English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / See you later then

See you later then traduction Turc

305 traduction parallèle
- See you later then, sir.
- O zaman daha sonra görüşürüz, bayım.
- See you later then.
- Sonra görüşürüz.
- I'll see you later then.
St. Jacques Sokağı. Görüşürüz.
See you later then.
Sonra görüşürüz o halde.
- Well, I guess I'll see you later then, huh?
- Tamam, Sanırım daha sonra görüşeceğiz, ha?
- So I'll see you later then?
- Öyleyse, sonra görüşürüz?
- I'll see you later then, okay?
- Sonra görüsürüz o halde.
I'll see you later then.
- Harika. Sonra görüşürüz.
Yeah, see you later then, Bob.
Görüşürüz.
I'll see you later then.
Sonra görüşürüz.
- Okay, see you later then.
- Tamam, sonra görüşürüz.
See you later then.
Sonra görüşürüz o zaman.
I'll see you later then yeah?
Seninle sonra görüşürüz.
- I'll see you later then
- Sonra görüşürüz ozaman.
I guess I'll see you later then.
Sanırım sonra görüşürüz.
You'd better check in first and then pick up your duds later, see?
Önce oraya varalım sonra pıIını pırtını almaya gelirsin, tamam mı?
- See you later, then.
- Sonra görüşürüz o halde.
To walk off like that, saying, "See you later," and then vanish for years.
Bir gezinti esnasında "Sonra görüşürüz" deyip, ardından da yıllarca ortadan kayboluyor.
I'll see you later on then.
Sonra görüşürüz o halde.
We'll see you later, then.
Sonra görüşürüz öyleyse.
I'll see you later, then, Ray.
Görüşürüz.
See you later, then. 4 o'clock.
Saat 4'te görüşürüz o zaman.
See you later, then.
Sonra görüşürüz.
You see, what really happened was... your brother came walking in here just the way I did tonight, and you shot him, and then you set the alarm a few seconds later.
- Gördüğünüz gibi, gerçekte o akşam neler oluğu... - Ağabeyiniz bu yoldan yürüyerek geldi tıpkı benim bu akşam geldiğim gibi, - ve siz onu vurdunuz ve alarmı çalıştırdınız, bir kaç saniye sonra.
I'll see you later, then.
Sonra görüşürüz.
See you later, then.
Sonra görüşürüz. Pekala, doktor.
I mean, you know, here's an 82-year-old man who's very emotional... and you know, and if you go in one moment, and you see the person's dying... and you don't want them to die, and then a doctor comes out five minutes later... and tells you they're in wonderful shape... I mean, you know, you can go crazy. - Yeah.
82 yaşında ve çok duygusal bir insandır yani biraz önce içeriye girmişsin ve ölmesini istemediğin birisinin ölmek üzere olduğunu görmüşsün, beş dakika sonra içeriden bir doktor çıkıyor ve hastanın çok iyi durumda olduğunu söylüyor, bu insanı delirtebilir.
I'll see you later at Popeye's then, okay?
Seninle sonra Popeye's'da görüşürüz, tamam mı?
I might see you later, then
Daha sonra sizi görebilirim, o halde
Well, perhaps we'll see you later, then.
Neyse, nasıl olsa sonra görüşürüz.
See you later then, Madoka.
Evet.
See you later, then.
Görüşmek üzere öyleyse.
- OK, then, I'll see you later.
- Tamam sonra görüşürüz.
Then, we'll see you later.
Pekala sonra görüşürüz.
I'll see you later, then.
Görüşmek üzere, o halde.
All right, then I'll see you later.
Tamam o zaman. Sonra görüşürüz.
See you later, then.
Öyleyse sonra görüşürüz.
- I'll see you later, then.
Tamam, anladım. yayından sonra görüşelim.
But every now and then, even years later, something reminds you of her... a certain smell, a few notes of a song... and suddenly you feel just as bad as the day she told you she never wanted to see you again.
Ama, şimdi yada yıllar sonra bile bir şeyler onu size hatırlatacaktır- - bir koku, şarkı içinde geçen bir söz- - aniden, sizi istemediğini söylediği gün gibi tekrar kötü hissetmenize neden olacaktır.
Bye then. See you later.
Hoşça kal, görüşürüz.
See you later, then.
O zaman görüşürüz.
I'll see you, then... later.
Ohh...
I'll see you a bit later, then.
Biraz sonra görüşürüz.
See you later, then.
Görüşürüz.
Yeah Great Then, I'll see you later
- Adresi yazdın mı? - Evet. - O zaman sonra görüşürüz.
OK, uh, well, then I will see you later.
Peki, sonra görüşürüz o zaman.
- So we'll see you later, then, yeah?
- O zaman seninle sonra görüşürüz, tamam mı?
Then three years later my husband ran off with some gal from the phone company and on the day that our divorce was finalized I stepped out of the courthouse and you know how you-you-you can see shapes in those big fluffy clouds?
Üç yıl sonraysa kocam telefon şirketinde çalışan sevgilisiyle kaçmıştı. Boşanmamız kesinleştiği gün mahkeme binasının dışına adım attım. Büyük, yumuşak, kabarık şekilleri olan bulutları bilir misiniz?
OK then, see you later
Tamam, görüşürüz
Then I'll see you later
Tamam. Sonra görüşürüz.
Well, then, I guess I'll see you later, Pacey.
O zaman sonra görüşürüz Pacey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]