English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And your friends

And your friends traduction Turc

4,315 traduction parallèle
One hour ago, I was in China and your friends took me here so you tell me.
1 saat önce Çin'deydim ve arkadaşların beni buraya getirdi yani sen söyle.
Can not you and your friends to master you?
Sen ve arkadaşların kafayı mı yediniz?
Well, it's because you and your friends are like the ingredients of my cupcakes.
Çünkü sen ve arkadaşların kapkeklerimin malzemeleri gibisiniz.
I've seen you and your friends around uni, with your designer clothes and your cash.
Seni ve arkadaşlarını okulun etrafında tasarımcı kostümüyle ve senin elinde parayla görüyorum.
If they take you back, after a few weeks with Juliette and your friends, you'II work like before.
Seni geri alırlarsa bir kaç hafta içinde Juliette ve arkadaşlarınla daha önceki gibi çalışacaksın.
Because I want you and your friends to become human beings.
Çünkü sen ve arkadaşlarının insan gibi olmasını istiyorum.
With the advancements that we've made in studying you and your friends as well as developing my own cocktail,
Senin ve arkadaşların üzerinde yaptığımız deneyler sonucunda kendi kokteylimi oluşturdum.
You know how I feel about weapons in the house, so I'm just gonna take this whole box and I'm gonna put it somewhere, because the last thing I need is you and your friends playing "moose hunt" in our front yard.
Evde silah olması konusunda ne düşündüğümü biliyorsun,... o yüzden bu kutuyu alıp,... başka bir yere koyacağım,... çünkü ihtiyacım olan son şey,... sen ve arkadaşlarının ön bahçede... "geyik avı" oynamanız.
Now, this signal that you and your friends were pursuing, when did you first encounter it?
Şimdi, arkadaşlarınla peşinde olduğun bu sinyali ilk ne zaman aldınız?
After you and your friends left, it was closed for sentimental reasons.
Sen ve arkadaşların gidince duygusal nedenlerle kapatıldı.
It's where you and your friends come to learn what you'll need to know in order to prepare for life and work.
Gerekli şeyleri öğrenmeye arkadaşlarınızla gittiğiniz yerdir böylece hayata ve işe hazırlık yaparsınız.
You go right over there and you let that jagbag know there's absolutely nothing, and I mean nothing, that is gonna keep you from wining and dining your wife and your new black and white best friends.
Oraya git ve o salağın seni hiç bir şeyin, ama hiç bir şeyin karın ve yeni siyah ve beyaz arkadaşınla şarap içerek yemek yemeni durdurmayacağını bilmesini sağla.
At the rate your family and friends keep going to jail, you should put me on a permanent retainer.
Ailenin ve arkadaşlarının sürekli hapse girmesini göz öne alırsak beni kalıcı avukatın yapmalısın.
Your family and friends!
Arkadaşlarınızı ve ailenizi.
Your friends been coming by the house and asking questions while I'm waiting for the goddamn phone to ring.
Arkadaşların eve gelip sorular sordular, ben kahrolası telefon çalsın diye bekliyordum.
I mean, it must be very difficult having all your friends in college and you're still here.
Yani, tüm arkadaşlarınız üniversitede ve siz hâlâ buradasın, bu çok zor olmalı.
It's hard for us teenagers to try to be healthy'cause you see all your friends eating fattening chili cheese fries and nachos and all this fattening fried chicken and all these fattening, greasy foods, and they're skinny, and they look good.
Biz gençlerin sağlıklı kalması zor. Çünkü arkadaşlarını bir sürü kilo aldıran cipsler, kızartmalar, çerezler ve kilo aldıran yağ dolu kızarmış tavuk ve daha bir sürü yağlı yemekler yerken görüyorsun. Onlar zayıflar ve iyi görünüyorlar.
Because your father and his friends are homicidal maniacs.
Çünkü baban ve arkadaşları adam öldürmeye meyilli manyaklar.
I got your friends and your G.P.S.
Arkadaşların ve GPS sayesinde.
And so do your friends.
Ve arkadaşlarınızı da yapın.
Go and play with your friends,
Gidip arkadaşlarınla oyna.
I wouldn't have to meet any of your friends, and I wouldn't make you meet my mom.
Beni arkadaşlarınla tanıştırmak zorunda değilsin ve ben de seni annemle tanıştırmaya zorlamam.
One of my friends said she bought a stereo from one of your housemates and there was boxes piled high.
Arkadaşlarımdan biri, senin ev arkadaşlardan birinden hoparlör almış ve mal kazık çıkmış.
And when he's done with her, he comes looking for you and for your friends.
Ve onunla işi bittiğinde, seni ve arkadaşlarını bulmaya gelir.
But wouldn't you rather go to the taco and ice cream shop with your friends and come back and find me in a good mood rather than invade our place and get me all pissed? No.
Burayı istila edip beni kızdırmak yerine arkadaşlarınla beraber dışarıda tako ve dondurma yemeye gidip döndüğünde beni huzurlu bir şekilde bulmayı tercih edemez misin?
I think your friends think I'm stupid and young.
Bence arkadaşların beni aptal ve genç buluyor.
And there are certain situations, that if you film them, it won't do your friends or the movement any good.
Ve bazı durumlar vardır ki onları çekmen... arkadaşlarına veya ilerlemeye dair iyi bir şey yaptığın anlamına gelmez.
You meet knew people, cos you're a couple, and then you just let your old friends slip away.
Yeni insanlarla tanışırsın çünkü bir çiftsinizdir ve sonra eski arkadaşlarından öylece vazgeçersin.
And how dare you betray the love of your friends!
Dostlarının sevgisine nasıl ihanet edersin?
See, we all got what I call a life trap, this gene-deep certainty that things will be different, that you'll move to another city and meet the people that'll be the friends for the rest of your life,
Kendi içinde herkes düşünüyor ki her şey farklı olacak. Başka bir şehre gidecekler sonsuza kadar arkadaş olacakları insanlarla tanışacaklar.
Your mum and I were friends.
Annenle arkadaştık.
He's real close with your friends Darryl Jr., Dilly, and all them other Crowes.
Kendisi dostların Darryl Jr., Dilly ve bütün Crowelarla can ciğerdir.
If you cannot, we're gonna come back here with your friends from fish and wildlife.
Eder sağlayamazsan, Balık ve Vahşi Yaşam Bürosundaki dostlarınla tekrar geleceğiz.
- That could take weeks. - Settling and still go to lunch with your best friends.
- Sonra bir de ona alışma var ve buna rağmen de arkadaşlarına öğle yemeklerine çıkabilirsin.
I understand your point, but I use my phone to video chat my old friends and to find out what's going on in Texas.
Demek istediğinizi anlıyorum ama ben cep telefonumu eski arkadaşlarımla görüşmek ve Teksas'ta neler olup bittiğini öğrenmek için kullanıyorum. Evet.
And you don't need your phone to connect with your real friends.
Gerçek arkadaşlarınıza bağlanmak için telefonunuza ihtiyacınız yok.
What none of us could've anticipated was that the zero energy filtered through you and into your friends, giving each one of them different abilities.
Hiçbirimizin beklemediği şey ise Sıfır Enerjisi'nin senden geçip arkadaşlarını da etkilemesi ve her birine farklı yetenekler vermesiydi.
You know, you have to stop going out all night and dating girls like this and figure out what you want to do with your life, because you're gonna wake up one day, and you're gonna be 35, and you're gonna have no relationship, you're gonna have no savings, all of your friends are gonna be married with kids and be miles ahead of you, and it's gonna feel like shit, and I'm sorry, but that's the reality. "
Her akşam dışarı çıkıp bu tip kızlarla takılmak yerine hayatta ne istediğine bir an önce karar ver çünkü bir gün bir uyanmışsın ve 35 yaşına gelmişsin ve hiçbir ilişkin ya da birikimin olmadan bütün arkadaşların evli ve çocuklu, senden çok önde olmuş olacak ve kendini berbat hissedeceksin.
Blacksmith, these are my best friends and now they're in your care.
Demirci onlar benim en iyi arkadaşım olur ve şimdi senin sorumluluğundalar.
Yeah, cos... that's better... than watching your friends, your family, your children die of starvation... and sickness...
Evet, çünkü bu dostlarının ailenin, çocuklarının ;
You and your shifty friends conspire to con people
Sen ve hilekâr arkadaşların insanları dolandırmak için komplo kuruyorsunuz.
If you'll shoot the rifle, - your friends will come running - and take all the credit for capturing the "Israeli bitch".
Eğer tüfeği ateşlersen, - arkadaşların koşmaya başlayacak - ve İsrailli Fahişe'nin ele geçirdiği tüm krediyi al.
And your stupid friends.
Ve o aptal arkadaşların da.
You've boxed up a lot of old kitchen appliances over there which means you've either declared a fatwa on General Electric or you're wedding registering the fuck out of your friends and family.
Eski mutfak eşyalarını kutulamışsın. Bu da demek oluyor ki ya şirketlere savaş açtın ya da tüm arkadaşların ve ailen için düğün hediyesi listesi hazırlıyorsun.
And tell your friends it was great!
Eşinize dostunuza filmi övün!
You and your kinky friends.
Sen ve müstehcen arkadaşların.
You could have helped me set up and have been here to welcome your daughter ´ s friends.
Hazırlığa yardımcı olabilirdin. Kızının arkadaşlarını karşılayabilirdin.
So why don't we just sit down together like not friends and you could introduce me to your televiewing sensibilities. Okay?
Tamam mı?
Well maybe if you spent less time goofing off with your friends and more time actually paying attention you'd understand.
Arkadaşlarınla daha az gırgır yapıp, Dikkatini daha çok derslerine verirsen, belki anlayabilirsin.
Keep talking and I'll cut your friends'throats.
Konuşursan arkadaşlarının gırtlağını keserim.
And not one of your bald friends is fast enough to stop me.
O kel arkadaşlarından hiçbiri de beni durduracak kadar hızlı değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]