Oyleydin traducir portugués
501 traducción paralela
- Bence de öyleydin.
- Isso digo.
- Tabii, tabii ki öyleydin.
- Claro!
- Öyleydin, çok şişmandın.
- Eras gordíssima.
Onun evcil hayvanısın ve her zaman öyleydin.
Você é o seu preferido. Sempre foi.
Kötü kalplisin, yabanisin. Hep öyleydin.
És mau, imoral e selvagem, como sempre foste.
Yaşlı adam görüntüye girinceye kadar öyleydin.
Depois de teres conhecido o velhote.
Evet, sen hep öyleydin.
Sim, sempre te sentiste.
Hep öyleydin.
Sempre foste.
Sinirlerin bozulana kadar öyleydin.
Até o dia em que perca a calma.
Sen domuz kafalının tekisin. Bu kötü ve herzamanda öyleydin. Fakat sen ona yardım edemezsin.
É um teimoso inútil e sempre foi, mas não pode evitá-lo.
Her zaman öyleydin.
Sempre mentiste!
Eminim öyleydin, Maggott.
Pois, devias estar mesmo, Maggott.
- Evet öyleydin.
- Sim, estavas.
Belki de öyleydin.
Talvez estivesse.
Evet, öyleydin.
Sim, foi.
- Hayır, ama orada öyleydin.
- Não és, mas foste.
Beşikteyken bile öyleydin.
Do berço foi assim.
Her zaman da öyleydin. Ne olup bittiği umurunda mı?
Sempre foste.
Gerçekten öyleydin!
Parecias mesmo!
- Elbette öyleydin.
- Estava, sim.
- Gerçekten öyleydin, Emma.
Estava sim, Emma.
- Harika bir Juliet'tin diyorsun... - Öyleydin!
- Acha que fui uma ótima Julieta.
Eminim o zamanlar öyleydin.
Não tenho dúvidas disso, naquela altura.
# Beş para etmezin biri. Hep öyleydin, öyle de kalacaksın!
Mentiroso e herege!
Sen de mi öyleydin?
Tu também?
Zaten öyleydin!
Mas já eras um urso!
Hep öyleydin. Onun yaşayıp, ölmesi sana bağlı.
O tipo pode viver ou morrer, isso depende de ti.
Öyleydin... Serttin ve iğrençtin ve demir gibi bir çenen vardı.
Eras duro e mau e tinhas uns queixos de aço.
Ve hep öyleydin.
Sempre foste.
Şu ana kadar öyleydin.
Ou pelo menos eras.
Daima öyleydin. Benim gibisin.
Sempre o foste.
- Eskiden öyleydin.
- Nunca foram queres dizer.
- Evet öyleydin hayatım.
Sim, estavas.
Benim için mükemmel bir kızsın... öylesin, öyleydin... ve hep öyle olacaksın.
És a rapariga perfeita para mim, quero dizer : És, foste... e sempre serás.
Şu amigom benim bir Amerikan gazetesinde beni El Salvador'un Patton'u diye yazdı! Öyleydin, Julio.
Para o meu amigo aqui... ele escreveu sobre mim no jornal americano... como o Patton de El Salvador.
- Sen hep öyleydin.
- Prefiro o cavalo.
Öyleydin.
Eras um trapalhão.
Evet, gerçekten öyleydin.
Sim, pois tem.
Hep öyleydin!
Sempre foi!
Hep öyleydin. Johnny, İyi bir şoför, ne zaman iyi araba kullanamayacağını bilendir, hepsi bu.
Johnny, um bom condutor sabe quando já não o é, é tudo.
İşte burada, Sal'ın Meşhur Pizzacısı'nda. Çünkü oğlum gibisin, hep öyleydin.
Pois sempre foi um filho para mim.
Sen de öyleydin.
Tal como tu.
- Öyleydin.
- Estavas.
Eskiden de öyleydin.
Sempre foste.
Her zaman öyleydin.
Sempre foi assim.
- Evet, öyleydin.
- Tem andado, sim!
İçinde, hep öyleydin.
Por dentro, sempre ficaste.
Gerçekten öyleydin.
Você foi incrível!
- Evet, öyleydin.
- Estava sim.
- Korkarım öyleydin.
- Lamento mas estava.
En azından kazadan önce öyleydin.
Ou estava antes do acidente.
öyleydin 30
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydim 119
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydim 119
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38