English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Gördün mü bak

Gördün mü bak traducir portugués

691 traducción paralela
Neler olduğunu gördün mü bak?
É o que acontece quando não se presta atenção.
Gördün mü bak, ölmedin.
Vês? Não fez mal nenhum.
Gördün mü bak. Yargıç ne kadar çalışkan biri. Her zaman rapor yazıyor.
Isto prova que ele anda ocupado escrevendo longos relatórios.
Gördün mü bak, beklemeye değmez miymiş?
Estás a ver? Não valeu a pena esperar?
- Gördün mü bak, kıskanmışsın.
Vês, estavas ciumento.
Gördün mü bak, yasaları çiğnedim.
Se tanto insiste, grazie.
Bak, gördün mü?
Estás a ver!
- Bak gördün mü?
- Estás a ver?
Bak! Ömründe böyle gözler gördün mü?
Você alguma vez viu olhos como aqueles?
Bak, daha önce hiç kedi, kedi gördün mü?
Olha, alguma vez viste um gato, gato?
- Barbara'ya bakışını gördün mü?
- Viste como lhe olhava a Barbara?
- Bak, gördün mü?
- Pronto.
Bn. Davidson'ın bana bakışını gördün mü?
Viste o olhar que Sra. Davidson me mandou?
Satıcı pencereden dışarı bakıyor. Gördün mü?
O vendedor está a espreitar à janela.
Bak bir silahımız oldu, Jenny, gördün mü?
Olha o que temos aqui, Jenny.
- Bak gördün mü?
- Vê, é claro.
Sen hep böyle mi iş yaparsın... Bak şimdi gördün mü yaptığını.
Se é assim que costuma...
Gördün mü? Altımızdakilere bak.
Olhe aqui por baixo!
Gördün mü bak nasıl oldu?
E então expor as lesões ao sol, durante cinco minutos.
O bakışı gördün mü? Sabah paranı alacaksın.
Terá o seu dinheiro de manhä.
- Gördün mü nasıl bakıyor? - Zoe!
Mas, não vê como me está olhando?
Bak, baş parmağımı bileğime değdirebiliyorum, gördün mü?
Consigo encostar o polegar ao pulso. Está a ver?
Bak gördün mü Tom?
Vês, Tom?
Bak, Phil, Namluyu gördün mü.
Olhe, Phil, serraram o cano.
Yüzlerindeki bakışları gördün mü?
Viste o aspecto das suas caras.
Bak, orada, yukarıda. Gördün mü?
Olhe ali no alto.
Bak sunu gördün mü?
Vês aquilo?
Buraya bak. Gördün mü?
Olhe aqui.
Bak işte gördün mü?
Viu só?
Bak Moriarty, olumsuz düşüncelerin neye yol açtı gördün mü?
Vês no que dá andares para aí a espalhar ondas negativas, Moriarty?
Bak Malechie, sen Kızılderililerin beyaz kadınlara yaptıklarını hiç gördün mü?
Já viste o que os índios fazem às mulheres brancas?
Zebralara bak, gördün mü?
Olha para estas zebras.
- Bak gördün mü?
- O que te parece.
Gördün mü, bak!
Estão a ver?
Bak, hiç yeşile dönen bir izci gördün mü?
Já viste algum marginal que se tenha tornado um Verde?
Bak. Eski bir yara. Bunu gördün mü?
É uma velha lesão.'
Elimi çizdin, bak gördün mü?
Bem feito!
EEG'ye bak. İşte rüya görürken ki heyecan dalgalanman, gördün mü?
Aqui vê-se a agitação em que estavas durante o sonho.
Hey, büyücü... biraz önce falıma bakıldı, gördün mü?
Eh, homem de vodu, Eu acabei de conseguir minha fortuna dita, veja?
Bak ritmi yakalıyorsun, gördün mü?
Você está pegando o rítimo.
Bak. Hızlı çırpmalısın. Gördün mü?
Olhe, você tem que ser mais ràpido.
Yüzündeki bakışı gördün mü?
- Viu a cara dele?
Bak, gördün mü?
Vês?
Sakın yapma! Benim, Terekhov. Benim, bak gördün mü?
Não me batas, sou eu, Terekhav.
Gözlerindeki bakışı gördün mü?
Está com medo. Vês os olhos dele?
Bak gördün mü ; yabancılar aramıza giriyor.
É um estranho a separar-nos.
- Gözlerindeki bakışı gördün mü?
- Viste o olhar dele?
İşte oraya. Bak onu gördün mü?
No meio.
Gördün mü, şuna bak. Bununla, onu öldürebilirsin bile...
Com isto, se lhe acertares bem até podes matá-Io.
Gördün mü bak?
Sim.
Bak, gördün mü?
Bem, aqui o tens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]