English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kızıl haç

Kızıl haç traducir portugués

193 traducción paralela
Bu bizim Kızıl Haç grubumuzla ilgili olmalı.
Deve ser por causa da colecta para a Cruz Vermelha.
Anne Bailey ve Bayan Hatch Kızıl Haç'a katıldı.
Mr Bailey e a Sra. Hatch foram para a Cruz Vermelha e coseram.
Kızıl Haç'a gidecek.
Vai ser entregue à Cruz Vermelha.
- Kızıl Haç hazır bekliyor.
- A Cruz Vermelha está a postos.
Ben Kızıl Haç değilim, sürü sahibiyim.
Por que não fazes alguma coisa?
Sen bir Kızıl Haç kızıymışsın gibi yapalım.
Vamos fingir que tu és uma miúda da Cruz Vermelha.
- Kızıl Haç'tan hemşire arkadaşım.
- Uma minha amiga, da Cruz Vermelha...
1. peronda Kızıl Haç tarafından tüm savaş göçmenlerinin bakımı yapılmaktadır.
O posto da Cruz Vermelha encontra-se no Cais nº1.
Kızıl Haç için bağış topluyoruz. İzninizle.
Estamos recolhendo doações para a Cruz Vermelha.
Doğru. Ama yelken açtıklarında Kızıl Haç'tan isteyecekler.
Verdade, mas aceitarão da Cruz Vermelha quando partirem.
Kızıl Haç'ta, kan veriyor.
Na Cruz Vermelha a dar sangue.
... ikinci bir imza alabilirsem mahkûmları Kızıl Haç'a teslim ettirebilirim.
... podem ser transferidos para a Cruz Vermelha se eu conseguir a confirmação do governador militar.
Kızıl Haç gelip de kalan mahkûmları kendi gözetimine alana kadar onları elimizde tutacağız.
Devemos reter os prisioneiros que restarem até a Cruz Vermelha chegar para tomar a sua custódia.
Zürih, burası Foxtrot Golf Sierra, Kızıl Haç helikopterlerinin lideri.
Zurique, daqui Foxtrot Golf Sierra, em voo da Cruz Vermelha.
İtalya'ya Kızıl Haç malzemesi taşıyoruz.
Transporto medicamentos para Itália.
Çıplak ve malı kaldırmış bir adam sokağın ortasında elinde bıçakla bir kadını kovalıyorsa, amacının Kızıl Haç'a adam toplamak olmadığı barizdir.
Um homem nu, de faca na mão e de pau feito e a correr atrás duma mulher decerto não é para fazer um peditório para a Cruz Vermelha!
Bir erkek, şehvet içinde, bıçakla bir kadını izlerse sanırım sokakta Kızıl Haç için yardım toplamıyordur.
Um homem nu de faca na mão e de pau feito, a correr atrás duma mulher, decerto não é para fazer um peditório.
Hayır, 3 aylık grevin ardından buraya gönderildiler. Yiyecek bir şeyleri kalmadı. Kızıl Haç, Cenova'ya bir tren hazırladı.
Não, os de Génova convidaram-nos, porque, depois de 3 meses de greve, já não têm nada para comer e o Auxílio Vermelho preparou um trem para ir a Génova!
Kızıl Haç'ın onlardan önce gitmesine izin verme.
Não deixe que a Cruz Vermelha chegue antes.
Doktor bey de İsviçre Kızıl Haçı'ndan.
O Herr Doktor da Cruz Vermelha Suíça.
Kızıl Haç tüm kampı kontrol edecek.
Gostava que a Cruz Vermelha visse todo o campo.
Sigaraları Kızıl Haç verdi.
São da Cruz Vermelha.
- Nasıl yani, Kızıl Haç gibi mi?
- O quê, como a cruz vermelha?
- Evet, Kızıl Haç gibi.
- Sim, como a Cruz Vermelha.
Bir takım Kızıl Haç belgelerinin tercümesi gerekiyor. Yardım eder misin?
Tenho umas folhas da Cruz Vermelha para traduzir.
Uluslararası Kızıl Haç'a, Dünya Sağlık Organizasyonu'na yazdım.
Escrevi à Cruz Vermelha...
Kızıl Haç'a gidiyorsunuz sanırım.
Creio que o senhor vai à Cruz Vermelha.
Kızıl Haç'ın değerli bay ve bayanları!
Senhoras e senhores da Cruz Vermelha.
- ve üzerlerine de Kızıl Haç amblemi çizin!
- E pintem a Cruz Vermelha neles
Sophie, perşembeleri ve pazarları Kızıl Haç'ta çalışıyor.
A Sophie trabalha na Cruz Vermelha às Quintas e Domingos.
Kızıl Haç'ın ödediğini alıyorum, ve aynen geri veriyorum.
Aceito o que quer que a Cruz Vermelha me paga e depois devolvo-lhes.
Ağaçtaki bir kediye yardım edebilir, Kızıl Haç için yardım toplayabilir veya izcilerle kamp ateşi bile yapabilir.
Tem razão. Ou ajudar um gato descer da árvore. Ou ir de porta em porta fazer colectas para a Cruz Vermelha, ou quem sabe... assar uns marshmallows com os escuteiros.
Siz Kızıl Haçın kullanıma başlamasını da zorluyorsunuz aksi halde biz rekabet edemeyiz.
E forçar a Cruz Vermelha a utilizá-lo, ou não podemos competir.
Kızıl Haç, "Yaranın iki ucuna yumuşakça bastırın." demiş.
A Cruz Vermelha aconselha "Juntar os bordos da ferida."
Başkan Wilson da doktor ve hemşirelerden oluşan Kızıl Haç ekiplerini... İtalyanlara moral, yaralılara yardım için İtalya'ya konuşlandırdı.
Portanto, o Presidente Wilson mandou equipas da Cruz Vermelha, médicos e enfermeiras para elevar o moral Italiano e ajudar a cuidar dos feridos.
Birçok genç, Amerika başkanının Kızıl Haç ambulanslarında ve Hat Destek birimlerinde görev çağrısına yanıt verdi ve gönüllü oldu.
Jovens de toda a América responderam ao apelo do Presidente para mais voluntários para conduzir Ambulâncias da Cruz Vermelha e trabalhar nas cantinas das linhas da frente.
Bir şeyi açıklığa kavuşturayım Hemingway, eğer Kızıl Haç savaşacak insanlara ihtiyaç duysaydı şayet ellerine silah verirdi. Yanlış mıyım?
Deixe-me explicar-lhe uma coisa, Hemingway, se a Cruz Vermelha Americana estivesse... interessada em si como soldado para combater, ter-lhe-ia entregue uma arma, não é assim?
Kızıl Haç taraf tutmaz.
A Cruz Vermelha não apoia ninguém.
Henry sizin bölgeye rapor götürme emri almış ancak Kızıl Haç bacağımı görünce bu işi bana vermekten vazgeçti.
"Harry tem novas ordens para se apresentar no teu sector, mas... " os médicos da Cruz Vermelha examinaram a minha perna e a reprovaram-me.
Sanırım Kızıl Haç için Amerika'ya dönme vakti geldi.
Agora acho que a Cruz Vermelha a vai mandar voltar para a América.
Agnes von Kurowsky uzun ve seçkin Amerikan Kızıl Haç kariyerini....... II.Dünya Savaşının sonuna kadar sürdürdü. 36 yaşına kadar evlenmedi ve 92'ye kadar yaşadı.
Agnes von Kurowskys teve uma longa e distinta carreira na Cruz Vermelha Americana que continuou depois da Segunda Grande Guerra Mundial. continuou solteira até aos 36 anos, e viveu até aos 92.
Clemen pedagoji diplomamı ve Kızıl Haç karnemi gösterirsem yeterli olacağını söylemişti.
A Clemen disse que, ao apresentar o meu diploma de pedagogia e o cartão da Cruz Vermelha, era suficiente.
- Kızıl Haç ekipleri onu bulur.
- A cruz vermelha vai encontrá-lo.
- Korkarım Kızıl Haç'a haber vereceğim ve onu geri göndereceğim. Sana söylemiştim.
Vou telefonar para a Cruz Vermelha para devolvê-lo.
Güzeel. Kızıl Haç
Lindo, a Cruz Vermelha.
Kızıl Haç'ı arayıp, onu geri gönderteceğim.
Vou telefonar para a Cruz Vermelha para devolvê-lo.
Harika, Kızıl Haç.
Lindo, a Cruz Vermelha.
- Kızıl Haç'ın trenini hatırlıyor musunuz?
Sabes?
Kızıl Haç gibi sizden kanınızı istemiyorum!
É pedir muito?
Biz Kızıl Haç'ız
Nós somos as cruzes vermelhas.
Tahmin edeceğin gibi hala Kızıl Haç'ta.
Como deve pensar, ela ainda continua na Cruz Vermelha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]