English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Iyi görünmüyor

Iyi görünmüyor traducir portugués

921 traducción paralela
Mesela şu indirdikleri arabaya bak. Pek iyi görünmüyor her an düşebileceğini tahmin edebilirsin.
da forma que desce esta carroça vai perde-la.
Böyle bir zamanda ortalıkta olmaması hiç iyi görünmüyor.
Não fica bem ele não aparecer numa altura destas.
Julie eskisi kadar iyi görünmüyor.
A Julie não tem andado com boa cara.
Pek iyi görünmüyor, Roy.
Não tem bom aspecto.
İyi, ama aslında hiç de iyi görünmüyor.
Sente-se bem, mas não parece.
O, pek de iyi görünmüyor.
- Não tem bom aspecto.
Çok iyi görünmüyor ama seni istediğin yere götürür getirir.
Ele não tem boa aparência, mas pelo preço o levará lá e voltará.
Zavallı Tony, hiç iyi görünmüyor.
Pobre Tony, não está com bom aspecto.
İyiliğimi istediğini biliyorum baba, ama etrafa karşı iyi görünmüyor.
Sei que faz por bem, mas dá mau aspecto.
Sezarımız Marcus Aurelius, iyi görünmüyor.
Marco Aurélio... nosso César não está com muito bom aspecto.
İtiraf etmem gerekirse, Morrison'larda daha iyi görünmüyor.
Os dois não estão nada melhor.
- Bu iyi görünmüyor Parker. - Hayır Leydim.
- Isto não tem bom aspecto.
- Yuri iyi görünmüyor mu, Tonya?
- Não achas o Yuri óptimo?
Dün antrenmanlarda yolda kaldı ve hâlâ pek iyi görünmüyor.
Ele estava preso, nos treinos, ontem, e ainda não parece estar bem.
Scott Stoddard hiç iyi görünmüyor.
Scott Stoddard parece estar em má forma.
- Durum hiç iyi görünmüyor Kaptan.
- Isto está com mau aspecto.
Gözüme pek de iyi görünmüyor.
Não vejo nada tão lindo aqui.
Bu bana pek iyi görünmüyor.
Não me parece que seja bom.
Şey, burada durum pek iyi görünmüyor.
Bem, não me parecem nada bem.
Artık işaretler iyi görünmüyor.
Os sinais já não são assim tão bons.
- Hasat hiç de iyi görünmüyor.
E muito forte.
O kadar da iyi görünmüyor.
Não parece lá muito bom.
- Pek iyi görünmüyor, saat neredeyse 4 : 00.
Isto está mal, avozinho.
Şef, 81 boşaltıldı ama burası hiç iyi görünmüyor.
Chefe, o 81º foi evacuado, mas as coisas não estão boas.
Gördün mü para yok, elbise yok, gidecek yerin yok iyi görünmüyor...
Está a ver sem dinheiro, sem roupas, sem sítio para onde ir não é muito prometedor...
Niçin çocuklarını görmesin? - Sence de iyi görünmüyor mu?
Porque é que não havia de os ver?
Jean-Paul iyi görünmüyor.
O Jean-Paul não parece estar bem.
Şey, o kadar iyi görünmüyor... yani dünyaya çok büyük katkı olarak.
- Bem, não parece bom Como um super contribuição para o mundo.
Çok iyi görünmüyor olabilir, ama oldukça iyidir evlat.
Pode não parecer grande coisa, mas tem tudo sítio, rapaz.
Durum iyi görünmüyor.
Nâo tem bom aspecto.
Şimdi de iyi görünmüyor.
Continua complicado.
Pek iyi görünmüyor.
Não está nada bom.
Yani, onlar iyi görünmüyor. Sen ne de bir başkası ile yapamazlar.
Nem contigo, nem com os demais.
İyi görünmüyor.
Não parece estar bem.
İyi görünmüyor Basil.
Só te reterei meia hora.
- İyi akşamlar, Joseph. Burası çok neşeli görünmüyor.
Joseph, isto não parece estar muito alegre.
İyi görünmüyor muyum?
Estou bem?
Cinayet hiç de en iyi zihinlerin en iyi çabalarını gerektirir görünmüyor.
Parece que um homicídio não requer uma mente brilhante.
İyi görünmüyor.
Ela não me parece muito bem.
İyi görünmüyor muyum?
Não pareço bem?
İyi görünmüyor.
A coisa está feia.
Bu iyi görünmüyor.
Isso não é bom.
- İyi görünmüyor.
- Ele não parece bem.
Kesinlikle iyi gibi görünmüyor.
Não parece.
İyi görünmüyor, ama belki biraz tamir edebilirsiniz.
Não tem muito bom aspecto, mas podem dar-lhe um arranjo.
Şampiyon çok formda görünmüyor ama yine de iyi gidiyor.
Já vimos o campeão fazer melhor, mas mesmo assim mexe-se bem.
- İyi görünmüyor.
- Não é bom.
İyi görünmüyor.
Não parece nada bem.
Akut apandisitler röntgende iyi bir şekilde görünmüyor.
É pena a apendicite aguda não se ver melhor no raio-x.
Mahkeme küçük bir kızın lafıyla hareket etmek istemiyor. İyi görünmüyor, değil mi?
Adoraria.
- Evlat, o iyi görünmüyor.
Boa sorte. - Ela parece insegura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]