About the baby traduction Turc
1,564 traduction parallèle
Father's very excited about the baby.
Hamile olduğuna babam sevindi.
When Booth found out about the baby, he had Isabella killed.
Booth, bebekten haberi olduğunda Isabella'yı öldürtmüş.
What about the baby?
Peki ya bebek?
Like if no one finds out about the baby, it doesn't exist.
Sanki hiç kimse bebeği öğrenmeyecek ve o hiç yokmuş gibi.
I know about the baby.
Bebeği biliyorum.
Oh, no, no, no. I'm just... Uh, I'm concerned about the baby.
Hayır, hayır, hayır, ben sadece bebeği düşünüyorum.
So did Tim or Dick know about the baby?
Tim ya da Dick hamile olduğunu biliyor muydu?
He found out about the baby and he stepped up.
Bebeği öğrenince geri adım atmadı.
Claude doesn't even know about the baby yet.
Claude hamile olduğunu bilmiyor henüz.
Did you tell your parents about the baby yet?
Ailene bebekten bahsettin mi?
You know, we're gonna... we're gonna doeverything we can. What about the baby?
Biz elimizden... elimizden geleni yapacağız.
When were you planning on telling me about the baby?
Bana bebekten ne zaman söz etmeyi düşünüyordun?
I need light. Why aren't you doing something about the baby?
Neden bebek için bir şeyler yapmıyorsun?
This hasn't been about the baby for several hours.
Son birkaç saattir konumuz bebek değildi zaten.
I'll handle Orson, you just worry about the baby.
Ben Orson'ı hallederim. Sen bebeği düşün.
- Ask about the baby.
- Bebeği sor.
You're-of course you're Not talkin'about the baby. You're-you'r Talkin'about
Hayır, tabii ki bebekten söz etmiyorsun.
Are you happy... about the baby?
Bebekten dolayı mutlu musun?
I told you, I'm excited about the baby.
Sana söyledim, bebek için heyecanlıyım.
I told her about the baby seat so she wouldn't feel so rotten.
Ona bebek koltuğundan bahsettim kendini kötü hissetmemeli.
Cooper was so excited about the baby, and with daddy being gone, it's just all so sad.
Cooper, bebek konusunda çok heyecanlıydı. Babam da artık yok. Her şey o kadar hüzünlü ki.
You know, I hope it was okay that we told Mom at dinner about the baby.
Anneme bebeği yemekte söylemiş olmamıza kızmamışsındır umarım.
What about the baby?
Bebek ne olacak?
And Bette, there is no question about the fact that she is your baby.
Bette, onun senin bebeğin olduğu gerçeğiyle ilgili sorun yok.
Here is a picture of your baby if you do the terrible thing you're thinking about doing.
İşte bebeğinizin bir resmi. Eğer düşündüğünüz korkunç şeyi yaparsanız...
So, how about that A we got on the baby project?
Bebek projesinden A almamıza ne diyorsun?
Without the baby we have nothing to talk about, you're boring and you use petroleum-based hair products.
Bebek gidince konuşacak hiçbir şeyimiz kalmadı, sıkıcısın ve petrol bazlı saç ürünleri kullanıyorsun.
See, baby, the great thing about workg at a hospital is that we have access to all types of medical care.
Hastanede çalışmanın en güzel yanı her türlü tıbbi bakıma ulaşabilmemiz.
Not only did she sleep on the couch, she cancelled therapy... looked for a new job, went shopping, bought new clothes, put on make-up... changed her mind about having a baby, changed her mind about everything, yeah.
Sadece kanepede uyumuyor ayrıca terapiyi de iptal ediyor yeni bir iş arıyor.. ... alış verişe çıkıyor, yeni elbiseler alıyor, makyaj yapıyor çocuk yapmakla ilgili fikrini değiştiriyor. Hatta her şeyle ilgili fikrini değiştiriyor.
So we drop the kids off at his baby mama. We argue about her, we argue about the kids, but most of it is his ex.
O ve çocuklar hakkında tartıştık ama en çok da eski karısı beni deli ediyor.
Poor baby, he lived the American dream for about one second.
Zavallı yavrucak. Amerikan rüyasını bir saniye yaşayabildi.
I had a dream about somebody named Eric last night, and i woke up thinking that's what I wanted to name the baby.
Geçen gece Eric adlı biri hakkında bir rüya gördüm ve uyandığımda bu ismi bebeğime vermeyi istiyordum
How about when you're lying down, you're holding the baby, and the baby falls asleep on your chest?
Bu gerçekten çok erken. Bebek kucağında uzanmışken onun başı göğsünde uyumasına ne demeli?
- Anyway, after she had the baby we stayed in touch and I got to know her and the baby and I'm starting to care about both of them.
Neyse, doğumdan sonra da görüşmeye devam ettik ve ikisiylede ilgilenmeye başladım.
Since I already know about it, right, why don't I go in there and make a big show, give her some J.D. razzle-dazzle, some jazz hands. That way she'll forget all about how no one's come to congratulate her on the arrival of little baby Jennifer Dylan. - Why that name?
Ben bildiğime göre, içeri girip, büyük bir gösteri yapıp, ona J.D. biraderin caz ellerinden versem, böylece kimsenin Jennifer Dylan'ın dünyaya gelişini kutlamaya gelmemesini unutur.
I don't know what you're talking about. I am talking about last month at the book-shop bake sale when Winsen brown came up and told us that her daughter Maude was just signed by ford, you know, as a baby model, and you were like, " oh, Winsen, that's wonderful.
Geçen ay kitapçının pasta satışında Winsome Brown, kızı Maud'un bebek manken olarak Ford tarafından işe alındığını söylediğinde "Dokuz aylık bir bebeğin dünyayı görmesi için ne harika bir yol" dediğin tonla aynıydı.
I was about to feed the baby.
Ama bebeğe mama verecektim.
The baby was conceived about eight weeks ago,
Bebek yaklaşık 8 haftalık,
Baby, I've been thinking, and, uh the only thing that I... about right now is that you and the baby are okay.
Bunu çok düşündüm. Şu an benim için önemli olan tek şey sen ve bebeğin iyi olması.
Gilly? Yeah, well, I made up all that stuff about the extra baby foot, too.
Ben de doğduğumdaki fazla ayak hikayesini uydurmuştum.
It just seems like everything is so fragile right now, which is not the way you want it to be when you're about to have a baby.
Şu anda herşey o kadar belirsiz ki.. Özellikle de bir bebeğin olmak üzereyken, hiç istemeyeceğin kadar.
They want to talk about loving each other, as if... as if that has anything to do with having the ability to raise a baby... a sick baby.
Birbirlerini sevmekten bahsetmeye çalışıyorlar, sanki... Sanki bunun bir bebeği yetiştirebilmekle bir alâkası varmış gibi. Hasta bir bebeği.
The only baby in the world you're not happy about is mine.
Bu dünyada sevinmediğin tek bebek benimki.
I don't judge how you do surgery. How about you don't judge how I deal with the baby?
Sen de bebekle nasıl ilgilendiğime karışmasan nasıl olur?
Tonight it's all about the Benjamins, baby.
Bu gece para konuşacak!
Baby, maybe you could lull the monster to sleep by telling him one of them boring-ass stories about your family.
Bebeğim, belki de ailen hakkındaki o sıkıcı hikâyelerden birisini anlatırsan, canavarı uyuşturarak uyutabilirsin.
Haley : Um, baby, listen, we, uh... we try to protect youfrom things because we love you, and that's why we didn't tellyou the truth about grandpa dan.
Bebeğim dinle, biz... seni bazı şeylerden korumaya çalışıyoruz, çünkü seni seviyoruz... ve bu yüzden deden Dan hakkındaki gerçeği sana anlatmadık.
But from what I've heard, everything about the two of you is exactly the same, right down to your baby blues.
Ama bildiğim kadarıyla, o masmavi gözlere kadar her şeyiniz bire bir aynı.
I'm talking about you and the baby girl in there.
Sen ve içerideki bebekten bahsediyorum.
We take about 1000 pounds this baby. To curb, has 6 packages, in the front and rear wheels. These are custom rims.
Bu geçişler rüzgarı engellemez ve seni hızlandırır, lastikler drifte uygun değildir
Left for Ireland... "I'm going to earn about a million ; I'll come and take the baby back."
"Para kazanıp yavrumu geri alacağım" dedi ve İrlanda'ya gitti.
about the wedding 20
about the other night 40
about them 16
about the same 42
about the 67
about the other day 28
about the money 23
about the case 32
the baby's coming 54
the baby 451
about the other night 40
about them 16
about the same 42
about the 67
about the other day 28
about the money 23
about the case 32
the baby's coming 54
the baby 451
the baby's fine 48
the babylon project was our last 26
baby 21692
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
baby steps 95
the babylon project was our last 26
baby 21692
babysitter 30
babylon 154
babysitting 19
babycakes 19
baby girl 496
baby got back 23
baby steps 95
baby boy 75
baby face 20
baby doll 91
baby bird 51
baby crying 125
baby sister 16
baby panda 18
baby talk 17
baby bro 20
baby jesus 24
baby face 20
baby doll 91
baby bird 51
baby crying 125
baby sister 16
baby panda 18
baby talk 17
baby bro 20
baby jesus 24