English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Saçmalama lütfen

Saçmalama lütfen traducir portugués

70 traducción paralela
Saçmalama lütfen, paraya değer vermediğimi bilirsin, benim için değersizdir.
Não seja grosseiro. Sabe bem que o dinheiro nada significa para mim. Mesmo nada!
- Saçmalama lütfen.
- Não sejas tola.
Saçmalama lütfen. Bak Reggie, beni dinle.
Ei, espera Reggie, ouve-me.
Hayır saçmalama lütfen.
Nada de ilegal.
- Joe, saçmalama lütfen.
- Joe, não sejas ridículo.
Anne, saçmalama lütfen.
Oh, mãe. Deixa-te de brincadeiras.
Saçmalama lütfen.
Estás a brincar?
Ne diyorsun sen? Saçmalama lütfen, haydi bir öpücük ver.
Essas palavras não as entendo?
- Saçmalama lütfen.
- Que disparate! Tu vieste!
. - Saçmalama lütfen.
- És um idiota!
Saçmalama lütfen.
Não é preciso.
Benim de başıma geldi. - Saçmalama lütfen.
Saí da cidade.
Saçmalama lütfen. Ben bu hurdayı uçuramam.
Não seja ridícula, não sei pilotar essa coisa.
Saçmalama lütfen. Bu saçmalığı nereden buldun?
Onde desencantaste essa treta?
- Ted, saçmalama lütfen.
No sejas ridículo.
O zaman bir gün diğer kızlardan sıkılırsın belki. - Saçmalama lütfen.
Um dia, talvez não tenha de te partilhar com tantas mulheres.
Saçmalama lütfen.
Chave?
George, Ursula'yı kaybetmektense krallığı kaybetmeyi yeğler. Saçmalama lütfen.
Porque George prefere não ser rei do que perder Úrsula.
Tanrı aşkına saçmalama lütfen.!
Por amor de Deus, vá lá!
Yapma. Saçmalama lütfen.
Vá, não sejas ridícula.
- Saçmalama lütfen!
- Não sejas ridículo!
Saçmalama lütfen.
Isto é ridículo.
Hadi, Ray. Saçmalama lütfen!
Então Ray, não sejas ridícu...
Ah Grace, saçmalama lütfen.
Grace, não sejas ridícula.
- Tyra, saçmalama lütfen.
- Estou a falar a sério.
Saçmalama lütfen.
Por favor.
- Bree, kitabın, birlikte oluşturduğumuz tariflerle dolu. - Hatta bazıları tamamen bana ait. - Saçmalama lütfen.
- Bree, o teu livro está cheio de receitas que desenvolvemos juntas, e algumas delas são puramente minhas.
- Saçmalama lütfen.
- Do que estás a falar?
Anne saçmalama lütfen.
- Mãe, chutou feio.
- Saçmalama lütfen.
Não a deixarei ser estúpida a esse ponto.
- Senin için mi? Lütfen saçmalama.
Para ti?
- Saçmalama, lütfen. Annesinin sadece kendisine ait özel zamana ihtiyacı var.
A mãe precisa de um pouco de diversão para si mesma.
- Saçmalama lütfen.
Não sejas ridículo.
- Saçmalama lütfen.
- Peixe podre.
- Lütfen saçmalama.
- Tem coisas mais importantes a fazer.
- Lütfen saçmalama!
- Por favor!
- Saçmalama, David! Lütfen şu silahı indir!
- Tu baixas-me essa arma?
- Lütfen saçmalama...
Não seja ridículo.
Saçmalama lütfen!
Que plano?
Lütfen, saçmalama.
Não sejas tola.
Lütfen saçmalama.
Vá lá, meu.
Lütfen saçmalama.
Por favor!
- Lütfen saçmalama.
- Por favor!
Hayır, vermedim. Hey, Ed! Saçmalama, lütfen!
Não, claro que não, Ed, é ridículo.
Saçmalama lütfen.
Não brinques.
Lütfen saçmalama.
Tu ouves-te?
Saçmalama. Beni rahat bırak, lütfen.
Tenha paciência...
Lütfen, saçmalama.
Não seja ridículo.
- Lütfen saçmalama.
- Não iremos fazer tal coisa.
Lütfen saçmalama, lütfen kıskançlık yapma.
Não fiques rabugento, por favor, não tenhas ciúmes.
Lütfen, saçmalama.
Por favor, não me venhas com tretas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]