English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kızılderili

Kızılderili traducir portugués

1,905 traducción paralela
Avrupalı, Kızılderili kırması.
É um mestiço. Um cruzamento de raças.
Onların çoğu Kızılderili.
A maioria são índias, de facto.
Kızılderili.
Índio.
O yaşlı Kızılderili'nin aptal katırı.
Foi aquela mula idiota, daquele índio.
- Ne Kızılderili'si?
Que índio?
Kızılderili oldu.
Tornou-se índio.
Biz Kızılderili'yiz Lilly.
Nós somos índias, Lilly.
Kızılderili'yiz.
Somos índias.
Gerçekten Kızılderili misin?
És realmente um índio?
- Yani ben yarı Kızılderili miyim? - Hayır.
Então, isso quer dizer que somos parte índio, não é?
Kızılderili'ydi.
Era um índio.
- Bu Kızılderili'yi tanıyor musunuz?
Conhece este índio?
- O Kızılderili değil.
Ele não é um índio.
Kalk Kızılderili bozması.
Vá lá, homem branco.
Kızılderili kızı al ve başka kimi alabilirsen.
E aquela índia e quem mais você puder.
Bir Kızılderili'ye güvenmez.
Ela não confia nos índios.
Sen sahte bir Kızılderili'sin.
Você é um faz-de-conta de índio.
Gerçek bir Kızılderili olmak ister misin?
Quer tornar-se num índio a sério?
Seni gerçek bir Kızılderili yapacağım.
Eu vou fazer de ti, um índio a sério.
Beyaz doğdun, ama Kızılderili öleceksin.
Nasceu branco, mas vai morrer índio.
Şu Kızılderili adın var ya?
O seu nome índio?
Hiç Kızılderili kardeşlerim yok mu?
Não tem nenhum irmão ou irmã índios?
Bir küçük, iki küçük, üç küçük Kızılderili...
Um pequeno, dois pequenos, três pequenos índios...
Pek çok Kızılderili kabilesi, savaş danslarını yaparken kafasıyla birlikte ayı postu giyerdi.
Muitas tribos índias cobriam-se de pele de urso, incluíndo a cabeça, nas danças de guerra.
Kızılderili kumarhanesi girişimiyle ilgili 151. Yasa teklifinin reddedilmesi çağrısında bulundu.
Stillson aproveitou para defender a recusa da Proposta 151, a iniciativa do casino índio.
Bu ülkedeki Kızılderili halkına büyük saygı besliyorum.
Tenho o maior respeito pelos nativos americanos deste país.
Bu Kızılderili kumarhanesi teklifi konusunda vicdanın ne diyor?
A sua consciência sabe a sua posição sobre a proposta do casino índio?
Menenaki Kızılderili Arazisi'ne gidiyorduk. Kuzeydoğu'nun en büyük kumarhanelerinden biri buradaydı.
Íamos a caminho da Reserva Índia Menenaki... e de um dos maiores casinos do Nordeste.
Ben senin Kızılderili ya da öyle bir şey olduğunu...
Pensava que era um índio ou isso, com o...
Kızılderili bir görevli ile çeşitlilik sağlanmak istenmiş.
Em uma tentativa patética de diversidade, a nativa teve como empregados.
" 1881'de bu savaş alanında, 56 Kızılderili hayatını ve dört cesur Amerikalı şapkasını kaybetti.
Nesta batalha em 1881, 56 indios perderam a vida e 4 bravos americanos perderam o chapeu.
"İntihar Kayası" nın üstünden manzarayı izleyin. Kaya adını, Kızılderili bir prenses, sevgilisinden ayrılmaktansa ölümü seçip kendini atmasıyla aldı. "
Admire a espectacular paisagem do cimo do Rochedo da Suicida, que recebeu esse nome quando uma princesa índia se atirou de lá.
Bir dilbilimci nasıl Kızılderili lisanını çözerken komaya girer ki?
Como é que um linguista entra em coma a decifrar uma linguagem índia?
Kızılderili dili seni niye bu kadar ilgilendiriyor?
Por que te interessa uma língua dos Índios?
Kızılderili olduğunu sanmıyorum.
Não creio que seja dos Índios.
Kuzey Kızılderili veya Mayalı çizimlerine benzemiyorlar.
Não parece ser Índio nem mesmo Maia.
Hangi Kızılderili aktivitesini yapsak?
Que actividade nativo-americana devemos fazer?
Babamın Kızılderili hayatını doğru yansıttığını sanmıyorum. Evet.
Acho que o pai não está a ser fiel à vida nativo-americana.
Doğa yürüyüşümüze saf kan bir Kızılderili eşlik edecek.
O nosso passeio vai ser guiado por um nativo-americano.
Kızılderili arazisi üzerinde miyiz?
- Estamos em solo indio?
Bayan Sharp, Kızılderili kabileler için yazdıklarım hoşunuza gider diye düşündüm.
Menina Sharp, Pensei que talvez gostasse de ver o meu panfleto sobre as tribos Chickasaw.
Bana aptalı oynama, çünkü büyünden haberim var, Kızılderili Cadısı.
Não te faças de besta comigo, porque conheço a tua mágica bruxa índia.
Kızılderili karına geri dön, oğlum!
Volte para os seus índios, rapaz!
Defol buradan, Kızılderili!
Saia daqui, índio!
Güle güle, seni Kızılderili aşığı!
Adeus, amante de índios!
Kızılderili değil o.
Ele não é índio.
Onun Kızılderili büyüsünü istemiyorum.
Não quero nada desta mágica indígena.
Bazıları bir su kaynağı olduğunu düşünüyor, diğerleri de kızılderili kabilesi.
- Uns disseram que um rio. Outros, uma tribo índia.
Çocukları yanımıza getir, seni berbat kızılderili.
Devolve-nos o rapaz, Índio detestável!
İnsanlarımız çocuklara kızılderili yöntemlerini öğreterek onları büyük savaşçı yaparlar.
Nossa gente ensina rapaz costumes Índios. Faz dele grande guerreiro.
Kızılderili işçiler, bir lanet... kutsal arazi falan gibi saçmalıklar.
Uma maldição, terreno sagrado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]