A right traduction Turc
95,674 traduction parallèle
We got a right to take'em out.
Onları ortadan kaldırma hakkına sahibiz.
Make a right and then another right.
Sağ yap ve bir sağ daha yap.
I'm wearing these socks, right? Black socks with a red stripe.
Ayağımda kırmızı çizgili siyah çoraplar vardı.
Right now, you've got a second chance... down the road.
şimdi önünde ikinci bir şansın daha var.
Never trust a redneck when you need the job done right.
ışi doğru yapmak istiyorsan asla bir çomara güvenmeyeceksin.
Things are a little, uh, complicated at the house right now.
Bu aralar evde işler biraz karışık.
All right. Well... just give me a call, then.
Pekâlâ. şey beni ararsın o zaman.
I mean, the last time we were both at a service was for my... was for my cousin Skip's wedding in a small chapel in Las Vegas... That's right. That lasted longer than the actual marriage.
Kiliseye son gelişimiz kuzenim Skip'in nikâhı içindi ve Las Vegas'taki şapelde yapılan tören evliliklerinden bile uzun sürmüştü.
Across from the couch, there's a window you keep open mostly at night, not 15 feet from your boy's bedroom, up the hall on the right.
Kanepenin karşısındaki pencereyi genellikle geceleri açık bırakıyorsunuz. Oğlunun, salondan çıkınca sağdaki yatak odasından dört metre uzakta.
There's a... tingle that happens right before you do it.
Yapmadan hemen önce içini tatlı bir ürperti kaplar.
I'll go right on over to, uh, to Lakeview Realty. - I'll see what they can offer me.
Lakeview Emlak'a gider ve onların tekliflerini değerlendiririm.
And I thought, "Well, that must be a mistake." Right? That's gotta be a mistake. "
"Herhâlde bir hata olmuştur." diye düşündüm.
We have a constitutional right to practice our faith.
İbadet etmek anayasal hakkımız.
All right? This was a promise not to use drugs or to pressure others.
Kullanmaktan veya özendirmekten uzak durma sözü vereceklerdi.
I offer a safe but aggressive investment scheme that follows the... the way that economics are trending, right?
Ekonomik trendlere göre yolunu çizen, güvenli ama agresif bir yatırım planı sunuyorum.
Probably'cause I'm a nerd, right?
Muhtemelen bir inek olduğum için.
And right here inside this folder is a detailed description of exactly how I do that.
Şu dosyanın içinde de bunu nasıl yapacağım detaylı bir biçimde yazıyor.
In this pocket right here, that's a history of all the assets that I've had under my management. The ROls of those funds.
Şuradaki kısımda da şimdiye kadar yönettiğim tüm mal varlıklarının listesi bulunuyor ve de yatırım getirileri.
There was a corpse that came up to our dock, and in our basement, right now, there is an old man dying as we speak.
İskelemize bir ceset vurdu ve şu anda biz konuşurken bodrumda ölmeyi bekleyen bir adam var.
Marty, I just don't need a theoretical analysis right now.
Marty, kuramsal analiz dinleyecek havamda değilim.
He has a lot of business ideas, right?
Bir sürü iş fikri var.
You know... people live in a social contract, right? Okay.
- İnsanlar sosyal kurallara göre yaşarlar.
No one is fighting a war on drugs anymore. All right?
Uyuşturucuyla savaşan kimse kalmadı.
I'm just saying, you're shouldering a lot right now.
Sırtında çok yük var.
Look, if I don't transfer the last of the $ 8 million today, we're all gonna be swinging from a bridge, all right?
Sekiz milyon doların son kısmını bugün yollamazsam hepimiz tahtalıköyü boylarız.
We're gonna visit for a while, right?
Ziyarete gelmeyecek miydik?
Oh, good. Right, call a friend.
Doğru tabii, arkadaşını ara.
That's a joke, right?
Dalga geçiyorsun.
That's true. But if you dam that stream right here... and you flood these three acres, you turn it into a river, which makes it eligible to house a casino.
Doğru ama o dereye tam şurada bir baraj yapıp, bu 12 dönümü su altında bırakıp nehre çevirirseniz kumarhane iskânına elverişli hâle gelir.
Right now, you go home, relax, maybe get yourself a frozen custard.
Şimdi eve git, rahatla, canın isterse bir muhallebi falan ye.
I've never felt more alive... ♪ If you have half a brain ♪ ... more honest than I do right now.
Hayatım boyunca kendimi bu kadar canlı bu kadar dürüst hissetmedim.
So, do me a favor, all right? And get the fuck out of my house.
Şimdi zahmet olmazsa evimden siktir olup...
He ran right up to me and gave me a big hug.
Koşarak bana geldi ve kocaman sarıldı.
So, right now, I don't give a shit what happens to him.
O yüzden, başına ne geleceği umurumda bile değil.
It's'cause I owe Gilbert, all right?
Gilbert'a borçlu olduğum için yapıyorum, tamam mı?
So, there's... There's not a problem, right?
Bu durumda sıkıntı kalmadı, değil mi?
You are a little crazy, right?
Hafiften çatlaksın sen, değil mi?
Take a step back, get some perspective, get your mind right.
Biraz geri çekil, biraz geniş bir pencereden bak, adamakıllı bir düşün.
- It's not a pleasure cruise, all right?
- Keyif için denize açılmadık, tamam mı?
Yeah, but that's a good thing, though. Right?
Evet, ama bu iyi bir şey, değil mi?
And I'm just a small-town girl, trying to do the right thing, the thing any American girl would do in the face of evil, and no matter how...
Küçük bir kasaba kızıyım. Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Her Amerikalı kızın düşmana karşı yapabileceği şeyi ve ne olursa olsun...
It turns right back in a day.
Bir günde eski haline dönüyor.
We gotta wait until the right time to let a person like that back in our life.
Bunun gibi bir insanın hayatlarımıza tekrar girmesine izin vermek için doğru zamana kadar beklemeliyiz.
Well, right now it's just a pop-up, but if things go well, it will be a little more permanent.
Şimdilik sadece geçici dükkân ama işler iyi giderse biraz daha kalıcı olur.
Well, I can't right now because I have a client in Malibu.
Şu an tadamam çünkü Malibu'da bir müşterim var.
Right. Well, take this as a gift, and, you know, for later.
O hâlde bunu hediye olarak al.
Here it is, in his own hand, a letter, trying to influence a federal judge on behalf of spies and pinko subversives who delivered our closely guarded atomic secrets right up the steps of the Kremlin!
İşte burada. Kendi elinden bir mektup. AMERİKAN KONGRE BİNASI 1951
I have the right to have a baby.
Bebek sahibi olma hakkım var.
Um, now aren't you glad I hired Gabrielle, right, so we didn't have to scramble for a sitter?
Şimdi Gabrielle'i işe aldığıma memnunsun, değil mi? bu yüzden bir bakıcı için mücadele etmek zorunda kalmadık?
Marco was really, you know, a pretty good-looking guy, right?
Marco bayağı yakışıklı bir adamdı.
And not long after, a few months, I got a chance to make it right.
Üstünden çok geçmeden, birkaç ay sonra, o yanlışı düzeltmek için elime fırsat geçti.
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right back at ya 34
right foot 41
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right behind you 176
right on time 239
right back at ya 34
right foot 41
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349