English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Baby doll

Baby doll traduction Turc

355 traduction parallèle
Look, ring the neck of a bottle and win a baby doll.
Halkayı şişeye geçiren oyuncak bebek kazanıyor.
Step right up and win a baby doll.
Oyuncak bebek kazanın.
Step right up and win a baby doll!
Bir oyuncak bebek kazanın!
Want to win a baby doll?
Oyuncak bebek istermisin?
Right this way, folks, and win a baby doll!
Buradan, vatandaş, gelin bir oyuncak bebek kazanın!
- Lf I had a baby doll like this...
- Eğer bunun gibi bir bebeğim olsaydı...
Come on, baby doll. Come on out and play with mama.
Haydi, oyuncak bebek, çık dışarı ve anne ile oyna.
Baby doll, you still in there?
Oyuncak bebek, hala orada mısın?
My baby doll
Bebeğim.
Oh, Tillie, look at the baby doll.
Tillie, şu bebeklere bak.
Little baby doll.
Ufak bir oyuncak bebek.
"Mammy Bell, she look like a little nigger baby doll!"
"Bell Dadı, küçük zenci bir oyuncak bebeğe benziyor!"
You're not my little nigger baby doll anymore!
Artık benim küçük zenci oyuncak bebeğim değilsin!
Hey, baby doll.
Hey taş bebek.
Come here, baby doll.
Gel buraya bebek.
With all this luggage, I hope you didn't forget the frilly baby doll nightie I love so much.
Bu valizlere umarım o çok sevdiğim fırfırlı geceliği koymayı unutmamışsındır.
Wake up, baby doll.
Başım ağrıyor. Uyan, bebeğim.
All right, Ellen, Baby Doll, down in back.
- Ellen, yapma bebek, arkaya geçip saklanın.
You keep in touch, baby doll.
Arayı açmayalım taş bebek.
Hey, a dirty magazine! Baby doll!
Hey, zararlı bir yayın.
You know as long as she doesn't break the law... she can dress up like Baby Doll or King Kong. It's a free country!
Biliyorsun ki kanunu çiğneyene kadar... ister Baby Doll gibi giyinir ister King Kong gibi.
- What a baby doll!
- Taş bebek gibi!
Come on, baby doll.
Hadi bakalım, güzelim.
Look, baby doll.
Bak güzelim.
I'm back, baby doll.
Döndüm, tatlım.
Baby doll, I'm gonna buy you the finest wedding'ring in all of London, England.
Güzelim, sana Londra ve İngiltere'deki en iyi yüzüğü alacağım.
Don't let that bother you, baby doll.
Bu seni rahatsız etmesin, yavrum.
Baby doll?
Yavrum?
Leaving so soon, baby doll?
Hemen gidiyor musun, oyuncak bebek?
Oh, baby doll, this kid's going places. I told you.
Oh, oyuncak bebek, bu çocuk birşeyler yapacak, demiştim sana.
I'm going to skedaddle, baby doll.
Ben tüyüyorum, güzel bebeğim.
Yes, my baby doll. Ooh.
Evet bebeğim.
Sonia is a baby doll. Clients love to spank her.
Sonia bebek gibidir, müşteriler kıçına şaplak atmayı sever.
Baby doll. Entertainment.
Vay, eğlence.
That's right, baby doll.
Doğru duydun, oyuncak bebek.
Got a baby doll and shit.
Oyuncak bebeği de var niyeyse artık.
Baby doll.
Güzelim benim.
Baby doll, you talk about a rush, man.
- Acele etme adamım.
I sure am, doll baby, so long.
Ben kesinlikle öyleyim, oyuncak bebek, hoşça kal.
- I play the field This A.M., the kid At 12, you, baby-doll, you.
Bugün çocuğum önce sana bakıcılık yaptım.
I'm not as young as that simpering, baby-faced, platinum doll who's hooked you.
- Tatlım, benim tüm istediğim... Ben itiraf ediyorum bebek yüzlü, platin bebek gibi sırıtan genç birisi ve senin için onun kancaları gibisine de sahip değilim.
Don't forget, there's a genuine Baby Jane doll waiting for each and every one of you right out in the foyer.
Şimdi, millet, lütfen burada sahici bebek Jane oyuncağı olduğunu unutmayın... Hemen çıkışta fuayede her birinizi bekleyen.
It's a genuine Baby Jane Doll.
Gerçek bir bebek Jane oyuncağı.
I said it was a baby in that pram and she brought a doll
O çocuk arabasında bir bebek olduğunu söyledim ama o oyuncak bir bebek getirdi.
Well, Kirkie doll, there are no lions in the Antarctic, baby.
Kirk'cüğüm, Antarktika'da aslan yok bebeğim.
In a way I'm just loving it... because it recalls my old doll house days... when I was just a little baby girl and I used to spend hours... pretending to serve tea.
Bir şekilde bunu çok seviyorum... çünkü bana oyuncak evimde oynadığım günleri hatırlatıyor. Küçük bir kızken mahsuscuktan çay servisi yapmak için... saatler harcardım.
Baby doll!
Bebeğim?
- Look, Marge, honey, baby, doll, I- -
Bak, Marge, balım, hayatım, bebeğim, ben...
- There you are, baby doll!
Güzel bebeğim!
In the meantime, Inga, baby, doll, crone now, this is not an order, but a mere suggestion.
Bu arada Inga, taş bebek hammaddesi benimki bir emir değil, sadece bir öneri.
As the adorable Baby-Doll, young Mary quickly captured the hearts of millions.
Sevimli Mary, çabucak milyonların gönlünü kazandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]