Ondan traducir portugués
45,782 traducción paralela
İçinizden kendini kurbağa zanneden varsa zıplamadan önce şunu aklınızda tutun ben kafası bozuk, emekli bir Deniz Komandosuyum ben bile ondan korkuyorum.
Antes de se fingirem de espertinhos e tentarem fugir, pensem nisto, Sou um ex-SEAL da Marinha irritado, e mesmo assim tenho medo dela.
Bütün habis güçler, bütün kötücül ordular. Seni ondan uzaklaştırıyorum günahkar ruh.
Todos poderes miseráveis, todas as legiões perversas,
Bil diye söylüyorum, bir kere buradan çıktık mı ondan sonrası senin.
Só para que saibas, uma vez lá fora... É tudo por tua conta..
Ya da belki ondan korktuğu içindir.
Ou porque tem medo do Stan.
ah, Chris buradayken ve Casey'i bulmamıza yardım ederken, ondan imzasını istemiştim. ve o da bana kendindeki orjinal kopyasını verdi.
Quando a Chris esteve aqui, a ajudar a encontrar a Casey... eu pedi o autógrafo dela e ela deu-me a sua cópia pessoal.
Ondan yardım istemek çok iyi hamle, Rufus.
Foste inteligente, ao recorrer a ela, Rufus.
Ondan iyi birisi alamazdı.
Aconteceu ao homem mais simpático.
- Saçını kestirdiğinde ondan o kadar sevinmiştim.
- quando cortaste o cabelo. - O quê?
Ben sadece ondan hoşlanmıyorum. Yeter.
Eu apenas não gosto dele.
Sizinle ilgisi yok da ondan.
Isto nada teve a ver convosco.
Çünkü Athelstan'ı ondan daha çok seviyordum.
Porque eu amava Athelstan mais do que a ele.
Öfkeni zekice kullan sana söz veriyorum oğlum bir gün, bütün dünya Kemiksiz Ivar'ı tanıyacak ve ondan korkacak.
Usa a tua raiva de forma inteligente e prometo-te, meu filho, que um dia, o mundo inteiro conhecerá e temerá, Ivar, o Sem-Ossos.
Eğer Aelle seni öldürecekse ben ve bütün kardeşlerim ondan intikam almak isteyeceğiz bunu biliyorsun.
Se esse Aelle vai matar-te, então eu e os meus irmãos procuraremos vingança, e tu sabes disso.
Aslında ondan daha çok yaşadım.
Eu vivi mais que ela.
Lucilla Commodus'un ablasıydı. Ondan 12 yaş büyüktü ve Roma sosyetesinde üst düzeyde yer almaya çok alışkındı. Ama kardeşine miras kalacak olan ve giderek güçlenen bu rolü kıskandığı apaçık ortadaydı.
Lucila era irmã de Cómodo, 12 anos mais velha, logo está habituada a estar no topo da sociedade romana, mas parecia ter alguma inveja do papel cada vez mais poderoso que Cómodo, irmão mais novo, teria de herdar.
Ya da belki de kardeşinin İmparator olabilmek için gerekli özelliklere sahip olmadığını anlamıştı. Bu yüzden de İmparatorluğun bütününü tehdit etmeden önce ondan kurtulması gerekiyordu.
Ou talvez já fosse claro para ela que o seu irmão mais novo não tinha capacidade para ser imperador e que precisava de se tratar dele antes de ameaçar a segurança do império num todo.
Ondan daha güvenilir hiç kimse yok.
Não há ninguém mais digno de confiança do que ela.
Belki de sen ondan hoşlanıyorsun?
Ou será que tu gostas dele?
Belki de bir tanesi özellikle onun bireyselliğini ve mükemmelliğini nedensiz yere görmezden geldiğimi ondan rahatsız olduğumu ve kendim gibi olmasını istediğimi söyleyebilir.
Talvez um diga que eu nego constantemente a sua individualidade e grandiosidade só porque o acho muito irritante e eu gostava que ele fosse mais parecido comigo.
Hayır, ondan değil.
Não, não é isso que quero dizer.
Ondan sonra sensiz bir dünyada güzelce yaşayacağım.
tens de ficar comigo e partir depois de eu ficar bem sem ti.
Patronuna ucuz şampanya ve ondan da ucuz bahaneleri için teşekkür et.
Agradeça ao seu chefe o champanhe reles e as desculpas ainda mais reles.
Ondan umudunu kesme.
Não desistas dele.
AyrıIdığından beri ondan haber almadım.
Não sei nada dele desde que ele acabou.
Ondan daha güçlüsün.
És mais forte do que ele.
Yarin veya sonraki gün veya ondan sonraki gün ise gelmeyecegim.
Não virei trabalhar amanhã , depois de amanhã nem no dia a seguir .
al ondan, al ondan
Tira-lhe isso! Apanha-o!
Ondan Simonsson'a
Ele passa para Simonsson.
Vava, Axbom tarafından marke altında, Borjesson geliyor Vava'yı durdurmak istiyorlar ama ondan Garrincha'ya.
Vává agora marcado por Axbom, Borjesson vem para acompanhar, mas agora Vává para Garrincha.
- Ondan emin değiliz.
- Não temos a certeza.
Kimsen yok da ondan.
Bem, não tens ninguém.
Ondan biz sorumlu değiliz.
Não é da nossa conta.
Ondan hamileyim ama aradığım adam o değil.
Estou grávida dele, mas não é o tipo que procuro.
Ondan sonra bile.
- E nem assim!
- Ondan nefret etmiyoruz. O tuhaf çizimlerle çok uyuz biri olduğu için.
Não a odiamos, mas ela é muito sinistra com aqueles desenhos esquisitos dela.
Ondan hoşlanmıyor bile. "
" Ele nem sequer gosta dela.
Çünkü ben patronum da ondan. "
Porque eu é que mando.
- Ondan daha karmaşık. - Hayır, değil.
- É mais complicado que isso.
- Şubemde biri sıçarsa, ondan bile haberim olur.
- Se alguém dá um traque nos AI, eu sei. - É uma diarreia completa.
O kadar küçüktüm ki ondan iğreniyordum.
Eu era muito novinha, e ele enojava-me.
Ondan kalan tek şey - o yüzden dikkatli ol.
É tudo o que tenho dela, por isso sê cuidadoso.
Ondan daha kötü.
É pior do que isso.
Mesele para değil, ondan bende yığınla var...
Não em dinheiro, que tenho muito, mas em...
Ondan şüphem yok ama bu kolay para.
Decerto que sim, mas isto é dinheiro fácil.
O ondan daha hızlı!
É mais rápida do que ele.
40 yıl ondan uzak kalmanın seni koruyacağını sanma.
Não pense que uma ausência de 40 anos a irá proteger.
Ondan korkuyorsun.
FBI, mostre-me as mãos!
- Ondan şüpheliyim.
- Duvido.
Çek ellerini ondan!
!
Ondan uzak dur!
Afasta-te dela!
Ondan kurtulalım.
Vamos livrar-nos dele.
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkuyor musun 22
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkuyor musun 22