Önemli olan da bu traducir portugués
628 traducción paralela
Upjohn, Dr. Hackenbush'tan son derece memnun, önemli olan da bu.
Mrs. Upjohn está satisfeita com o Dr. Hackenbush, e isso é que interessa.
Önemli olan da bu.
É isso que conta.
Sen inanıyorsun ya önemli olan da bu.
Você acredita-o, e isso é a única coisa que importa.
Ve önemli olan da bu.
Isso é que importa.
Ama elinde, önemli olan da bu.
Mas ele pensa isso, e é o que conta.
Önemli olan da bu zaten.
Isso é o mais importante.
- Önemli olan da bu.
- Isso é o principal, não é?
Önemli olan da bu.
Só isso importa.
Önemli olan da bu.
Ora, isso é importante.
Ama, yarın, bu ay ya da harekat gününde kullanılamayacaklar. Önemli olan da bu.
Mas não começam amanhã ou no dia-D, e isso é importante.
Önemli olan da bu, tatlım.
Esse é o problema, querida.
Önemli olan da bu zaten.
E isso é a coisa mais importante.
Asıl önemli olan da bu, inan bana. Hele şansölyenin gözünde.
É isso que conta, acredita, acima de tudo, para o governo.
Aslında burada önemli olan da bu, anla işte.
É disso que se trata. Isto é o mais importante.
Beni memnun ve önemli olan da bu.
Causa prazer a mim e só isso deve chegar.
Önemli olan da bu.
Isso é que interessa.
Neyse, benim için gerçekti ve önemli olan da bu.
Para mim, foi a sério... e é isso que conta.
- Önemli olan da bu. Şunu deneyebilir miyim?
Posso experimentá-lo?
Önemli olan da bu.
E é isso que conta.
Önemli olan da bu, değil mi?
É isso que interessa, não é?
Önemli olan da bu değil mi?
É isso que conta, não acha?
Esas önemli olan da bu.
Isso é o mais importante.
Bir kadının provokasyonuna kapılmayalım. Ve Fransa'ya madalyayla dönelim, önemli olan da bu.
Nós vamos ganhar algumas medalhas para França, isso é que conta.
Önemli olan da bu.
É tudo o que importa.
Hepimiz birlikteyiz. Önemli olan da bu.
Bom, estamos todos aqui, isso é o que interessa.
Önemli olan da bu.
Era o suficiente.
- Önemli olan da bu! - Burada mı bekleyeceğiz?
- Ah, isso é fundamental.
Sana açıkyüreklilikle anlatacaktır, önemli olan da bu.
Ela conta-te, sinceramente. Isso é importante.
Önemli olan da bu.
É só isso que importa.
- Geliyorlar, önemli olan da bu.
- Estäo a chegar, é o que interessa.
Bu bayan yiyecekleri tezgahtan alıp pantolonunuza doldurduğunuzu söyledi, ve bence önemli olan da bu.
Esta senhora disse-me que andava a meter comida nas suas calças. E eu penso que ela tem razão.
Önemli olan da bu değil midir?
E é o essencial, não é?
Asıl önemli olan da bu.
É o mais importante.
Dirilen İsa dünyayı kurtaracak, önemli olan da bu.
Jesus ressuscitado salvará o mundo e isso é o que importa.
Asıl önemli olan da bu.
Isso é que importa.
Köprüyü havaya uçurmak sorun değil, önemli olan saldırının zamanlanması, bu da başka bir konu, siz Amerikalılar'ın dediği gibi.
Fazê-la explodir não é nada, mas encontrar o momento exacto do ataque, já é outra coisa, como vocês americanos dizem. - Ataque?
Bence başına gelen bütün bu şeylerle... senin için önemli olan tanıştığın tüm insanlarla... ya bir parça ölüyorsun ya da bir parça doğuyorsun.
Acho que com cada coisa que te acontece, com cada pessoa que conheces e que é importante para ti, morres um pouco ou nasces um pouco.
Önemli olan da bu.
Mas tremo sempre que vejo um polícia.
Ama mahkemenin dikkatini, bu tanıklıktaki tek ve en önemli noktaya, çekmek isterimki bu Teğmen Cantrell'in sanığa olan kişisel ilgisidir.
Uma história muito interessante, tenente, que eu não desafio. Mas gostava de chamar a atenção da corte... para um fator importante neste testemunho, é que o tenente Cantrell tem um interesse pessoal no acusado.
- Ama birbirimizi seviyoruz, önemli olan da bu.
Mas nós amamo-nos e isso basta.
Önemli olan da bu zaten.
Isso é o que conta.
Önemli olan da bu.
- O que conta é que o Pai prefere-me.
Sen kendi ruhunun kaptanısın. Önemli olan bu. Dediğimi anladın mı?
És o capitão da tua alma, isso é o que conta, entendes?
Önemli olan da bu.
Isso é tudo o que importa.
- İşte önemli olan nokta da bu.
- É por isso mesmo.
Önemli olan nokta da bu!
Isso é exactamente o que importa!
Ancak önemli olan gerçek şu ki o geri döndü ve teorisinin doğruluğunu ispat etti. Bu acımasız efsaneye son veren bir açıklama getirdi : İnsanın insanı yeme fikri.
O que importa, na verdade é que ela trouxe de volta a confirmação da teoria que contribui para a destruição de um mito cruel a noção de que homens comem homens.
Ama sonuçta önemli olan bu da değil.
Mas o problema, no fundo, não é esse.
Önemli olan bunu nakite çevirebilmem... belki çünkü, bunu ben kazandım ve bu da son sözüm.
Querida, se eu quisesse ir para fora contigo, não era este fim-de-semana.
Peg, önemli olan da bu.
Mas Al, também sei reconhecer um bom negócio.
Bu gibi vakalarda asıl önemli olan fizik tedavinin niteliğidir.
Em casos destes, a questão é sempre a qualidade da terapia física.
önemli olan bu 110
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da bulundum 17
da buluşacağız 21
da bulundunuz mu 17
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli bir şey 34
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli bir şey 34