Çok düşündüm traducir portugués
1,699 traducción paralela
Bunun hakkında çok düşündüm.
Pelo menos, pensei muito nisso.
Sıktım kafadan, ne biliyim ben. Gitmesine nasıl izin verdin? Çok düşündüm.
Vou passar o meu 1.600º aniversário sozinho.
- Bu konuyu ben de çok düşündüm ve bu sorunun cevabını üç aşamada açıklayabilirim.
Bem, pensei muito nisso, e acho que posso responder à sua pergunta em três partes.
Bunun hakkında çok düşündüm, ve... Promisin iğnesi vurunmak istiyorum.
Estive a pensar muito sobre isso, e... quero injectar-me com promicina.
İngiltere'den buraya geldiğimde, bunu çok düşündüm.
Lembrei-me dele quando cá cheguei, vindo de Inglaterra.
Bunun için çok düşündüm, ve sinyalini kaçırdığım zamanı buldum.
Pensei no assunto e percebi onde falhei.
Evet, pekâlâ, Jeff,... Gerçekten bunu çok düşündüm ama...
Certo, bem, Jeff, na verdade pensei muito sobre isto...
Geçen birkaç yıl boyunca çok düşündüm.
Durante os últimos anos tenho pensado muito...
Bak, dinle bunu çok düşündüm ve kararımı verdim.
Ouve, pensei bastante e não posso fazer outra coisa.
Bu mesele üzerinde çok düşündüm ve sanırım bu işi elini kana bulamadan ne şekilde yapacağını buldum.
Tenho pensado muito nisto, e acho que descobri uma forma de o fazeres sem sujares as mãos de sangue.
Bunu çok düşündüm.
Pensei muito sobre isso.
Ne söylemem gerektiğini çok düşündüm.
Tenho pensado bastante sobre o que disse.
Filmin bu kısmını yayınlayıp yayınlamamak konusunda çok düşündüm.
Pensei, durante muito tempo, se deveria deixar esta cena no filme.
Bunun hakkında çok düşündüm. Neden bütün malı yürütüp, Mickey'yi de diğerleriyle beraber halletmiyoruz?
Porque não ficarmos com tudo e matarmos o Micky juntamente com os outros?
Ayrıca, yakın zamanda çok fazla mutsuzluk yaşadın. Mutlu zamanların başlıyor diye düşündüm.
Além disso, tens andado tão infeliz ultimamente que pensei que as "horas felizes" resolvessem o assunto.
Annelerinin vurulmasını anlayabilmek için çok küçük olduklarını düşündüm.
Pensei que eram muito novos para lidarem com o facto de a mãe ter levado um tiro.
Tamam, ben restoranın çok iyi olduğunu düşündüm ve sen de memnun olmayan huysuz züppenin tekisin.
Eu achei o restaurante formidável, e tu, foste o snobe picuinhas, impossível de agradar.
İkimiz hakkında çok fazla düşündüm ve... artık yeterli olduğunu sanıyorum.
Tenho pensado muito em ti e em nós e pensei que era suficiente.
O iyi bir doktor, ve çok iyi biridir, ve ne olursa olsun, bunu bilmeniz gerektiğini düşündüm. Çok iyi bir evlat yetiştirdiğinizi.
É um bom médico, e uma boa pessoa, e passe o que passar, só pense que deveria saber que que criaste uma boa pessoa.
Çok içtiğini düşündüm. - Ama arkadaşı ona yardım ediyordu.
Acho que bebeu demasiado, mas o amigo ajudou-a.
Tamamdır, bu akşam özellikle pek çok yyennni üyemiz olduğu için,... bu gece bir tür oyun oynamamızın güzel olacağını düşündüm.
OK, porque temos tantos novos membros esta noite, achei que era agradável se fizessemos um pequeno jogo.
Sizin hakkınızda çok düşündüm ve yardım etmeye karar verdim. Başlangıç olarak, yeni formalar.
Uísque, simples.
Ne olmuş ona? Kemoterapiden çok yorgun dönüyor. Onun için bir şeyler yapmanın iyi olacağını düşündüm.
Como anda cansada da quimioterapia, pensei que seria bom fazermos-lhe algo, como levar-lhe o almoço.
Günün birinde bizim de buraya gömüleceğimizi fark ettim ve düşündüm ki çocuklarımızın buraya gelip şakalaşması çok hoş olur.
Calculo que um dia iremos ser sepultados aqui. E eu... Acho que seria engraçado se os nossos filhos viessem aqui e brincassem connosco.
Özel hayatımla ilgili sorunlar yaşıyorum. Ve özel hayatında sürekli sorunlar yaşayan biri olarak,... bana en çok senin yardımcı olabileceğini düşündüm.
Tenho problemas de relações, e já que tens sempre problemas em relações, podes dar-me uns conselhos.
Çok düşündüm.
Estive a pensar bastante no assunto.
Düşündüm de, sizin de bilmeniz gerekiyor,... çünkü Stanley Hudson bizleri terketmeyi düşünüyormuş,... çünkü Utica'daki eski dostumuz Karen kendisine daha çok maaş teklif etmiş.
Quero que todos saibam que Stanley Hudson quer deixar-nos, porque nossa velha amiga Karen, de Utica, vai dar-lhe um salário maior.
İyi birisidir. "Bir çok kişiyi düşündüm."
Pensei em várias pessoas.
Dün gece hakkında çok fazla düşündüm.
Então, ouçam, estive a pensar muito sobre a noite passada.
Yol kenarından serseri gibi 40 dakika boyunca yürürken çok şey düşündüm
Pensei muito nestes 40 minutos, enquanto andava à beira da estrada como um vadio.
Ben... senin çok tatlı olduğunu düşündüm.
Eu... pensei que eras engraçado.
Düşündüm ki fazla yavaş ve çok şişmandım. Çok aptaldım.
Pensei que eu era... demasiado lento, demasiado gordo.
Çok üzgünüm, ama bilmek isteyeceğini düşündüm.
Apanhei a Olivia e a Liz aos beijos. Lamento muito.
Bilmem, geçekten gördüm ona çok yakışır diye düşündüm ve alayım dedim.
Vi-os, achei que te iam ficar bem. E comprei-os.
Gözlerinle birleşince çok güzel olurdun diye düşündüm.
Ficam bem com os teus olhos.
Sonra, zaten çok ilgi çekmeliydi diye düşündüm.
Mas por outro lado, penso que merece atrair as atenções.
Bir yerlere gelebilmek gerçekten çok zor, ben de düşündüm ki babam girdiğine göre ben de yapabilirim.
A hipótese de entrar em algum lado é baixa. Pensei que, como o meu pai andou lá, também tivesse essa sorte.
Her şey çok açıktı ve şöyle düşündüm,
Havia muita luz e lembro-me de pensar :
Aptal gibi, en iyisi olduğunu düşündüm ama sonrasında çok geç olmuştu!
Como uma idiota, pensei que fosse o melhor e foi tarde demais.
New York'a çok gidiyor, seninle haberleşmiştir diye düşündüm.
Ela vai muito a Nova Iorque e achei que podia ter falado contigo.
En baştan düşündüm, sen şişko bir domuz olmanın çok uzağındasın iyi bir insansın, bana içecek bir şey verir- -
Estive a pensar e longe de ser um monte de banha, é muito simpático. - E queria outra bebida...
çok farklı olanlardan birini düşündüm. Annemin eskiden yaptığı gibi.
Pensei fazer uma das diferentes, como a minha mãe costumava fazer.
Çok gürültü çıkaracağını düşündüm.
Ah, pensei que fosse muito barulhento.
Ayrıca bana suni teneffüs yaparsan birbirimizi tanımamız açısından çok iyi olur diye düşündüm.
Também, sabes, acho que se me fizesses boca-a-boca... seria uma maneira fantástica de nos conhecermos.
Düşündüm ki hem ilk elden biraz deneyim kazanırım hem de biraz para kazanırım. Çok az para.
Achei que podia tentar uma experiência e ganhar dinheiro ao mesmo tempo.
Baba, bu konuda çok düşündüm.
Pensei muito nisso.
Bu aralar çok paran var ya, belki ilgilenirsin diye düşündüm.
Bem, só queria saber se era para você.
Aslında evliliklere bakarsak sizinkinin hep çok iyi gittiğini düşündüm.
Na realidade, em matéria de casamento, pensei sempre que era bastante bom.
Jennifer'ı da düşündüm. Beraber olabilmek için çok çaba sarfetti.
Tambem pensava na Jennifer, estava muito determinada em ver-nos juntos.
Çok sıcak olduğu için düşündüm ki...
Pensei que, como está tão quente aqui...
Düşündüm de... Ben... Piyano konusundaki yeteneğimden artık çok emin değilim.
Sabe, estive a pensar, e... eu... não sei se fui talhada para tocar piano.
düşündüm 122
düşündüm de 330
düşündüm ki 259
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha fazlası 28
düşündüm de 330
düşündüm ki 259
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha fazlası 28
çok daha iyiyim 55
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok daha fazla 27
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok daha iyi 204
çok değişmişsin 21
çok doğal 35
çok değil 207
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok daha fazla 27
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok daha iyi 204
çok değişmişsin 21
çok doğal 35
çok değil 207