A number traduction Turc
15,146 traduction parallèle
But he has a number of African families and may have seen her as a child.
Ama birkaç Afrikalı aileye bakıyormuş ve çocukken görmüş olabilirmiş.
Do you have a card or a number where Joni can reach you, Detective Leverenz?
Joni'nin size ulaşabileceği bir kart ya da numaranız falan var mı Dedektif Leverenz?
In life there are a number of motivations that are no one's business, that force you to leave, without looking back.
Hayatta, kimsenin sebep olmadığı arkanıza dahi bakmadan gitmenizi gerektirecek birtakım nedenler vardır.
Once you get past 110, 150 is just a number on the dial.
110'u bir kez geçince, 150 sadece bir sayı oluyor.
You guys really did a number on him.
Adamın üstüne fena gitmişsiniz.
That's a number in Washington for Nancy's brother Alex.
Washington'daki Nancy'nin kardeşi Alex'in numarası burada.
See, now, that was a number.
İşte ben buna gösteri derim.
I mean, if the Machine is open, why not just ask why it's sending us a number?
Yani madem Makine açık, neden onun numarasını gönderdiğini sormuyoruz?
He was a number. One we dismissed.
Makine'nin bize gönderdiği ama bizim dikkate almadığımız bir numaraydı.
Are you working a number?
- Bir numara üzerinde mi çalışıyorsun?
Is Ms. Groves working a number?
- Bayan Groves bir numara üzerinde mi çalışıyor?
He's had a number of odd jobs but appears to have settled on that of a locksmith.
Birçok değişik işte çalışmış ama en son çilingirlikte dikiş tutturmuş gibi.
She gave me a number... a radio engineer, Matthew Stone.
Makine bana bir numara verdi. Radyo mühendisi Matthew Stone.
I'm just protecting a number, Harold.
Sadece bir numarayı koruyorum Harold.
Shaw, this is not a number.
Shaw, bu bir numara değil.
We have a number of our own.
Bizden birinin numarası var.
She gave me a number.
Bir numara vermişti.
I knew we did a number on you.
Seni büyütürken hata yaptığımızı biliyordum.
Take a number, honey.
- Bir numara al ve sıraya geç canım.
And a number 2 for my man. Thank you so much.
Adamıma iki numaralı menü.
It was a strange, strange thing in the early morning hours building that we're seeing now, which is building number 31...
Sabahın ilk saatlerinde yaşanan çok ilginç bir durum. Şu anda 31 numaralı binayı görüyoruz. - Günaydın.
- I ran a job for Eddie Filosa. - Oh, mistake number one.
- Eddie Filosa için bir iş yaptım.
And then, after an indefinite number of dinner dates, assuming that no pregnant ex-girlfriends show up, and no one shoots at us, and if I don't catch you in any more lies, you can somehow manage all of that, then maybe, just maybe, I'll give you a reason to fuck with the lights on.
Ardından sayısız akşam yemeğinden sonra ortaya çıkmayan hamile bir eski sevgili ve kimsenin bize ateş etmediğini varsayarsak tabii bir de hiç yalanını yakalamadığımı düşünürsek bütün bunları bir şekilde başarabilirsen o zaman belki, ama sadece belki diyorum sana ışıklar açıkken seks yapabilme imkânı veririm.
Maybe a classified ad with your number?
Belki de senin numaranın yazdığı ilanlar?
A tip-off was made to the Containment Authority's retrieval hotline number.
Koruma İdaresi'ne anında yardım hattından bir uyarı geldi.
A surprising number of surprises.
Sürpriz sayıda sürprizler.
Number was activated and used only once... a burner.
Numara aktif edilmiş ve yalnız bir sefer kullanılmış. Kullan-at telefon.
That's a good number.
Güzel numaraymış.
She's a hot little number, though.
Kendisi çok güzel, orası ayrı.
You ready for a peek behind door number one?
Bir numaralı odayı gözetlemeye hazır mısın?
We're working on the complication, but we just received a new number.
Sorunu çözmek için uğraşıyoruz ama az önce yeni bir numara daha geldi.
Mr. Reese? We have a new number.
Bay Reese, yeni bir numara geldi.
We've received a new number. Although the Machine retains its whimsical sense of humor.
Makine tuhaf espri anlayışını sürdürse de yeni bir numara geldi.
This number belongs to a marriage license.
Bu numara bir evlilik ruhsatına ait.
Weird, I just got a text from a random number.
Çok garip, tanımadığım bir numaradan mesaj geldi.
Our number is sure in a hurry to get somewhere, Finch.
Numaramızın bir yere gitmeye acelesi olduğu kesin Finch.
If we received Ko's number, he's either a victim or a perpetrator, so keep a close watch.
Ko'nun numarasını aldıysak ya kurban ya da faildir. Peşinden ayrılmayın.
We have a new number.
- Yeni bir numaramız var.
That and a file number.
Bir de dosya numarası var.
Speaking of which, we got a new number.
Bu arada, yeni bir numaramız var.
It's not a Social Security number.
- Sosyal güvenlik numarası değil.
Hi, uh, could you help me find a phone number?
Bir telefon numarası lazım, yardım eder misiniz?
It's a good luck number for the Jewish people.
Yahudiler için iyi şanslar sayısıdır bu.
No, prime. No. He needs a prime number.
Asal sayı lazım.
Don't need a prime number.
Asal masal lazım değil.
-'cause we need a prime number.
-... bize asal oda lazım.
I gave my number to Liu Xuan.
- Numaramı Liu Xuan'a verdim.
You always said to call this number, and only this number, in a circumstance like this.
- Bu tarz durumlarda sadece ama sadece bu numarayı aramamı söylemiştin.
We'll run the phone number. It'll come up a burner, but we'll run it.
- Kesin tek kullanımlıktır.
If you feel like picking up a drink, you pick up the phone instead,'cause I know you have my number.
Eğer içki içmek isteyecek gibi olursan, onun yerine telefonu al eline. Sende numaram olduğunu biliyorum.
You will go to a location where the FBI has hopes of cultivating real sources which means you will approach a source with the goal of having them call the number on these cards and agree to cooperate.
Sizin tarafınıza geçecek, Sizinle işbirliği yapmaya ve bu kartlar üzerindeki numaraları aramaya ikna edecek şekilde yakınlaşacağınız gerçek kişileri bulacağınız bir noktaya gideceksiniz.
number 1543
numbers 179
number one 624
number seven 54
number nine 43
number four 112
number two 453
number five 132
number three 234
number eight 35
numbers 179
number one 624
number seven 54
number nine 43
number four 112
number two 453
number five 132
number three 234
number eight 35