunları özel jetle getiriyorum.
Por causa do embargo a Cuba, são transportados em jacto particular...
Ben, Prem'i aklıma getiriyorum, Bay Harishchandra'nın daha genç oğlu
Estou sugerindo Prem, o filho mais novo do Sr Harishchandra
Sizi koruma yeminimi yerine getiriyorum.
Estou a cumprir o meu juramento de o proteger.
Christopher Henderson'ı CTU'ya getiriyorum.
Vou levar o Christopher para a UAT.
Yapamam. - Christopher Henderson'ı CTU'ya getiriyorum.
Vou levar o Christopher para a UAT.
Ritchie'yi sana getiriyorum.
Vou levar-te o Ritchie.
Hallettim! Kodunu şu an etkisiz hâle getiriyorum.
Vou anular o código dela.
Senin sızlanman ve protokollerim gereğince Kırmızı Takım'a yeni bir üye getiriyorum.
Pelos meus protocolos e as tuas queixas,... trouxemos um novo membro para a equipe vermelha. Espera.
- Ona ne getiriyorum?
- O que é que lhe levo?
Bu yüzden birimin başına dışarıdan birini getiriyorum.
Por isso vou trazer alguém de fora para chefiar a unidade.
Hayır. Görüşmelere yeni bir yaklaşım getiriyorum.
Tenho uma nova abordagem.
Filmin müziğine getiriyorum.
Mete a banda sonora.
Ben Sloan'ı getiriyorum..
Eu vou com a Sloan.
- Hemen getiriyorum
- Volto já. - Está bem.
Sana Colt'u getiriyorum.
Eu levo-te a Colt.
- Ailemi... -... ve arkadaşım Alex'i getiriyorum.
- Vou levar a família e a Alex.
Kollarımla işin bitti mi? Getiriyorum.
- Já acabou de usar os meus braços?
Tanrı'nın verdiği görevi yerine getiriyorum.
Estou numa missão de Deus.
- Colt'u getiriyorum.
- Eu levo-te a Colt.
Koyunu bugünkü haline insanoğlu getirdi ve ben de yarınki haline getiriyorum.
O Homem fez das ovelhas o que elas são hoje e eu estou a fazer o que elas serão amanhã...
Derin duygusal sorunları olanları seviyorum ve bunları kendi sorunum haline getiriyorum.
Gosto dos que têm problemas emocionais profundos que eu possa adoptar.
Kandi'nin annesini düdüklüyorum demeye getiriyorum.
Onde quero chegar, é que estou a comer a mãe da Kandi. O quê?
Sadece daha iyi görülebilir hale getiriyorum.
Estou a torná-la mais visível.
- Hemen getiriyorum!
- E uma chávena!
Bunu aslında ilk defa yüksek sesle dile getiriyorum.
Esta é a primeira vez que estou falando isso em voz alta.
Siparişinizi hemen getiriyorum.
Volto já com o seu pedido.
- Nefes alamıyorum! - Epinefrin getiriyorum.
- Não consigo respirar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]