Yapacak çok işim var traducir portugués
298 traducción paralela
"Bu öğleden sonra yapacak çok işim var maalesef."
Oh, infelizmente tenho muitas coisas pra fazer esta tarde.
Yapacak çok işim var.
Tenho mais que fazer.
Yapacak çok işim var.
Tenho muito para fazer.
Yapacak çok işim var, önemli şeyler.
Eu tenho muito que fazer. Coisas importantes. Carol...
Yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer.
Pekala, Sana şu Beşbin doları vereceğim... Çünkü yapacak çok işim var ama kavga edecek zamanım yok.
Vou dar-lhe esses 5.000 porque tenho muito o que fazer e pouco tempo para discutir.
- Yapacak çok işim var. Daha eşyalarımı toplamadım.
- Ainda não fiz as malas.
Biliyorsun, bir saatim ve yapacak çok işim var.
Sabes que só tenho uma hora, e tenho muito que fazer.
Akşam yemeğinden önce yapacak çok işim var.
Tenho muito por fazer antes de jantar.
Yapacak çok işim var.
Bem, tenho muito que fazer.
Saat 16 : 30'u geçiyor. Benim de yapacak çok işim var.
Sim, são 4 e meia da tarde e também tenho o que fazer.
- Sen de gelsene. - Hayır, yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer, em vista dos recentes desenvolvimentos.
O kadar erken değil. Yarın yapacak çok işim var.
Ah, eu espero manhã, por uma visita.
- Buhar kaçırıp, patladı. - Patladı. Kusura bakma delikanlı, yapacak çok işim var.
Bem, desculpe-me, jovem, tenho muito que fazer, porque o Mestre da Estação foi cortar o cabelo a Leeds, sabe?
Yapacak çok işim var.
Tenho muito o que fazer.
Yapacak çok işim var.
Escuta, esta noite não posso. Tenho muito que fazer.
Yatakta duramam. Yapacak çok işim var.
Não posso ficar na cama o dia todo tenho muito que fazer.
Yapacak çok işim var.
Tenho trabalho atrasado.
Şu anda yapacak çok işim var. Seninle sonra konuşuruz.
É que agora eu tenho muito trabalho...
- Çabuk, yapacak çok işim var.
Eu tenho mais que fazer!
Yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer. Agora!
Bu gece yapacak çok işim var, Paul.
Tenho muito que fazer esta noite, Paul.
Yapacak çok işim var.
Tenho muita coisa para fazer.
Ama yoksa, yapacak çok işim var.
Caso contrário, tenho muito trabalho a fazer.
Daha sonra. Yapacak çok işim var.
Depois, agora tenho muito trabalho.
Hala yapacak çok işim var.
Tenho muito trabalho.
Dediğim gibi, yapacak çok işim var.
Mas como disse, tenho muito trabalho para fazer.
Ben, dostluğun için teşekkür ederim ama gerçekten yapacak çok işim var.
Adorei sua companhia, mas estou um pouco ocupado.
Yapacak çok işim var ve ben tatilde değilim.
Tenho muito trabalho a fazer e eu não estou de férias.
Yarın yapacak çok işim var.
Tenho muito que fazer amanhã.
Yapacak çok işim var. O yüzden yalnız bırak beni.
Tenho muito trabalho, por isso deixa-me em paz.
Pekala, yapacak çok işim var.
Bem, tenho muito que fazer...
- Jerry, dinle. Yapacak çok işim var.
- Jerry, ouve... tenho muito que fazer.
Yapacak çok işim var.
Tenho tanto que fazer, pai.
Yapacak çok işim var da.
Tenho muito que fazer.
Yapacak çok işim var.
Pessoal, tenho muito trabalho a fazer. A sério, isto é um grande erro.
Oh, hayır, yapacak çok işim var.
Não, tenho muito que fazer.
Dinleyin Bay Black, yapacak çok işim var benim! Ve bu konu beni hiç ilgilendirmiyor.
Ouça, Sr. Black, tenho muito trabalho para fazer aqui, e isso não me diz respeito.
- Burada yapacak çok işim var.
Eu tenho muito trabalho aqui.
Yapacak çok işim var, ben iyiyim.
Tenho muito a fazer.
Yapacak çok işim var.
-... um pouco excessiva. - Pois olhe, estou cheio de trabalho.
Çocukların bana bir striptizci bulması güzel, ama yapacak çok işim var.
É bonito da vossa parte arranjarem uma stripper, mas tenho trabalho a fazer.
Yapacak o kadar çok işim var ki...
Tenho tanto por fazer...
Yapacak çok çok işim var.
Tanto para fazer.
Yapacak bir iki işim daha var, ama çok uzun sürmez.
Tenho umas coisas para fazer, mas não demoro muito.
Saat çok geç oldu ve yapacak bir sürü işim var.
É muito tarde, e eu tenho muito que fazer. Eu...
Ufaklık, yapacak o kadar çok işim var ki!
Caramba, tenho muito que fazer.
Bugün yapacak çok işim var.
Tenho imenso que fazer hoje.
Yapacak çok işim var.
Tenho muito trabalho.
- Yapacak çok işim var.
- Tenho mais que fazer.
Yapacak çok işim var!
Tenho montes de coisas para fazer!