English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ E ] / Eğer sakıncası yoksa

Eğer sakıncası yoksa traducir ruso

224 traducción paralela
Peki geleyim, eğer sakıncası yoksa.
- Вы уверены? Не возражаете, если я выпью.
- Eğer sakıncası yoksa, ben yapacağım.
- Если позволите, я сама.
Eğer sakıncası yoksa çok isterim.
Если ты не против рассказать, я бы послушал.
Sabahlığımın bende kalmasını isterim, eğer sakıncası yoksa.
Халат я попрошу оставить, если не возражаете.
Eğer sakıncası yoksa.
Вот... Если не возражаешь.
Eğer sakıncası yoksa.
Если вы не возражаете.
Eğer sakıncası yoksa yarın görüşüp cenaze işlemlerini konuşalım.
Приходите ко мне завтра, обсудим подготовку к похоронам.
Eğer sakıncası yoksa.
- Если вы не против.
Eğer sakıncası yoksa, sekiz yıl önce Rugal'ın kayboluşuna neden olan olayları tekrar gözden geçirmek istiyorum.
Если вы не против, я хотел бы услышать больше о событиях, предшествующих исчезновению Ругала восемь лет назад.
Eğer sakıncası yoksa, birkaç dakika burada dinlenmek istiyorum.
Я хочу отдохнуть здесь несколько минут.
Eğer sakıncası yoksa yukarıdan bekleniyorum.
Если ты не против, я нужен наверху. Погоди.
Eğer sakıncası yoksa onunla konuşacağım.
Если не возражаете, я бы хотела поговорить с ним наедине.
- Komutan sanırım bu görevdeki işim bitti, eğer sakıncası yoksa...
- Коммандер... Я исполнил свою роль в этой миссии, поэтому, если вы не возражаете...
Çocuklar eğer sakıncası yoksa bizi biraz yalnız bırakır mısınız?
Ребята, если вы не против, я бы хотел побыть с ним наедине
Eğer sakıncası yoksa,... birkaç saatliğine bedenlerinizi ödünç almak istiyorum.
Если вы не возражаете, то я хотела бы позаимствовать на несколько часов ваши тела.
Eğer sakıncası yoksa Mösyö Poirot, kararları ben veririm.
Если не возражаете, месье Пуаро! Это решение принимаю я!
Eğer sakıncası yoksa mürettebatı öğle yemeğine gönderecektim.
Если вы не против, я собирался опустить команду на обед.
Kaptan, Eğer sakıncası yoksa...
Капитан, если вы не против...
Eğer sakıncası yoksa, Ally McBeal ile konuşmanı önerebilir miyim?
- Если хочешь знать мое мнение, тебе нужно поговорить с Элли Макбил.
Eğer sakıncası yoksa, küçük çocukla konuşmak istiyorum Elbette onu dava edebilirsin.
- Мэм, я бы хотел, чтобы вы ушли. - Я разговариваю с мальчиком. - Ты можешь подать на него в суд.
Ve eğer sakıncası yoksa karımın karşısında böyle bir dil kullanmayın, lütfen.
И не надо произносить такие слова в присутствии моей жены.
- Evet. Eğer sakıncası yoksa. Çok az vaktinizi alacak.
- Ну да,... если вы не против, только на секунду.
Eğer sakıncası yoksa, Daha sonra yaniden oynayalım.
Если не возражаешь, сыграем как-нибудь в другой раз.
Biz de tam yemeğin ortasındaydık. Eğer sakıncası yoksa...
Мы как раз обедали, так что, если вы не возражаете...
Gökyüzü Komutanı, eğer sakıncası yoksa.
Небесный Командир, если вы не знали.
Dinle, eğer sakıncası yoksa yapacak işlerim var!
Если ты не против, я поработаю.
Eğer sakıncası yoksa..
Если не возражаете...
Rory, eğer sakıncası yoksa Michael'ın başvurusunu dinleyeceğiz.
С твоего позволения, сегодня рассмотрим дело Майкла.
Şimdi eğer sakıncası yoksa, iğrenç bir gece geçiriyorum.
И если ты не против, у меня паршивая ночь.
Eğer sakıncası yoksa, cenazeyi sizin hazırlamanızı isterim.
Если это возможно, я бы попросила вас подготовить ее похороны.
- Şimdi, eğer sakıncası yoksa bana karınızın burda ne işi olduğunu anlatır mısınız, Bay...?
- А теперь, если не возражаете расскажите мне, что ваша жена здесь забыла, мистер..?
Fark ettiniz mi, bilmiyorum ama eğer sizce bir sakıncası yoksa..... benim niyetim, Bayan Harrington'a..... yani kızınıza... evlenme teklif etmek.
Не знаю, заметили ли вы, но... Если у вас не будет возражений,.. ... я собирался просить мисс Харрингтон, то есть, вашу дочь,..
Eğer sakıncası yoksa...
Вы позволите?
Artık eve yakın olmak istiyorum, eğer bir sakıncası yoksa.
Я хотела бы остаться ближе к дому, если можно.
Roy, diye eğer bir sakıncası yoksa..... sıkma canını tamam mı?
Слушай Рой, у тебя есть что сказать еще не стесняйся, договорились?
Eğer senin için sakıncası yoksa neden gece burada kalmıyorsun?
Если для тебя не имеет значения, может, останешься у меня ночевать.
- Eğer sence sakıncası yoksa.
- Если ты не против.
Bu talimatları geçiyorum eğer sizin için sakıncası yoksa.
Я пропущу инструкции, если вы не против.
Düşündüm de, eğer sizin için bir sakıncası yoksa, ortadan kaldırabilirim...
Тогда, если Вы не против... Я думал, я зайду ненадолго, и...
- Eğer sizin için bir sakıncası yoksa.
- Конечно, с вашего согласия.
- Yani, eğer Billy için bir sakıncası yoksa. Bazı erkekler prangaları ile çalışmak istemezler. Seçim senin.
Некоторые мужчины не любят работать, сидя на цепи.
... eğer sence sakıncası yoksa.
Если ты не против.
Eğer sormamın sakıncası yoksa, geceyi birlikte mi geçirdiniz?
Вы провели вместе ночь? Ты же не возражаешь, чтобы я спрашивала.
Eğer senin için de bir sakıncası yoksa, gece yarısına kadar burada oluruz.
Мы вернемся не позже полуночи. Тебя все устраивает?
Eğer senin için sakıncası yoksa.
Если ты не против.
Eğer sormamda sakıncası yoksa, işini mi kaybetdin?
Если не возражаете, могу я спросить, вы потеряли работу?
Bu toka tam olmamış. Eğer sakıncası yoksa?
Поможешь?
Sormamın sakıncası yoksa eğer ne planlıyorsun?
Только что ты хочешь делать, если ты не и не думаешь меня спрашивать?
Kima, eğer sormamın sakıncası yoksa ilk ne zaman kadın olmanın erkek olmaktan iyi olduğunu hissettin?
Ты не возражаешь если я спрошу... что ты ощутила, когда впервые поняла, что предпочитаешь женщин мужчинам?
- Eğer sakıncası yoksa... Teşekkürler. - Evet, evet.
- Вы не возражаете, если...?
Eğer sizin için sakıncası yoksa Mösyö Carignan ölünün başında beklemek için cesedi buraya getireceğim.
Если вам это не причинит неудобств, месье Кариньян, я велю перенести тело сюда, для прощания.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]