English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kay

Kay traducir portugués

53,870 traducción paralela
TJ atladığında silah doğrultulan koruma, şu anda kayıp.
O guarda que estava refém quando o TJ saltou. Está desaparecido.
Adadaki halk kayıp kızın defnine izin vermiyor. Pekala.
COMUNIDADE DA ILHA NÃO PERMITE ENTERRO DA RAPARIGA DESAPARECIDA
- Yavrum Chris iki gündür kayıp.
O meu rapaz Chris está desaparecido há dois dias.
- Oğlunuz mu kayıp?
O seu filho desapareceu?
- Bana pek kayıp gibi görünmedi.
- Ele não parece desaparecido.
Bence bu insanlar siyahları kaçırıyor beyinlerini yıkayıp seks kölesi tarzı boktan işler yaptırıyorlar.
Acredito que estão a sequestrar pessoas negras e fazendo lavagem cerebral para serem escravos sexuais ou merdas do tipo.
Herif altı aydır kayıp, tamam mı?
Está desaparecido há seis meses.
Kayıt.
Gravar...
Hiç ani bir kayıp yaşadın mı?
Já sofreste uma perda súbita?
Ne zamandır kayıp?
Quando é que desapareceu?
Kayıtlarımıza göre Phillips adında 23 hastamız olmuş.
Segundo os nossos registos, tivemos 23 pacientes com o nome Phillips.
- Kayıtlarınızın doğruluk derecesi nedir?
- Os registos são bons?
O kayıttaki otoparktaysak nasıl ölümden sonraki yaşam olabilir?
Como pode ser, se estamos no mesmo parque de estacionamento?
Bu benden çok annem için bir kayıp oldu.
É uma perda maior para ela do que para mim.
Bakmamaya çalışıyordum ama çok zordu. Gözlerim aşağı kayıp duruyordu.
Eu tentei manter o contacto visual mas era muito difícil.
Kayıttayız.
Estamos a gravar.
Kayıttayız.
A gravar.
Kayıt.
A gravar.
Neyse, Justin hâlâ kayıp mı?
O Justin continua desaparecido?
Kayıp falan değil.
Não desapareceu.
Sıradaki kayıtta çok ama çok sessiz olmalısın.
Na seguinte, não vais poder fazer barulho.
Sıradaki bu kayıtta çok ama çok sessiz olmalısın.
Para o que se segue, não podes fazer barulho...
Kayıt kâğıdı dönüyor.
A folha de inscrição vai circular pela sala.
Sanırım kayıt listesinde ilk sırada Linda var.
Creio que a Linda é a primeira da lista.
Okuldan çıkıp kayıplara karışmış.
Ele saiu da escola e desapareceu.
Eminim kayıplara karışmamıştır.
De certeza que não desapareceu.
Oğlumuz kayıp Matt!
Desapareceu, Matt!
Kenara kayın.
Chega para lá.
Kayıtları ele geçirirlerse biteriz.
Se eles obtiverem os registos, estamos feitos.
Parayı kayıp mı ettin?
Perdeste-o?
Kayıtlara geçmesi için lütfen tam adınızı, yaşınızı, gittiğiniz okulu ve kaçıncı sınıfta olduğunuzu belirtin.
Para ficar registado, diga o seu nome completo, a idade, a escola onde estuda e o ano que frequenta.
Peki ailemin deposundaki kasetlere bununla kayıt yapılıyor mu?
E isto como as cassetes na arrecadação dos meus pais, isto grava nelas?
Kiler boşaltılmıştı ve bir araba da kayıp.
A despensa foi limpa e um carro desapareceu.
Biliyorum, ama yine de kayıtlara geçmeli Eric.
Eu sei, mas, ainda assim... irá ser registado, Eric.
Dan Anderssen'ın tıbbi kayıtları lazım.
Preciso dos registos médicos do Dan Anderssen.
Şimdi de laptopu kayıpmış.
E, agora, o computador portátil dela desapareceu.
Haham Nachman, Uman katliamında ölen Yahudilerin kayıp ruhlar olduğuna inanıyordu.
O rabino Nachman acreditava que as vítimas judias do massacre de Uman eram almas perdidas.
- Girişte kayıt defteri var, değil mi? - Evet.
- Há registros na recepção?
Çoğunlukla otomatik ve asgari personelle kayıplar hafif olacaktır.
É essencialmente automatizada, com pouco pessoal, as baixas serão reduzidas.
Dönüş İstasyonu Kuşak'ta kayıtlanmamış
ESTAÇÃO ROTATIVA NÃO REGISTADA / NO CINTURÃO
Bana şunu söyle Dar - bu kayıt dışı sadece sen ve ben -
Diz-me uma coisa, Dar. Fora de registo, só tu e eu.
Bu adrese kayıtlı araç bir kazaya karışmış.
Um veículo registado neste endereço esteve envolvido num acidente.
Bu adrese kayıtlı mavi bir cip.
Um Jipe azul registado a este endereço.
O kayıt.
Foi a gravação.
Açık bir kayıt bu.
É um registo público.
- Telefon kayıtlarına göre Conlin'in öldürülmeden önce seni aradığı yer burası.
De acordo com os registos do telemóvel, é de onde o Conlin te ligou mesmo antes de ser morto.
Taburunun yaşadığı kayıplara bir göz atın.
Veja as baixas sofridas por seu batalhão.
Kayıp kişi alüminyum içerikli deodorant mı kullanmış?
A pessoa desaparecida usava desodorizante à base de alumínio?
Kayıp kişide görme bozukluğu mu vardı yoksa düzeltici lens mi kullanıyordu? - No. Hayır.
A pessoa desaparecida tinha deficiências visuais ou usava lentes de contacto?
Kayıp kişiyle ilişkinizi anlatır mısınız?
Pode descrever, por favor, a sua relação com a pessoa desaparecida?
- Evet, kayıpları çok olacak.
Sim, vão perder muitos homens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]