And see traduction Turc
81,251 traduction parallèle
I'll check the books and see if there's anything close.
Kitaplara bakacağım ve yakın bir şey olup olmadığına bakacağım.
Try and see if you can get some sleep now, honey.
Şimdi biraz uyumalısın, tatlım.
Wu and I can go to the precinct and see if the Zerstoerer came through.
Wu ve ben bölgeye gidebiliriz Ve Zerstoerer'ın gelip gelmediğine bakarız.
Oh, yes, yes, my son was most eager to make his entrance into the world and see, already he's dictating terms!
Evet, oğlum dünyaya gelmek için çok istekliydi görüyorsunuz şimdiden istediğini yaptırıyor.
Yes, Ross, as oft I bid you and see how well you hear me!
Evet, Ross, sana teklif ediyorum ve beni ne kadar iyi dinlediğini görüyorum!
Then mayhap the Lord should open his eyes wider and see the beauty of the thing.
O halde Tanrı gözünü bu aşkın güzelliğini görmek için daha çok açmalı.
Your brothers have had 10 years to come and see me.
Kardeşlerin 10 yıldır beni görmeye gelmediler.
Climb up on me shoulders and see if you can pry it open.
Omuzlarıma çıkıp bak bakalım, zorla açabilecek misin.
You're just afraid to go and see them.
Sadece onunla görüşmekten korkuyorsun.
- No? Well, let's get Cahill on the phone right now and see if his lies match your lies.
O zaman, Cahill'i arayalım şimdi ve senin yalanlarınla onunkiler örtüşüyor mu bakalım.
To enter the radio-active hub, destroy it, and see the people dying through nuclear radiation
Radyoaktif merkeze girmek, yok etmek ve nükleer radyasyondan ölen insanları görmek için.
But I see it, and... it's big,
Ama görüyorum onu, ve... o büyük,
So I'm on the side of his house, and I'm looking at him in the backyard, and I see him peeing on his own fence.
Bu yüzden evinin yanındayım, Ve arka bahçede ona bakıyorum. Ve ben onu kendi çitinde işerken görüyorum.
You and Diana have been having a lot of fun, I see.
Görüyorsun sen ve Diana çok eğleniyordu.
I needed her help on a project, and I couldn't sleep, so, well, I went to see her.
Bir projeyle ilgili yardımına ihtiyacım vardı, Ve ben uyuyamadım, o yüzden, onu görmeye gittim.
We have to establish where you were before and after her death, seeing as how you were the last person to see her alive... besides whoever killed her.
Ölümünden önce ve ölümünden sonra bulunduğunuz yeri belirlemeliyiz, Onu hayatta görmek için son kişi olduğun gibi görüyorsun... Onu kim öldürdü.
But you have to end it and never see her again.
Ama onu bitirip bir daha asla görmemelisin.
All right, see if there's surveillance that covers the route that Maddie took between the restaurant and her car.
Pekala bakalım gözetim var mı Maddie'nin izlediğ yolu kapsayan Restoran ve arabası arasında.
Something you and Hank need to see.
Sen ve Hank'ın görmesi gereken bir şey.
I can see it... little pictures and some strange writing.
- Bunu görebiliyorum - küçük resimler ve garip yazı.
And he wants to see it, but Nick won't show Renard the tunnel unless he could talk to this friend, and of course he wouldn't let him talk to this friend until he could see the tunnel.
Ve görmek istiyor, Ama Nick Renard'ı tünel göstermeyecektir Bu arkadaşıyla konuşamazsa,
She can do some pretty amazing things, like appear in places she isn't and read markings on a cloth that we can't see.
Oldukça muhteşem şeyler yapabilir, Yerlerde görünmek gibi O değil Ve göremediğimiz bir bez üzerinde işaretleri okuyun.
It did gladden the heart to see how'ee live now, Sister - - in such contentment and with so fine a gent as Cap'n Poldark.
Kaptan Poldark gibi iyi bir adamla, böyle ferahlık içinde yaşadığını görmek beni çok sevindirdi, kardeşim.
To be governed by the mob is to see the end of civil and religious liberties, as those gentlemen would tell you.
Ayak takımı tarafından yönetilmek, sivil ve dinsel özgürlüklerin sonunu görmek demektir. Şu beyefendiler size bunu anlatacaktır.
To see'ee safe and well, I never dared hope.
Hepinizi güvende ve iyi görmek, bu kadarını umut etmeye cesaret edememiştim.
Do George Warleggan not see the connection between failed harvests and folk rioting?
George Warleggan bağlantıyı göremiyor mu Başarısız hasatlar ve halk isyanı arasında?
Martha, see he's kept warm and quiet.
Martha, bakın sıcak ve sessiz kaldı.
She'll soon see the error of her ways and be begging us to name a date for her wedding.
Yakında yollarının hatasını görecektir. Ve düğün için bir randevuyu vermem için bize yalvarmalısın.
And what, I wonder, would you stake to see him acquitted?
Onun beraat etmesi için neyi göze alabileceğini merak ediyorum.
Now why don't we go back to my place, and you can see where I live?
Neden benim ev gitmiyoruz? Nerede yaşadığımı görebilirsin.
Okay, Mrs. Friedman, I see you're 14 weeks pregnant and receiving chemotherapy for ovarian cancer.
14 haftalık hamileymişsiniz Bayan Friedman. Yumurtalık kanseri için radyoterapi görüyorsunuz.
Kill Genesis and you'll see your family again.
Genesis'i öldürürsen aileni yine göreceksin.
He really was trying to help us, and I couldn't see it.
Gerçekten bize yardım etmeye çalışıyordu, farkedemedim.
Parents called the archdiocese to see if it was true, and then- -
Aile başpiskoposu aramış doğruluğunu öğrenmek için- -
I did everything he said I did, and the reason I did it is because all I ever care about is for people to see me as more than I am.
Dediği her şeyi yaptım, ve bunu yapmamın sebebi insanların beni olduğumdan daha üstün görmelerini sağlamaktı. - Louis- -
And I am sad to see him go.
Vefatı için üzgünüm.
Yeah, well, I don't believe it, and I didn't come here to see you.
Dediklerine inanmıyorum buraya seni görmeye de gelmedim.
- You see, all my experience at a midtown law firm tells me you're authorized to go to 20, so let's say 25 and call it a day.
Büyük hukuk firması tecrübelerim bana diyor ki, 20 vermeye yetkilisin o yüzden 25 diyelim kapatalım bu işi.
I'm gonna see that asshole and set him straight.
Şu şerefsize gidiyorum, ona bunları göstereceğim.
I can see some of the places your grandfather and I wanted to see.
Dedenizle görmek istediğimiz bazı yerleri görürüm.
Hey, listen, maybe sometime you, and Mom and Meg could come see us?
Baksana, belki bir ara sen, annem ve Meg bizi görmeye gelirsiniz.
This was a test to see if you could handle being my best man, and, just as I predicted, you failed, miserably.
Sağdıçım olmayı kaldırabilir misin diye görmek için yaptığım bir testti bu. Tahmin ettiğim üzere fena çuvalladın.
You know, I see you here all the time, and you're always mean to me, and it really hurts my feelings.
Seni buralarda sık görüyorum bana hep kaba davranıyorsun. - Duygularımı gerçekten incitiyorsun. - Gerçekten mi?
Okay, you go back, you turn yourself in, you get sent to the Bad Place, and you never see your friends again.
Teslim olursan Kötü Yer'e gidersin arkadaşlarını bir daha göremezsin.
Or you stay here, you're safe from the Bad Place, and you never see your friends again.
Burada kalırsan Kötü Yer'e gitmezsin arkadaşlarını bir daha göremezsin.
You know the way you feel when you see a chimpanzee and a baby tiger who've become friends?
Bir şempanze ile kaplan yavrusunun dostluğunu izlerkenki hisleriniz var ya...
And you'll get to see Aunt Dottie for the first time since you were a baby.
Ve bebekliğinden bu yana ilk defa Dottie Halanı göreceksin.
Just keep the doors locked, and if you see anything, honk as loud as you can, okay?
Kapıları sakın açma ve bir şey görürsen kornaya aban, tamam mı?
Let's see if you got the precision to splatter my brains and not hers.
Bakalım karının değil de benim beynimi dağıtacak kadar iyi nişancı mısın.
You know, you'd see him at a wrap party, and he'd be laughing, stuffing his face.
Bir cekim sonu partisinde siritip tikinirken gorurdunuz.
Well, listen, this girl is one of the best singers you'll ever see, and the best, brightest person ever.
Bu kiz gorup gorecegin en iyi sarkicilardan biri ve en iyi, en zeki kisi.
and see what happens 25
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
see you tomorrow 1475
seeker 73
seeing 65
seeking 22
seems 38
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
see you tomorrow 1475
seeker 73
seeing 65
seeking 22
seems 38
see you later 3234
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you in a bit 142
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you in a bit 142