Yapacak çok işimiz var traducir portugués
353 traducción paralela
Yapacak çok işimiz var.
Temos imenso que fazer.
Burada yapacak çok işimiz var...
Actualmente tenho tanto trabalho,
Gel, yapacak çok işimiz var.
Vamos, temos muito que fazer.
Yapacak çok işimiz var.
Pode ir tranqüilo.
Yapacak çok işimiz var.
Temos muito trabalho a fazer.
Geç oluyor. Yapacak çok işimiz var.
É tarde, e temos imenso que fazer.
Haydi Simone, kar yağıyor yapacak çok işimiz var.
- Vá, Simone! Está a nevar. Hoje trabalhamos, despacha-te!
Aracı normale döndüreceksek, daha yapacak çok işimiz var.
Ao contrário, nós é que estamos quebrados!
Yapacak çok işimiz var.
Temos muito que fazer.
- Henry, yapacak çok işimiz var.
- Henry, temos muito que fazer.
- Yapacak çok işimiz var.
- Temos muito que fazer.
Yarın yapacak çok işimiz var.
Temos muito trabalho amanhã.
Yapacak çok işimiz var!
Temos muito para fazer!
Ağustos ve yapacak çok işimiz var.
É Agosto e estamos com pouca mão de obra.
Boş ver evlat. Daha yapacak çok işimiz var.
Carrega no acelerador.
Kafamda bir sürü şey var, yapacak çok işimiz var.
Tenho muita coisa na cabeça. E temos muito que fazer.
- Hayır, yapacak çok işimiz var. Yarın.
Não, Kumar, temos muito trabalho para fazer.
Yarın Amy ve Face'i uçağa bindirmeden önce yapacak çok işimiz var.
Temos muita coisa a fazer, antes de pormos amanhã a Amy e o Caras no avião. Eu?
Yapacak çok işimiz var.
Temos muito para fazer, por isso...
Gel, Zelig, yapacak çok işimiz var.
Vem, Zelig, temos muito trabalho a fazer.
Ama bu kazanın planlanmış olabilme ihtimali küçük bir olasılık dahi olsa varsa eğer yapacak çok işimiz var demektir.
Contudo, mesmo que haja uma hipótese de o acidente ter sido planeado, temos de agir.
Yarın yapacak çok işimiz var.
Amanhã, temos muito que fazer. Vamo-nos deitar.
Bu gece yapacak çok işimiz var, oğlum.
Já temos muito que fazer esta noite, miúdo.
Eğer tüm bu insanlar gelecekse, yapacak çok işimiz var.
Se essa gente vier realmente, teremos bastante trabalho.
Doğru. Yapacak çok işimiz var. Ama önemli olan, tek başımıza değiliz.
Mas não estamos sozinhos.
Binbaşı Data ve benim yapacak çok işimiz var.
Se vocês nos derem licença? O Comandante Data e eu temos muito a fazer.
Yapacak çok işimiz var, bu yüzden kısa keseceğim.
Nós temos muito que fazer, então, passo a apresentar.
Haydi, yapacak çok işimiz var.
Vá lá, temos muito a fazer.
Yapacak çok işimiz var. - Tamam.
Temos imenso que fazer, hoje.
Zaten yapacak çok işimiz var.
Já temos demasiado trabalho.
Burada yapacak çok işimiz var.
Há aqui muita acção.
Memlekette yapacak çok işimiz var.
Há tanto que fazer lá na terra.
- Beth, yapacak çok işimiz var.
- Beth, temos trabalho para fazer.
Bugün yapacak çok işimiz var, izin verirseniz. Kesin şunu Bay Young.
Se não se importa, pare com isso.
Şey yapacak çok işimiz var.
Bem temos muito trabalho a fazer.
Yapacak çok işimiz var.
Temos tanto para fazer.
Yapacak çok işimiz var.
Temos muito para fazer.
Yapacak çok işimiz var.
Bem, há muito trabalho a fazer.
Yapacak çok işimiz var.
Temos muito trabalho pela frente.
Daha yapacak çok işimiz var.
Nós temos muito que fazer.
Burada yapacak çok işimiz var.
Temos muito que fazer.
İlk günümüzde, yapacak çok işimiz var.
Temos um grande primeiro dia à nossa frente.
Yapacak çok işimiz var.
É de mim, ou temos muito trabalho para fazer?
- Yapacak çok işimiz var.
- Temos muito que fazer se o vamos salvar.
Yapacak çok işimiz var.
Espera um segundo.
Hadi, yapacak daha çok işimiz var.
Vamos, vamos, ainda temos muitos "peixes" pra fritar.
Haydi gidelim, yapacak çok işimiz var.
Temos muito que fazer.
Yapacak işimiz var. Çok önemli.
É muito importante.
Yapacak çok işimiz, ama az zamanımız var.
Temos muito para fazer e pouco tempo para fazê-lo.
Çocuklar, yapacak çok fazla işimiz ama çok az zamanımız var.
Há muito para fazer e não temos muito tempo. Estamos a tentar ganhar um subsídio.
Az zamanımız var ama yapacak işimiz çok.
Temos pouco tempo, e muito que fazer.