And love traduction Turc
44,139 traduction parallèle
Jim, dance like nobody's watching. And love like it's never going to hurt.
Jim, kimse izlemiyormuş gibi dans et ve hiç incinmeyecekmiş gibi sev.
Because I love you, and you love me and love is all that matters.
Çünkü ben seni seviyorum, sen de beni seviyorsun.
To live out the rest of your days drowning in that familiar security while at night your dreams are filled with feasts you never touched and love you never tasted.
Gece rüyalarında asla dokunamayacağın zevklere ve yaşayamayacağın aşkları görürken hayatını alışık olduğun güvenli şekilde sürdürürsün.
They hate the Blackleg and love a fight.
- Kara Birlikten nefret ederler ama dövüşmeye bayılırlar.
And Love, the human form divine :
" Ve aşk, ilahi insan şeklidir.
Oh, and we love April.
Biz de April'ı seviyoruz.
For the mermaid, her one true love has appeared and for me the lone opportunity has presented itself.
Denizkızı gerçek aşkını buldu benim için ise nadir bulunan bir fırsat ortaya çıktı.
- Marriage is... when a man and a woman live together, love each other, and live for each other.
- Evlilik bir kadınla erkeğin birlikte yaşaması, aşk ile birbirine bağlanması demektir.
Yes, I know you would love it if I stayed home with you and the kids, but I have actual responsibilities.
Evde seninle ve çocuklarla kalmamı çok istediğini biliyorum ama benim gerçek sorumluluklarım var!
I never pretended to be anything other than what I am and you used to love it!
Seni ne zaman durdurdum ki? Hiçbir zaman olamdığım biri gibi davranmadım!
It comes on like a wave as seductive as love and leaves a wake of broken bodies, broken spirits, broken hearts, and pain.
Aşk gibi baştan çıkarıcı bir dalga olarak geliyor ve geride kırılmış bedenler, kırılmış ruhlar kırılmış kalpler ve acı bırakıyor.
If you catch a falling leaf you and the person who was walking with you will fall in love.
Düşen bir akçaağaç yaprağı yakalarsan birlikte yürüdüğün kişiye âşık olursun derler.
And there's no such thing as a love that lasts for 1,000 years, either.
Bin sene süren aşk da öyle.
"Give me my Romeo. And when he shall die, take him and cut him out in little stars, and he will make the face of heaven so fine that all of the world will be in love with night."
"Bana Romeo'mu verin ve öldüğü zaman onu alıp yıldızların üstüne örtün göğün çehresini o kadar güzelleştirir ki tüm dünya geceye âşık olur."
You're an amazing person, and I just want you to know I'll always love you.
Harika bir insansın ve seni her zaman seveceğimi bilmeni istiyorum.
Can't you think of buying a house... full of jewels with money and filling it with love? Go.
Parayla mücevher dolu bir ev satın alıp içini sevgiyle doldurmayı akıl edemiyor musun?
Saturday comes every week, and I love Saturday nights.
Her haftanın cumartesisi vardır ve cumartesi gecelerini çok severim.
Can you decide so easily on love with specialty restaurants and fireworks?
Restorana gidip havai fişekleri izledin diye bu kadar kolayca aşık olabilir misin?
While you were saying you love me or not, whether I have plans to or not, and bothering me so much, Were you thinking of running away from behind?
Beni ne zaman seveceksin, planın var mı gibi sorularla beni bunaltırken içten içe kaçıp gitmeyi mi düşünüyordun?
The one and only day in your love life.
Aşk hayatındaki tek ve en özel gün.
Kim Jae, and that fiancé he's so in love with.
Kim Jae! Ve yanında da çok sevdiği nişanlısı var.
Even if you erase my memories over and over... Even if he's born in a different world, he is a boy whose fate is to love the mermaid again.
Hatıralarını tekrar tekrar silse bile hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş.
Well, isn't it like the mermaid princess goes up to the land and falls in love with the prince?
Hani denizkızı prenses karaya çıkıp prense aşık oluyor.
Like that, the prince and the mermaid falls in love and get married. The end.
Prens ve denizkızı birbirine aşık olup evleniyorlar.
But from all those love stories, if you take out the rhetoric and unessential words, there will be only one sentence left.
Fakat tüm o aşk hikayelerinden retorik ve önemsiz kelimeleri çıkarırsan sadece bir cümle kalacaktır.
Even if she erased and re-erased his memories, even if he was reborn in another world, It was his fate to love the mermaid again.
Hatıralarını tekrar tekrar silse bile, hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş.
That way you can wake up early and watch the morning soaps you love so much.
Uyu ki erken kalkıp o çok sevdiğin sabah kuşağı dizilerini kaçırma.
My love was fated to be. And stop putting ketchup on the tofu!
Benimki alnıma yazılmış bir aşk ve sen de tofuya ketçap dökmeyi kesmelisin.
Live an immortal life by yourself and watch those who you love die.
Bir başına ölümsüz bir ömür sürecek ve sevdiklerinin ölümüne şahit olacaksın.
May your love and your truth always protect us.
Sevgin ve doğruluğun bizi daima korur.
And you, my love, are to die for.
Ama sen canımın içi, uğruna ölünecek birisin.
Your father and i love you no matter what.
Baban ve ben ne olursa olsun seni seviyoruz.
And you are my eternal love, the city of all cities.
Ve sen benim sonsuz aşkımsın, şehirlerin şehri.
And in the end, only love could reveal the truth.
Ve sonunda, gerçeği yalnızca aşk ortaya çıkardı.
Martha, he's my brother and I love him, but, ultimately, it's gonna come down to how bad he wants to save himself.
Martha, o benim kardeşim ve onu seviyorum. Ama nihayetinde durum kendini ne kadar kurtarmak istediğine kalacak.
I love you, that's all. And, uh.
Seni seviyorum, hepsi bu ve...
I, Francie... Take you, Douglas, as you are... To love and to cherish... to have and to hold...
Ben, Francie sen, Douglas'ı iyi günde, kötü günde hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana dek...
This friend cf mine, Clarence, once stood up during lunch period and said he had something to say about love.
Bir keresinde Clarence diye bir arkadaşım, öğle yemeğinde masaya çıkıp aşk ile ilgili felsefe yapmıştı.
In love with whatever toy his mother got him until she got him a new one and then he just moved right on.
Annesi bir oyuncak aldı mı hemen ona aşık olur yenisi alınınca da diğerini çöpe atardı.
She, daddy and I, we all love somebody like crazy.
O, baban ve ben birini deli gibi seviyoruz.
I knew I was here to love Ethan and make him happy.
Ethan'ı sevip mutlu etmek için burada olduğumu biliyordum.
- And I'm not in love with her.
- Ve ona âşık olmadım.
And believe me, we would love to see you do that time.
İnan bana, hapiste yattığını görmeyi çok isterim.
- For the love of God would you connect three sentences together so I'll have some sense of whether or not the next two hours of my bleak and blind life will be bearable... -... or torture to my ears.
Tanrı aşkına acaba kesintisiz üç cümleyi kurabilir misin ben de önümüzdeki iki saatin kör hayatımı daha çekilir mi kılacağını yoksa kulaklarıma işkence mi edeceğini anlamaya çalışıyorum.
Jewish kid from the Bronx who thinks he knows all the ins and outs... -... of how to love a woman.
Bir kadının nasıl sevileceğinin her ayrıntısını bildiğini sanan Bronxlu Yahudi çocuk.
I love Your Majesty, and if I represent the people, then you have your answer.
Eğer ben halkı temsil ediyorsam cevap açık.
I would love to stay and chat, but you do understand the situation between me and my wife.
Kalıp, hoşbeş etmek çok isterdim ama karımla aramdaki durumu biliyorsunuz.
♪ A love that was so strong ♪ ♪ And as I still walk on ♪ ♪ I think of ♪
â ™ ª â ™ ª O tutkulu aşkımıza â ™ ª â ™ ª Ben yürümeye devam ediyorum â ™ ª â ™ ª Birlikte yaptığımız şeyleri düşünüyorum â ™ ª â ™ ª Kalplerimiz gençken â ™ ª
I dream about being in love and... being free and safe.
Aşık olmakla ilgili hayaller kuruyorum. Özgür ve güvende olmakla ilgili.
Bang, may the blessings of all those that you love and those who love you...
Bang, sevdiklerinin ve seni sevenlerinin iyiliği...
And all must love the human form, in heathen, Turk, or Jew... "
"Ve herkes insan şeklini sevmek zorundadır. " Kafir olsun, Türk veya Yahudi olsun. "
love 6635
lovecraft 23
lover 352
lovely 1455
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
lovecraft 23
lover 352
lovely 1455
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
love is all you need 17
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28