English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ B ] / Ben gideceğim

Ben gideceğim traducir ruso

1,326 traducción paralela
Ted, ben gideceğim.
Тед, пожалуй, я пойду.
- Senden gitmeni istemiyorum. - Ben gideceğim.
- Я не прошу тебя идти.
Beni vurmadıkça ve tutuklamadıkça, ben gideceğim, Jack.
И если вы меня тут не пристрелите, я поехал, Джек Мозли.
Tamam, ben gideceğim.
Я сгоняю.
Onunla eve ben gideceğim.
Я иду домой вместе с ним.
- Ben gideceğim.
- Я пойду.
Oraya da ben gideceğim.
Я и там займу его место.
Ben gideceğim.
Я ухожу.
Ben gideceğim.
Ну, я пошёл.
Ben jimnastik salonuna gideceğim.
А у меня гимнастика.
Ben Alfa Timi ile gideceğim.
Я пойду с группой Альфа.
Ben Manali ye gideceğim.
Я еду в Манали.
Ben yarın gideceğim.
Я уеду завтра.
And olsun ki kavga edin, hele bir gitsinler bu evden senden ötürü ben yemin verdim, gideceğim peşlerinden İstanbul'a.
Разве это то, что обязан делать сын? Если ты будешь с ним ругаться, если они уедут из-за тебя, клянусь, я поеду за ним в Стамбул.
- Ben tuvalete gideceğim.
- Пошли? - Мне надо в туалет.
Ben Barry ile gideceğim.
Я поеду с Барри.
Sadece ezikler bu tip şeylere ebeveynleriyle giderler ben oğlumla gideceğim
Только неудачники идут на такие события со своими родителями, а я собираюсь идти со своим сыном.
Buzdolabının arkasında bir tüp sıvı nitrojen olmalı dondurucu için ben oraya gideceğim.
Там должен быть резервуар с жидким азотом для морозилки.
Ben de gideceğim.
Ну, я пойду.
Ayrılacağız. Ben Teal'c'le gideceğim.
Нам нужно разделиться.
Tamam ben daha ileri gideceğim.
Okay, будем играть вместе.
Elveda demek çok zor olacaktı, bu yüzden ben yalnız gideceğim.
Мне было бы очень тяжело прощаться с вами, поэтому расстанемся так.
Ben tekneleri kontrol etmeye gideceğim.
Пойду проверю лодки.
Ben de soruşturma bürosuna gideceğim.
Я буду в отделе экспертизы.
- Ben zaten gideceğim.
– Я собирался уходить.
Ben yalnız gideceğim.
Только сейчас я пойду один.
- Ben tuvalete gideceğim.
- Нет. - Я пойду в туалет.
Malibu'ya gideceğim, ben ve dostum Bay İsa. Birlikte onu alacağız!
Я поеду Малибу со мной и мой друг, мистер Иисус и вместе мы жениться!
Ben tuvalete gideceğim.
Я иду в туалет.
Ben uzun yoldan gideceğim.
– Не страшно.
Ben de geç saatte oraya gideceğim de, bana kırmızı kaşmir kazağını alıp alamayacağımı sordu. Yukarıda bırakmış galiba. - Kırmızı kaşmir mi?
Она просила забрать красный кашемировый свитер, который она оставила наверху.
Ben programı, görüşmeleri, masraflarından sorumluyum ve en önemlisi sonbahardaki Moda Haftası için onunla Paris'e gideceğim.
Ну а в моем ведении - ее расписание встречи, ведение счетов но самое главное - я еду с ней осенью в Париж на неделю моды.
Ben öbür yetkilileri bulmaya gideceğim.
Придется мне их позвать. Ты же пьяная!
Ben eve gideceğim.
Я иду домой.
Hâlen orada olmalı. Ben de oraya gideceğim.
Должно быть он по-прежнему там.
Ben de nişanlımla gideceğim.
Поеду со своим новым парнем, о да..
- Eee? - Ben mi gideceğim?
Ну так отправь меня.
- Affedersin. Ben dinlenme odasına gideceğim.
- Извини, я в туалет.
Siz Krabi'ye geri dönün. Ben de mümkün olduğunca Kuzey'e gideceğim.
Если вы займетесь Краби, то мы будем продвигаться дальше на Север.
Ben hesabı ödeyip gideceğim.
Я, пожалуй, оплачу счет.
Ben burdan gideceğim. ne istediğime karar verdiğimde.
Я собираюсь уйти отсюда, как только решу, чем заняться, понимаешь?
- Ben de New York a gideceğim.
- А я перееду в Нью-Йорк.
Ben Gordon'la gideceğim.
Нет уж, уволь. Я буду держаться Гордона.
Saçında kırmızı bir toka vardı! Ben bu tarafa gideceğim, sen de şu tarafa git.
У нее в волосах красный бант!
Tamam. Jo, sen çocuğun evine git. Ben okula gideceğim.
Ладно, Джо, давай к нему домой.
Pekala, ben çıkıyorum, barlara gideceğim.
Ладно, мне тут нужно отойти, прогуляться по барам.
Ben sağa gideceğim.
Я пойду направо.
Ben gideceğim.
мне нужно идти
Ben de şuraya gideceğim. Kaleyi iyi koru şef.
Мне нужно идти... в одно место держитесь на нужном уровне шеф
Ben onunla gidecegim.
Я пойду с ним
Yapacağımız şu. Ben şimdi banyoya gideceğim. Çıktığımda, cevabını vereceksin.
Слушайте, пока я схожу в ванную, вы что-нибудь решите, а когда я выйду - скажете мне, что надумали.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]