About before traduction Turc
7,644 traduction parallèle
Sorry about before.
Özür dilerim.
- So listen... um, about before...
- Bak ne diyeceğim... olanlar hakkında...
Remember what we talked about before.
- Önceden konuştuklarımızı hatırlıyor musun?
Remember what we talked about before. I know.
- Önceden konuştuklarımızı hatırlıyor musun?
Sorry about before.
Önceki olaylar için özür dilerim.
I'm... Sorry about before.
Öncesi için üzgünüm.
Maybe Rune should have asked me about the heating before the coup d'état.
Belki de Rune inme inmeden önce bunu benden istemeliydi.
The things he... said about you, he was saying them way before Matt was killed.
Senin hakkında söylediği şeyleri Matt öldürülmeden önce de söylüyordu.
- I didn't hear about it before.
Niye olmadan önce öğrenmedim?
You do solemnly swear that the testimony you are about to give in the matter now pending before this court shall be the truth, the whole truth, and nothing but the truth, so help you God?
Ciddi olarak ettiğiniz yeminle mahkeme önünde konuyla ilgili yapacağınız tanıklıkta gerçeği, tüm gerçeği, sadece gerçeği söyleyeceksiniz. Tanrı size yardımcı olsun.
Well, my pregnant patient is so stressed-out about having her baby before she's married that her BP is off the charts, which just complicated premature labor.
Hamile hastam, evlenmeden çocuğu doğurmak konusunda o kadar stresli ki tansiyonu çıldırdı. Bu da erken doğumu kötüleştirdi.
Yeah. This gentleman kept talking about his guardian angel before we put him under.
Bu beyefendi onu uyutmadan önce sürekli olarak koruyucu meleğinden bahsetti.
We got about five blocks before we got busted.
Yakalanmadan sadece beş blok uzaklaşabildik.
Maybe we should talk about this between us before...
Belki de bunu önce kendi aramızda konuşmamız gerekirdi...
You didn't give a damn about me before, but you're gonna give a damn now.
Önce beni hiç umursamadınız, şimdi ise umursuyorsunuz.
But before any of this happened, it was the same kind of talk from you, the same talk about black people, about "those" people.
Ama bütün bunlar olmadan önce, sende "şu" siyah yasadışı insanlar hakkında aynı şekilde konuşma vardı.
[laughs] Bittaker didn't know about the murders before I told him.
Bittaker, cinayetleri ona söylemeden önce bilmiyordu.
I figure we've got about an hour before Falcone...
Falcone bir saat sonra falan izimizi sürmeye başlar gibi görünüyor.
He told me himself, right before I was about to gut him.
Tam onun işini bitirirken kendisi söyledi.
So why haven't I heard about this guy before?
Peki daha önce bu adamı ben niye duymadım?
About a year before the first murder...
- İlk cinayetten bir yıl önce kadar.
Our paths have been intertwined since before we even met, and I'm not talking about DNA.
Bizim yollarımız daha biz tanışmadan bile önce birbirine dolanmıştı ve kastettiğim şey DNA konusu değil.
If I had known what he was before I told him about Theo and Patty,
Theo'yla Patty'den bahsetmeden önce onun ne olduğunu bilseydim asla söylemezdim.
I've been writing about crime in this city since before you were born.
Sen daha doğmadan önce ben bu şehirdeki suçları kaleme alıyordum.
Be nice if you and Matt could get your heads out of your asses and help do something about it... before there's nothing left of Hell's Kitchen to fight for.
Matt'le silkelenseniz de Hell's Kitchen'da uğruna savaşacak her şey yok olmadan bu konuda bir şeyler yapsanız dehşet olur.
You know, you may not know this about me, But I didn't really have a lot of close friends before I met you.
Belki hakkımdaki bu şeyi bilmiyorsundur ama senden önce pek de yakın arkadaşım olmadı.
What I'm about to tell you is gonna sound fucked up, but just hear me out before you say anything, all right?
Söyleyeceğim şeyler sana bombok gelecek, bir şey söylemeden önce sadece dinle olur mu?
You should have thought about all that before.
Bunlara önceden düşünecektin.
First, I hit up Calle Ocho, and then I'm back here, I don't know, about an hour before the show, okay?
Önce Calle Ocho'ya katılacağım, sonra da buraya geleceğim, konserden bir saat kadar önce, tamam mı?
It's just that you made such a big deal before about how you can't turn off your phone because the hotel's 24 hours.
Sadece daha önce konuştuğumuzda otel işinin 24 saat sürdüğünü, telefonunu kapatamayacağını söylemiştin.
Luisa : I get that the hotel's important, but this is also about you rejecting Jane before she rejects you, like your mom.
Otelin önemli olduğunu anlıyorum, ama bu, Jane seni annen gibi reddetmeden senin onun reddetmenle ilgili.
You'd better learn Spanish before thinking about English.
İngilizceyi düşüneceğine, İspanyolca öğrensen daha iyi edersin.
I can travel back to 2014, make him tell me about the Night Room before he dies.
2014'e gidip ölmeden önce Gece Odası'nı anlatmasını sağlayabilirim.
What if Leland is killed before he tells us about the 12 Monkeys, or Jennifer before she tells us that the virus is in the Night Room?
- Ya Leland bize 12 Maymun'u anlatmadan önce öldürülürse? Ya da Jennifer bize virüsün Gece Odası'nda olduğunu söyleyemeden önce ölürse?
For now, how about we focus On finding this trickster before anybody else gets hurt?
Şu an bütün dikkatimizi, başka biri daha zarar görmeden Hilebaz'ı bulmaya verelim.
~ About a week before.
- Kızlar kaybolmadan bir hafta önce.
I keep thinking about that last Sunday we were all together. Before you went to Florida.
Siz Florida'ya gitmeden önce, beraber geçirdiğimiz son pazarı düşünüp duruyorum.
Want to talk about this worksheet before you leave for the pep rally.
Sizinle bu kağıtlar hakkında gitmeden önce konuşmak istiyorum.
I mean, we've never really, like, talked about this before, you know?
Demek istediğim, Daha öne bu konu hakkında seninle konuşmadık değilmi?
I got my degree in biology, and then I applied to Teach For America as a way to beef up my resume before grad school, but I just fell for teaching, and now I'm just as passionate about both.
Biyoloji lisansım vardı, ve "Amerika için Öğret" e başvurdum. özgeçmişimde görünmesi için. ama öğretmeyi sevmiştim ve şimdi bende bir tutku haline geldi.
I've been thinking that I would call the police... and tell them about you meeting with my underage daughter but then I thought you've wormed your way out of jail before.
Polisi aramayı düşünüyordum ve polise benim reşit olmayan kızımla seviştiğini anlatmayı. Ama seni hapise göndermeden önce şöyle bir kurtlarımızı dökelim dedim.
You need to think about what you're gonna say before they lock your story down.
Onlar hikâyeni kayda geçmeden önce söyleyeceklerini düşünsen iyi olur.
Maybe you should have thought about that before you stabbed yourself and blamed it on Ava.
Kendini bıçaklayıp, Ava'nın üstüne atmadan önce düşünecektin bunu.
Just before Noah and I were about to, you know...
- Noah ve ben şey yapmadan hemen önce...
Okay, before you ask about my Shawshank Redemption, no, I did not get traded for a pack of cigarettes. Or get chin-checked.
Sen bendeki Esaretin Bedeli'ni sormadan önce hayır, bir paket sigara için takas yapmadım ya da kimsenin çeneme vurmadı.
Before then even, when that woman spoke about my coat.
Yoksa, ondan önce, o kadın, benle mantom hakkında konuştuğunda mı?
I've been locked up before, but there is something wrong about this place.
Bir zamanlar ben de yatmıştım, ama burada yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Because God does not care about the person you were before, just the person you want to become.
Çünkü Tanrı önceden kim olduğunuza bakmaz, kim olmak istediğinize bakar.
Mr. Cage had been ordered to ring me about your exploits since before he blew up his seedy little bar.
Bay Cage'e zayıf noktalarını bana söylemesini emrettim barını kaybetmeden hemen öncesinden beri.
You got about five seconds before that door opens, then I won't be able to help you.
Kapı açılana kadar beş saniyen var sonra sana yardım edebilirim.
Before I came here I went to see a friend in Brooklyn, he edits the Jerusalem Post and I talked to him about writing a weekly editorial of the Eichmann trial to try and promote conversation between the Israelis about the nature of fascism.
Buraya gelmeden önce Brooklyn'de Jerusalem Post'ta yazıları düzenleyen bir arkadaşı ziyarete gittim. İsrailliler arasında faşizmin doğası ile ilgili bir tartışmaya teşvik olması için Eichmann'ın duruşmasının haftalık başyazı olarak yazılması hakkında konuştum.
before 1084
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before you start 24
before i leave 41
before we begin 97
before your time 20
before you were born 34
before we start 86
before it's too late 194
before we go 60
before it is too late 16
before we get started 62
before i leave 41
before we begin 97
before your time 20
before you were born 34
before we start 86
before it's too late 194
before we go 60
before it is too late 16
before we get started 62