Hanging traducir ruso
25 traducción paralela
Daha nazik ve sessiz... davranmadıkça,... Bayan Appleyard hiçbirinizi bugün Hanging Rock'ta göremeyecek.
Девочки! Если вы не будете вести себя более пристойно и менее шумно, миссис Эплярд не позволит поехать вам сегодня к Висячей Скале.
Genç bayanlar Hanging Rock'taki piknik için... bugün hava konusunda gerçekten şanslıyız.
Доброе утро, миссис Эплярд. Итак, юные леди, право нам повезло с погодой для пикника на Висячей Скале.
Karbonatlı trakitler... oldukça yapışkan bir şekilde çıkıp, Hanging Rock'da gördüğümüz bu kayaları oluşturmuştur.
Жидкие щелочные трахиты, застывая, образовали крутые склоны Висячей Скалы.
Soğukkanlıca, aptal bir okul kızı gibi... bu berbat Hanging Rock'da öldürülmüş.
Убита, как глупая школьница на этой проклятой Висячей Скале.
Appleyard Koleji'nin müdürü,... Bayan Arthur Appleyard'ın cesedi, Hanging Rock'ın merkezinde 27 Mart 1900, Salı günü bulundu.
Тело миссис Эплярд, директора колледжа Эплярд, было найдено у подножия Висячей Скалы в пятницу, 27 марта 1900 года.
Hanging out
Hanging out
Hanging out
А что ты на меня то смотришь?
Sync by n17t01 grew up in a Rusty shack all I had was hanging on my back only you know how I loathe this place called tobacco road
♪ вырос я в ржавой хибаре ♪ ♪ Всё что у меня было болталось в авоське за спиной ♪ как я ненавижу ♪ ♪ это место под названием Табачный путь. ♪
Kaygısız daha basit ve eğlenceli, alt tabakanın sunduklarıyla mütevazi bir hayat.
Carefree soul, tasting all the low-hanging fruit life has to offer, a lot less complicated, a lot more fun.
- Hanging On
Оригинал honeybunny
Seninle takılmayı seviyor işte, suç mu bu?
So she likes hanging out with you. - That's not a crime.
Senin yüzünden birer ölüm makinesine dönüştük ve zar zor dayanıyoruz.
We are killing machines because of you, and we're barely hanging on.
But why... why are you hanging out with my sister?
Но почему... Почему ты проводишь время с моей сестрой?
I'm already hanging out with someone else on the weekend.
Я буду коротать выходные с другим.
Var ya Brian? Seninle takıldığımız şu geçen hafta harikaydı.
You know, Brian, hanging out with you this past week has been awesome.
- Evet, sarhoşum. En iyi arkadaşım Peter ile biraz takılıyorduk da. - "En iyi arkadaş" mı?
Yeah, I was, I was just hanging out with my main man, Peter.
Benimle sırf sana alkol alabiliyorum diye takılmıyorsun, değil mi?
You're not just hanging out with me because I, I can buy you alcohol, right?
Benimle takılırken tamamıyla yalan söyledin. Ne?
You completely lied about why you were hanging out with me.
Ama sonra seninle takıldıkça birlikteyken ne kadar da eğlendiğimizi hatırladım.
But then the-the more we were hanging out, I-I remembered how much fun we used to have together.
Ben de seninle takılmaktan zevk aldım.
I enjoyed hanging out with you, too. Thanks, Peter.
Down the street
Hanging out
Hanging out Down the street
Hanging out
I was hanging around till...
Ешь.
# Keep me hanging up, stretched out and dripping next to you
Вы уже приехали?
"Takılmak" mı?
"Main man"? "Hanging out"?
hangi 30
hangisi 644
hangi konuda 225
hangisini 97
hangi oda 22
hangi adam 101
hangisi o 27
hangisini istiyorsun 29
hangisini tercih edersin 24
hangisine 41
hangisi 644
hangi konuda 225
hangisini 97
hangi oda 22
hangi adam 101
hangisi o 27
hangisini istiyorsun 29
hangisini tercih edersin 24
hangisine 41
hangileri 30
hangi yıldayız 23
hangi cehennemdesin 82
hangimiz 21
hangi nedenle 28
hangisini istersen 21
hangisi daha iyi 18
hangi insanlar 21
hangi kız 51
hangi çocuk 20
hangi yıldayız 23
hangi cehennemdesin 82
hangimiz 21
hangi nedenle 28
hangisini istersen 21
hangisi daha iyi 18
hangi insanlar 21
hangi kız 51
hangi çocuk 20