Kızılderililer traducir portugués
631 traducción paralela
Kızılderililer öldürmüş diye duydum.
Ouvi dizer que os indios o mataram.
Kızılderililer yapmış süsü verilmiş.
Tudo parecía indicar que foram os indios. Sím.
Kızılderililer asla böyle bir şey yapmaz.
Os indios jamáis fariam isto.
Hayır. Kızılderililer benim dostumdur.
Não, os indios são meus amigos.
Flack, kızılderililer günlerdir duman işareti gönderiyorlar.
Flack, os indios fazem sinais de fumaça ha días.
Zeke, seni yalancı düzenbaz o kızılderililer Coleman'a eş olsun diye Cameron'un kızı kardeşini satın alıyor.
Voce sim é que é um velho mentiroso. Esse indio está comprando sua irmã para Coleman.
Kızılderililer ile ilgili söylentiler doğru mu?
- E o que dizem sobre os indios?
Kızılderililer bizi durdurmak için batıda toplanıyorlar.
Os indios não permitirão que cruzemos seu territorio.
Eğer kızılderililer o arabalara rastlarsa, hepsini öldürürler.
Se os indios avistam as carroças os matam a todos.
- Kızılderililer.
- O que havia então?
Bugün Kızılderililer günü.
Hoje, é o Dia do Índio.
Uzmanlığım Kızılderililer.
A minha especialidade são os índios.
Şu anda Kızılderililer çıksa bile aldırmazdım.
Neste momento, nem me importava de ver um índio.
- Kızılderililer!
- Índios!
Kızılderililer demek.
Índios?
Kızılderililer hep kafa derisi yüzmezler eğer bizimkiler onlarınkini yüzmezlerse.
Os índios nem sempre arrancam as cabeleiras. Não, escalpelam primeiro.
Kızılderililer sığırları çaldı.
Os índios. Estão levando o gado.
Size kızılderililer gibi giyinip, sığır çalmayı mı emretti?
Ele ordenou-os disfarçarem-se de indios e roubarem gado?
- Kızılderililer mi?
- Índios?
Kızılderililer geliyor!
Lá vêm os indios!
Kızılderililer hatta saldırıyor.
Índios! Estão lá na frente!
Kızılderililer! Hattın başına baskın yapıyorlar.
Índios na frente!
Kızılderililer! Ana kampa baskın yapıyorlar.
Os índios estão atacando o acampamento!
Bu kızılderililerin etlerimizi çalan kızılderililer olduğundan eminmisin?
Está certo que os que nos roubaram em Sinking Wells eram índios?
Bana o Kızılderililer gibi göründü.
Pareceram-me índios.
Eminim ki Shaw işini biliyor... ama bugün kızılderililerin bizi tartaklamasına izin verdi..... onu kızılderililer biz yeniden saldırmaları içn cesaret verdiğini düşünmelisiniz.
Suponho que Shaw saberá o que faz, mas... tal como deixou que esses indios nos surrassem, qualquer um diria que se afastou para insentivá-los a nos atacar novamente.
Kızılderililer bir tek şeyle bu kadar çok zaman ilgilenmezler.
Os índios são incapazes de se interessar por muito tempo em algo.
Bilirsin, o günlerde Kızılderililer göçmenleri öldürüyordu.
Naquele tempo, os índios arrancavam o escalpe aos colonos.
Orada ki Kızılderililer sana yolu gösterir.
Qualquer índio te diz onde fica o Cume do Buffalo.
"A- - Asla kızılderililer ile çalışmam" dedi.
Eu não disse nada sobre os índios.
Vahşi kızılderililer hakkında askeri akademiden edinmediğine inandığım birçok bilgi barındırıyor.
Ele demonstra o conhecimento dos selvagens Indianos... que, tenho a certeza, não a adquiriu na Academia Militar.
Şu Kızılderililer herhalde buralardan. Hep evlerine doğru giderler.
Os índios que eles procuram devem ser de cá.
Aptal Kızılderililer. 30 gün yapmamak için kaçtılar.
Só mais 30 dias de prisão e tinham logo de fugir.
Baba Temple'a güveniyorlar. Tüm Kızılderililer.
Todos os índios confiam no Pai Temple.
Kızılderililer kapıdaydı. Onları gönderdim.
Estavam uns índios à porta, mais mandei-os embora.
Ama şu bahsettiğiniz Kızılderililer var ya, buradaydılar.
Mas os índios estiveram aqui.
Bu kızılderililer düşman mı?
Estes índios são hostis, Capitão?
Kızılderililer yakında bu sürünün etrafına sinek gibi üşüşürler!
Lembrem-se do que vos digo, deve haver mais índios em redor daquela manada do que moscas.
Tüm Kızılderililer vurulur vurulmaz oraya taşınacağız.
Quando matarem todos os índios, mudamo-nos.
Kızılderililer, yay ve ok ile vurur. - Hayır, onları kullanmıyorlar.
Eles usam arcos e flechas.
Kimi zaman Kızılderililer, gangsterler ; kimi zaman da başka şeyler olur.
Se não são os índios, são os gangsters.
Güvenmeyeceğim Kızılderililer de var.
Há índios em quem eu não confiaria.
Barışı bozan Kızılderililer olmamalı. Kötü Kızılderililer bile olmamalı.
Não podem ser os índios nem mesmo os índios maus.
Tıpkı kızılderililer gibi olmuşlar.
Essa é uma ótima aparência de um grupo de índios.
Bu kızılderililer senin arkadaşın olmalı onlar da yardım edebilirler.
Estes índios devem ser seus amigos, Eles podem ajudar também.
Buffalolar ve kızılderililer vardı o zamanlar.
Os búfalos e os indios mandavam nela.
Kızılderililer ağaçların etrafında ne vururlar merak ediyorum.
Não admira que os índios tratem de disparar entre as árvores.
Kızılderililer!
Índios!
Kızılderililer ya da başkaları, Ben hattı ilerleteceğim, Yüzbaşı.
- Cavalo Pintado disse que não sabe. Indios ou não, vou seguir com a linha, Capitão, o Governo conta com ela.
Kızılderililer hakkında ne söyledi?
O que disse sobre os índios?
- Evet, Kızılderililer vurulursa daha erken bile taşınabiliriz.
Sim, até podemos ir mais cedo e matarmos nós os índios.