English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yürüyecegiz

Yürüyecegiz traducir portugués

377 traducción paralela
Yavasça çatiya yürüyecegiz.
Vamos até ao terraço devagarinho.
Muharebe meydanında yürüyeceğiz, zira Tanrı'nın çocuklarının silahları var.
Nós vamos para a guerra e os filhos de Deus têm armas.
Azıcık yürüyeceğiz.
Vamos caminhar um pouco.
Biz de caddede yürüyeceğiz Evet, caddede yürüyeceğiz
Por isso andamos pela avenida Sim, andamos pela avenida
Evet, oraya varana kadar Caddede yürüyeceğiz
Sim, andamos pela avenida Até chegarmos lá
Karşıya geçmeden önce aşağı yürüyeceğiz.
Iremos rio abaixo antes de atravessarmos.
O oturacak, biz yürüyeceğiz. Ve şu tanrının cezası yüzbaşı onun uzun zaman önce kaybolmuş çocuğu olacak.
Ele vai de carro e nós a pé, e aquele maldito Capitão é um filho perdido.
Ay sonuna dek, Pers üzerine yürüyeceğiz.
Invadiremos a Pérsia até o fim do mês.
İlk gün, biraz yürüyeceğiz.
Vais ver. No primeiro dia vamos andar pouco.
Sanırım yürüyeceğiz.
Suponho que teremos de andar.
Parlak, soğuk kuzey ışıklarının altında yürüyeceğiz.
Caminharemos sob as estrelas luminosas e frias do norte.
"İleri yürüyeceğiz." "İleri" çok önemli bir paroladır.
Avançaremos. Adiante é a senha.
Sonra da bütün gece yürüyeceğiz.
E marchamos toda a noite.
Yarın sabaha karşı, geçidi tutacağız ve yürüyeceğiz.
Amanhã, ao amanhecer, tomamos o desfiladeiro e avançamos.
Sabaha karşı yürüyeceğiz.
Avançamos ao nascer do dia.
Şimdi biraz yürüyeceğiz.
Agora, vamos, por aqui.
Onlar tam körleşince, düşmanın üstüne yürüyeceğiz.
Assim que obscurecer por completo, caímos sobre o nosso adversário.
Sonrasını yürüyeceğiz.
De là, podemos andar.
Yürüyeceğiz.
Como o caminho de um rato.
Cecioni yürümeye başladığı zaman yürüyeceğiz, Zappi.
Começaremos a caminhada quando Cecioni poder andar, Zappi.
Bideford'a kadar yürüyeceğiz.
Vamos fazer um passeio a pé até Bideford.
Yavaşça yürüyeceğiz, dere yatağını gereğinden daha fazla bulandırmamak için.
Vamos devagar para não agitarmos o leito do regato mais do que é preciso.
Anne? Onlar gibi paytak mı yürüyeceğiz?
Mamã, temos de andar gingando como elas?
Sahil boyunca, Lavandou'ya kadar yürüyeceğiz, ve bir postane bulup, karılarımıza telefon edeceğiz.
Ouçam, vamos pela margem até Lavandou e lá, de uma cabina, chamamos as nossas mulheres.
- Limerick'e yürüyeceğiz.
- Caminharemos até Limerick.
Gördüğünüz gibi, açık alanda yürüyeceğiz... ve orada aniden kızılderililer gelecek bizi kuş gibi avlayacaklar ve haça gerecekler...
São só mais quatro dias, no máximo. Então vamos no terreno aberto... e lá vêm eles, chegam do nada, ululando. Vão pendurar-nos pelos pés e deixam que os corvos nos piquem os olhos.
Blucher'ı kenara itip Wellington'ın üstüne yürüyeceğiz.
Afastaremos Blucher e marcharemos sobre Wellington.
Arabayı almayalım, yürüyeceğiz.
De carro, não.
Binlercemiz, Pazar sabahı oraya yürüyeceğiz.
No domingo, marcharemos até lá.
Eh, sanırım biraz yürüyeceğiz.
Bom, parece que vamos ter de andar.
Saat tam üçte, belediye binasının dışında toplanacağız... sonra kasabadan kırsal alanın sonuna kadar... ayinimiz için kutsal olan güzergahtan geçerek, aşağıya, kayalıkların altındaki kumsala yürüyeceğiz.
Reuniremo-nos todos em frente à Câmara Municipal às 3 : 00 em ponto... E sairemos em procissão pela aldeia e pelo campo... Até à praia debaixo das pedras...
Trampet sesleri duyulup bandolar çaldığında... bayraklarımız yeniden dalgalandığında... ve bütün ulusumuz yeniden birleştiğinde... dünyanın öbür ucuna kadar hep birlikte yürüyeceğiz!
Quando os tambores e as bandas tocarem, as nossas bandeiras voltarem a agitar-se... e a nossa nação voltar a unir-se, então voltaremos a marchar juntos até aos confins da terra!
Bundan sonrasını yürüyeceğiz anlaşılan.
Parece que não podemos passar.
Çimlerde, ağaçların altında, dere boyunca yürüyeceğiz. Kehanet!
Caminhando na relva, entre árvores e rios...
Sanırım işe beraber yürüyeceğiz.
Creio que te acompanharei ao trabalho.
- Yürüyeceğiz.
- Caminhar.
Yürüyeceğiz.
Caminhar.
Yürüyeceğiz.
Vai andar.
Demek istedğim iki türlüde uzun bir yol yürüyeceğiz.
Não. De ambas as formas temos de andar.
Birlikte yürüyeceğiz ve size ne yapılacağını anlatacağım.
- Ganhamos o quê?
5 metre arayla yan yana yürüyeceğiz.
Vamos em fila indiana, com 5 m de distância.
Durmadan yürüyeceğiz, o zaman elimizden kaçamaz.
Não parem, assim já não escapa.
- Yürüyeceğiz.
- Vamos dar uma volta.
Bugün, meydanda bir ileri bir geri uygun adım yürüyeceğiz.
Hoje vamos marchar praça acima, praça abaixo.
- Yürüyeceğiz öyleyse.
Então vamos a pé.
Görünüşe göre artık bizde yürüyeceğiz.
Parece que, agora, também andamos a pé.
- Şehir merkezine doğru mu yürüyeceğiz?
- Vamos pelo centro da cidade?
Galiba bundan sonrasını yürüyeceğiz.
É melhor irmos a pé a partir daqui.
Sosyalistlerin çoğunluğuyla birlikte yürüyeceğiz.
A maioria dos socialistas vai concordar.
Ama hızlı yürüyeceğiz.
Mas vamos andar rápido.
- Biz yürüyeceğiz anlaşılan.
- Parece que temos de ir a pé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]