Onları seviyorum traducir portugués
447 traducción paralela
ve prensibi olmayan kişiler... en çok onları seviyorum.
e as pessoas sem princípios mais que qualquer outra coisa. - Agora me lembro.
Emin değilim. Onları seviyorum ama hayran değilim.
Talvez o ame, mas não o admiro.
Salyangoz gibi hissediyorum. Onları seviyorum.
Sem ter em conta que os caracóis...
Ben onları seviyorum, onlar beni sevmiyor.
Eu gosto delas. Elas é que não gostam de mim.
Onları seviyorum.
Amo-as!
Kamyonlar. Onları seviyorum.
Adoro pesados.
Onları seviyorum.
Quero dizer, adoro-os.
Onları seviyorum.
Amor...
Onları seviyorum.
Eu adoro-as.
Onları seviyorum.
Que os amo.
Onları seviyorum.
Eu adoro-os.
( Music ) Onları öpüyorum ve onları seviyorum ( Music )
Eu beijo-as e amo-as
Bu yüzden onları seviyorum.
Mas é isso que gosto sobre eles.
Onları seviyorum.
Eu amo-os.
Onları seviyorum.
Gosto delas.
- Ben de onları seviyorum.
Eu também gosto deles.
Onlar ailem ve onları seviyorum, ama hepsi krem peynirden alınmış bir parçaya benziyorlar.
São da família e adoro-os, mas parecem todos ter sido esculpidos de queijo creme.
Ama onları seviyorum.
Mas adoro-os.
- Onları seviyorum.
- Não gostas, não.
Belki insanları sevdiğim için. Onlarla tanışmayı ve onları yazmayı seviyorum.
Talvez porque eu gosto das pessoas... gosto de conhecê-las e de escrever sobre elas.
- Ben onları ağacın önünde seviyorum.
- Pessoalmente, preferia-os diante das arvores.
Prensiplerinden nefret ediyorum, ama onları anlatmanı seviyorum.
Desprezo os teus princípios, mas gosto do modo como os expões.
Ben de onları çok, hem de çok seviyorum.
Também as amo extremamente.
Şimdi sanırım şu küçük muhteşem reklam mesajlarından bir başkasının zamanı, benim görgüsüz kardeşim bunlardan iğrense de ben onları çok seviyorum.
Creio que está na hora de outra daquelas esplêndidas mensagenzinhas comerciais que o grosseiro do meu irmão tanto detesta, mas de que eu gosto muito.
Onları bu yüzden seviyorum, çocukları da.
Adoro-as por isso. E às crianças também.
Ama ben seni onların düşündüğü gibi seviyorum.
Mas talvez eu te ame do jeito que eles disseram que eu amo.
"Onları hiçbir zaman unutmayacağım ve hepinizi seviyorum, Dallas."
"que nunca os esquecerei, que gosto muito deles. Dallas."
Kadın kokusunu seviyorum. Onların peşinden gitmenin heyecanını, onları ele geçirme anını seviyorum.
Adoro o cheiro do perfume, a emoção da perseguição e o momento da conquista.
- Saçların dağıldığında onları çok seviyorum.
- Eu adoro o seu cabelo quando fica despenteado.
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa e quando estivermos longe ouviremos a canção adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho, não demorem já começo a ter saudades como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus e quando estivermos longe ouviremos a canção adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar.
Onları çok seviyorum.
Gosto deles.
- Ama ben seviyorum onları!
- Mas eu gosto!
- Evet onlarla yapıyorum ve seviyorum onları.
Eu digo-lhe uma coisa. Se quiser, não terá mais.
Wayne, onları seviyorum.
Adoro a companhia.
Ama çalıştıkları halde az yedirdiniz. Onları bu halde görmek yüreğimi parçalıyor. Onları çok seviyorum, büyük bir şefkat duyuyorum.
Parte-se-me o coracão aos vê-los assim tão fracos, pois tenho tanto amor aos meus cavalos que, quando os vejo definhar, parece que é comigo.
Onları seyretmeyi seviyorum.
Gosto de olhar para eles.
Çünkü onlar da beni sevdiklerini söylemediler. Ama seni seviyorum.
Também nunca me disseram isso, o que estava bem por mim... mas amo-te.
- Onları çok seviyorum.
- Amo-os muito.
Geldiğinde şu küçük kahverengi patatesleri yapabilir misin? Onları çok seviyorum.
Achas que podias fazer aquelas batatinhas assadas?
Evet, seviyorum. Onları kızıma saklıyorum.
Estou a guardá-los para a minha filha.
Onların hepsini seviyorum.
Amo-as a todas.
Onları bu yüzden çok seviyorum.
É por isso que os adoro.
Onların ortaya çıkmalarını seviyorum.
Gosto de vê-las a aparecer.
- Bilirsin onlar benim ailem ve onları çok seviyorum.
Sabes, são a minha família, e eu amo-os.
Onları seviyorum.
Adoro-as.
- Her... her şeyi Aklıma gelen her şeyi. Onları size atacağım kucak kucak, bir demet haline koymayarak. Sizi seviyorum, nefesim kesiliyor, seni seviyorum çılgınca.
Todas que me ocorrerem, vou lançá-las, aos molhos, sem as juntar em ramalhetes.
Onların parlaklığını ve biçimini seviyorum.
Gosto com luz e formalidade.
Seni onların hepsinden daha çok seviyorum.
Gosto muito de ti, mais do que gosto de qualquer um deles.
Onları seviyorum.
Gosto deles.
Ve onları çok seviyorum
E amo-os... muito.
Onları gerçekten keskin halleri ile seviyorum.
Gosto delas bem afiadas.
seviyorum 294
seviyorum seni 25
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
seviyorum seni 25
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onlara dokunma 16
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onları gördüm 114
onlara dokunma 16