English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ N ] / Ne düşündüğünüzü biliyorum

Ne düşündüğünüzü biliyorum traducir portugués

241 traducción paralela
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que está pensando.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama öyle olmayacak.
Eu sei. Sei o que pensam, mas não será como estão pensando.
- Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sr. Reardon.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Eu sei no que tem pensado.
Hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum..... ama teslim olamam.
Sei o que deve pensar de mim, mas não posso entregar-me. Não posso.
Polisler hakkında ne düşündüğünüzü biliyorum ama... bir ipucu verebilirsen...
Eu sei o que acha da polícia, mas se me der... alguma pistas, posso...
Oh, ne düşündüğünüzü biliyorum.
Já sei o que estão a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, Teğmen.
Sei o que está a pensar, tenente.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Eu sei o que estão a pensar.
" Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Eu sei no que estão a pensar.
Oh, ne düşündüğünüzü biliyorum.
Já sei o que está a pensar.
Hakkımızda ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que pensa de nós.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Eu sei o que está a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama...
Sei que todos pensam que sim, mas...
Ne düşündüğünüzü biliyorum, çünkü ben de sizlerden biriydim...
Eu sei o que estão a pensar porque eu achava o mesmo..
Sizin, bizler hakkında ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que vocês pensam de nós.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama bu konuda sözüme güvenin. Daha önce pek çok ev temizledi.
Calculo o que esteja a pensar, mas peço-lhe que acredite em mim.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que está a pensar.
Sizin orada ne düşündüğünüzü biliyorum.
Eu sei o que muitas pessoas aí fora estão a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. Ben arabozucuyum, ben mızıkçıyım.
eu sei o que estão a pensar eu sou o mau da fita sou o teimoso
- Benim hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Sei o que vocês pensam de mim.
Onun hakkında ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei que o que pensavam dele.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que estão a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama babamla bir ilgisi yok.
Sei no que pensa, mas nada tem a ver com o meu pai.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
OK, eu sei o que vocês estão a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei em que é que estás a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama izin verin açıklayayım.
Sei o que estão a pensar! Mas eu esclareço!
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama nükleer enerji güvenlidir.
Sei o que estão a pensar, mas sabemos que a energia nuclear é segura.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei como isto lhe soa...
- Ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Sei o que é que estás a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei que está a pensar.
Ve sahnenin yanında oturan bütün adamlar, hepinizi görebiliyorum... Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que pensam os que estão perto do palco.
- Oh, ne düşündüğünüzü biliyorum, efendim.
Sei o que está a pensar, senhor.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, sayın First Lady.
Sei no que está a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum Bir maymun tarafından büyütülen bir çocuk... nasıl olur da ormanlar kralı olup kraliçesini bulur ve... sonsuza dek mutlu yaşar?
Eu sei o que estão a pensar. Como é que um bebé educado como um macaco se transforma no Rei da Selva, encontra a sua rainha e vive feliz para sempre?
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Eu sei o que vocês estão a pensar neste momento.
Bakın... ne düşündüğünüzü biliyorum...
Ouça, sei o que deve estar a pensar :
- Ne düşündüğünüzü biliyorum.
- Sei o que está a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama ikiniz mimlisiniz.
Eu sei o que estão a pensar, mas vocês estão marcados.
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Não me olhem assim. Eu sei o que vocês pensam.
- Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que estão a pensar.
Ne düşündüğünüzü biliyorum :
Eu sei o que estão a pensar,
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama Chandler Yemen'de.
Sei o que estão a pensar, mas o Chandler está no Iémen.
Ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü biliyorum.
Sei o que pensam.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama bunun basit bir açıklaması var.
Sei o que pensa... mas há uma explicação simples.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. Çünkü bunu daha önce de duydum.
Eu sei o que está a pensar, já me disseram muitas vezes.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama size sormalıyım.
Posso imaginar o que estás a pensar... mas pergunto-te isto...
Ne düşündüğünüzü biliyorum...
Sei o que está pensando...
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
Desculpe.
Siz koşu yıldızlarının hızlı olduğunuzu düşündüğünüzü biliyorum. 300 kiloluk bir kızağı iterken ne kadar hızlısınız görelim.
Eu sei que vocês, estrelinhas das pistas, pensam que são rápidos. Então vamos ver se conseguem ser tão rápidos assim, quando estão a empurrar um carrinho de 280 quilos.
Biliyorum ne düşündüğünüzü.
Eu sei no que está a pensar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]