English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → ruso / [ Ç ] / Çok yakışıklıydı

Çok yakışıklıydı traducir ruso

86 traducción paralela
Kihachi gençliğinde çok yakışıklıydı.
Кихачи был так хорош собой в молодости.
O da çok yakışıklıydı ve dans ettiğimizde...
Он такой статный, и когда мы танцевали...
Çok yakışıklıydın.
Моя любовь, ты слишком красив.
Çok yakışıklıydı.
Он был красив.
O zamanlar çok yakışıklıydınız.
- Знаете, а Вы были очень красивы.
Çok yakışıklıydım ve harika görünüyordum... ve o gemiyi terk etmek konusunda... hiç tereddütüm yoktu.
На мне было мое пальто. Я выглядел, как франт. И я собирался спуститься на берег.
Ah, çok yakışıklıydı.
Ах, он был такой милый.
Bence onlar çok yakışıklıydı.
По-моему, эти юноши симпатичные.
Çok yakışıklıydı.
Он был таким красивым!
Liseden erkek arkadaşımdı ve futbol takımının kaptanıydı, çok yakışıklıydı.
Он был моим школьным приятелем, капитаном футбольной команды, симпатичным.
Çok yakışıklıydı.
Он был очень симпатичный.
Dün yine çok yakışıklıydın.
Ты был очень красив, как всегда.
Bugün olmayabilirim ama dün gece çok yakışıklıydım.
Может быть, не сегодня. А вчера был.
Çok yakışıklıydı ve çok iyi bir hırsızdı.
Он был красивым, но он был преступником.
Steve çok yakışıklıydı, jazz'a ve kaya tırmanışına bayılırdı.
Стив был таким симпатичным. Он любил джаз и альпинизм.
Çok yakışıklıydı kızım ya! Sana bakmadı diye kıskandın mı?
А он ничего, но на тебя не смотрел.
Çok yakışıklıydın. Şu haline bak. Asgari ücretli tur rehberliği yapan oğlum Victor'a benzemişsin.
Ты всегда был таким крепким, а сейчас ты выглядишь хуже моего сына Виктора, экскурсовода с зарплатой 6 долларов в час.
- Oha falan oldum. Çok yakışıklıydı.
- и, боже, он был так хорош.
- Çünkü orada çalışan çocuklar çok yakışıklıydı.
- Потому что парень, который там работает просто супер секси.
Çok yakışıklıydı. Ve çok farklı.
Он выглядел таким красивым и таким утончённым.
Evet, çok yakışıklıydı, saklamıyorum.
И, да, знаете, он был милый.
Çok yakışıklıydı.
Он весьма симпатичный.
İlk kocam çok yakışıklıydı ama bayağı deliydi.
Мой первый муж - был красавчик, но безумный.
Çok yakışıklıydı. Ona asla oy veremeyeceğim.
Он был таким красавчиком, а теперь я никогда не за него не проголосую.
Çok yakışıklıydın.
Я считаю тебя очень красивым.
Çok yakışıklıydı.
Он был так прекрасен.
Biraz öğürüyordum yanındayken çok gergindim çünkü çok yakışıklıydı.
Меня слегка тошнило. Только потому, что нервничала в его присутствии, но он был очень красивым.
Zaten o rol için çok yakışıklıydın.
Ты всё равно слишком симпатичный для этой роли.
Çok yakışıklıydın.
Ты был очень милым.
Erkek arkadaşı çok yakışıklıydı.
У нее такой красивый парень.
Çok yakışıklıydın, değil mi?
Опасный парень.
Çok yakışıklıydı.
Он был такой красивый.
Çok yakışıklıydı.
Точно был.
Çok yakışıklıydı.
Очень красивый, кстати.
Çünkü çok yakışıklıydın.
Ты был хорош.
- Çok genç ve yakışıklıydı.
- Он был молод и красив.
Çok da yakışıklıydım.
И отлично выглядел.
Çok yakışıklı bir adamdı, bir Casanova'ydı, gerçekten.
Он был очень красивый мужчина, настоящий Казанова.
Li'l Zé çok çirkindi. Nakavt Ned'se yakışıklıydı.
Малыш был уродом, а Красавчик красивым.
Çok çekiciydi, çok da yakışıklıydı.
Он был таким симпатичным, так хорошо выглядел...
Çok yakışıklıydı.
Симпатяга.
Çok yakışıklıydı, bilirsiniz.
И красивый.
Çok da yakışıklıydı
Он был красив
Bay Tilney çok yakışıklı mıydı, Cathy?
Мистер Тилни красивый, Кэтти?
Öyleydi. Fiziksel olarak çok güçlü, yakışıklı, akıllıydı.
Он был. таким сильным физически, симпатичным, умным.
Peki, ama o gün çok heyecanlıydım, ama... Söyle bakalım... yakışıklı.
Ладно, только я тогда сильно нервничал, так что...
Arkadaşlarından çok daha yakışıklıydı.
Он всегда выглядел лучше, чем все его друзья.
Çok çekici, yakışıklıydı.
Он был красив, очарователен.
Yakışıklıydı, bir işi vardı. Benden tam 18 cm uzundu. Bu benim için çok önemli, biliyorsun.
Он симпатичный, у него есть работа, он на 17 сантиметров выше меня, что, как ты знаешь, для меня очень важно.
Ve senin şu anda olduğundan çok daha yakışıklıydım.
А я тогда был посимпатичнее тебя.
Benim gözümde o çok da yakışıklı olmayan bir yabancıydı. Ama Liro'nun en yüksek sınıfından geliyordu.
Это был незнакомец, не слишком красивый.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]