Işi traducir portugués
63,423 traducción paralela
Kafama bir tane sıkıp işi bitirsene direkt.
Porque é que não atiras em mim e acabas logo com isto?
Onun burada ne işi var?
O que diabos é que ele está a fazer aqui?
Bu işi bitireceğim.
Vou terminar isto.
- Bu işi halledeceğiz.
- Nós vamos vencer.
Hayır, söylemiyor tatlım. O bir sihirbaz, onun işi bu.
Não, querida, é o que os ilusionistas fazem.
Elise'in burada ne işi vardı?
O que estava a Elise a fazer aqui?
Çünkü o kişinin bir işi var.
É que aquela pessoa tem um emprego.
Zor bir işi var.
Ele tem um trabalho difícil.
Yapalım şu işi.
Vamos fazer esta merda.
Şu işi halledelim.
Vamos resolver isto.
- Nereye? Bu işi halledeceğim.
Vou resolver isto.
- Polisin işi değil mi bu?
- Porque é que a polícia não o encontra?
Anne Prometheus işi ters giderse diye Curtis ile yaptığımız ufak bir oyuncak.
Um brinquedinho que eu e o Curtis fizemos, caso a maçã Prometheus não caísse longe da árvore.
Ya da seni öldürerek başladıkları işi bitirmeye geldiler.
Ou estão aqui para terminar o serviço.
Hayır. Bu sefer işi polise bırakmalıyız.
Não, a polícia trata disso.
Ollie, bu işi yapmaya başladığın kısa süre zarfında oldukça kayda değer bir iş başardın.
Ollie, no teu pouco tempo no cargo, fizeste um trabalho extraordinário.
- Oliver'sız mı? Eğer kanunsuz ona ulaşırsa, bu işi bundan sonra Oliver'sız yapacağız zaten.
Se o vigilante o apanhar, faremos isso sempre sem ele.
Haberin olunca da işi yoluna koymalarını sağladın, değil mi?
Quando soubeste, mandaste resolver, não foi?
Hemen bitirelim şu işi.
Vamos acabar logo com isto.
- Bu işi bitireceğim. - Hayır!
- Vou acabar com isto.
Argus'u yönetme şeklimle sorunu olan senmişsin gibi duruyor ki bu bana çok ilginç geliyor çünkü ikimizin işi de klasik ahlak kurallarına uymuyor.
És tu que pareces ter um problema com a minha forma de comandar a ARGUS. O que é interessante para mim, já que nenhum de nós tem um emprego que se encaixa na definição convencional - de moralidade.
Şu işi bitir de deneyelim.
Vamos terminar isto e tentar.
Ayrıca oyuncak topların nasıl buraya gelip bu işi bizim yerimize yapamıyor?
Como é que as tuas bolas de brinquedo não flutuam e fazem isto?
Chase'in işi bu.
É o Chase, obviamente.
Evet, bu işi halletmemiz lazım.
Pois é, temos de lidar com isso.
Maia ile ne işi olabilir ki?
Porque quereria ela a Maia?
Senin başlattığın işi bitirmek.
Acabar o trabalho que começaste.
Dünya'nın nispet yapmasına izin mi vereceğiz yoksa onları öldürüp bu işi bitirecek miyiz?
Vamos continuar a comer merda da Terra ou vamos derrotá-los e acabar com isto?
Burada ne işi var bunun?
Que raio está ele a fazer aqui?
Pekâlâ, hadi yapalım şu işi.
Muito bem, vamos a isto.
Bu yüzden işi bizden önce yap Miller. Böylece hepimiz eve gidelim.
Vê se nos ganhas, Miller, e podemos todos ir para casa.
- Adam kaçırma işi.
Um trabalho de sequestro.
- Evet, o işi de bombok ettim bu arada.
Sim, mas acho que fiz asneira.
- Tamam, işi durdurmayacağız.
Está bem. Não paramos o trabalho.
Gizli bir harekât gemisiyle kozumuzu paylaşmak bu işi halletmez!
Imolá-la com uma furtiva não vai resolver nada.
Ayrıca bu işi başlatan sorumlu kişilerin tam listesini istiyoruz.
Bem como os nomes de toda a gente responsável por meter isto em marcha.
Ve unutma, çaba göstermeye ya da buraya gelmeye niyetin yoksa bu işi yapamayız.
E lembre-se que não conseguimos fazer isto se não se esforçar ou aparecer.
Sadie'nin burada ne işi var?
O que faz a Sadie cá?
Müzik işi başarılı olmazsa yedek planın ne?
Se as coisas com a música não derem resultado, qual é o teu plano B?
Peki, yazarlık işi nasıl gidiyor?
Como anda a escrita?
Hadi hak yolundan bitirelim şu işi.
Qual é a jogada?
- Ne işi?
- Em quê?
Çığlıklarını duyarlarsa ikimizin de işi biter.
Ninguém sabe que estou aqui e se vos ouvirem gritar, estamos os dois acabados.
Bizimkiler anlamıyor. Krav Maga'yı Yahudi işi sanıyorlar.
Pensam que o Krav Maga é coisa de judeus.
Aslında bir akıl işi azami tesirli, azami verimli herhangi bir durumda rakibini nasıl parçalayacağını gösterir.
É uma coisa mental. O máximo da eficácia, da eficiência. Ensina-te a derrubar o adversário em qualquer circunstância.
Tembel işi boktan bir yazı ve hiç doğru değil.
E nem sequer é verdade.
- İşi durduramayız.
Não podemos parar o trabalho.
İşi bilimi politikacılara açıklamak ve bu bağlamda yararlı bir yetenek.
O trabalho dele é explicar Ciência a políticos. Nesse aspecto, é uma capacidade útil.
Tembel işi bu.
É escrita preguiçosa.
- Kapının etrafındaki isi görüyor musun?
- Vês a fuligem nessa porta? - Vejo.
Belki Flash'ın yanında eğitim görüyordur. İşi öğreniyordur.
Deve estar a treinar com o Flash, a aprender?
işim yok 17
işimi 37
işınla 31
işık yok 16
işim var 162
isırmaz 18
işıkları aç 25
işin var mı 24
işığı kapat 29
işim bitti 87
işimi 37
işınla 31
işık yok 16
işim var 162
isırmaz 18
işıkları aç 25
işin var mı 24
işığı kapat 29
işim bitti 87
işıkları açın 23
işıkları söndürün 27
isimsiz 20
işıkları kapat 24
işin bitti mi 39
isimleri 17
işığı aç 22
isimler 56
işıkları söndür 24
isimleri ne 17
işıkları söndürün 27
isimsiz 20
işıkları kapat 24
işin bitti mi 39
isimleri 17
işığı aç 22
isimler 56
işıkları söndür 24
isimleri ne 17