English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Another day

Another day traduction Turc

3,750 traduction parallèle
And I say this, from your older sister... that... if you are really in love with Derrick... and you can't imagine... spending another day without him... then you two should absolutely get married.
Ve bunları sana ablan olarak söylüyorum eğer... Derrick'e gerçekten aşıksan ve bir gün bile ondan ayrı kalamayacaksan... o zaman mutlaka evlenmelisiniz.
The eeks have been eliminated and Oozma Kappa live to scare another day!
SSK'ler elendi. Oozma Kulübü ise bir gün daha korkutmak için yarışmada!
Another day and another round of violence in Syria on Saturday.
Suriye'de bir başka gün ve Cumartesi gününde bir başka şiddet dalgası.
Another day in paradise, Sally.
Cennette bir gün daha, Sally.
Another day in paradise.
Cennette bir gün daha.
I think now you are staying another day?
Sanırım şimdi bir gece daha kalacaksınız.
- -a hearty meal for the hungry bird who lived to hunt another day.
Onun geride biraktiklari da baska bir gün avlanacak karni aç bir kus için doyurucu bir yemek oldu.
All right, we'll leave the sex for another day.
Tamam, seksi başka bir güne bırakırız.
- Come back another day.
- Başka bir gün gelin.
Another day, another turn in the saga.
Efsanede başka bir gün, başka bir yön.
All right, let's say we shot the same number and leave the unlikely metaphysical ramification of such a fact for another day.
Pekâlâ, diyelim ki aynı sayıda vurduk ve böyle bir gerçeğin olmayacak metafiziksel dallanmasını başka bir güne bıraktık.
The doctors said he'll be high for another day or two.
Doktorlar, birkaç gün daha kafasının kıyak olacağını söyledi.
I... because I don't want to wait another day,
Sanırım başka bir günü beklemek istemiyorum.
Ok then, take another day to think..... then we'll talk...
Peki o halde, düşünmek için bir gününüz var. Daha sonra konuşacağız bunu.
- It'll take another day or two to compile all the remains.
- Geri kalanını birkaç güne getireceğim.
There goes another one, another day. "
" Bir gün daha geçti.
Another day on the job for me.
Benim için, işte herhangi bir gün daha.
Maybe the real reason I'm here is to help you get through another day sober.
Belki burada olmamdaki asıl neden senin bir gün daha temiz kalmana yardımcı olmaktır.
We better leave before they charge us for another day.
Biye bir gün daha kitlemeden gidelim.
You will not live to see another day, nigger!
Seni yaşatmayacağım! Bir gün daha göremeyeceksin zenci! Tanrı yardımcım olsun ki göremeyeceksin!
You've been allowed to see yet another day.
Baska bir gün görmene daha izin verildi.
But because today you fought and won, Cody, Your mother will live to see another day.
Ama bugün dövüşüp sen kazandığın için Cody senin annen, diğer bir günü görmek için yaşayacak.
You chose to let your kid live another day.
Sen kızının bir gün daha yaşamasını seçtin.
We just need to make it another day or two.
Sadece bir-iki gün daha böyle geçecek.
Tomorrow's another day.
Gün doğmadan neler doğar.
I'll just see him another day.
Sonra ki gün göreceğim zaten.
We can do the party another day.
Başka bir gün parti yapabiliriz.
- Not too much- - just another day of living the dream.
- Aynı işte. Rüyayı yaşadığım bir başka gün işte.
If Mance Rayder likes you, you'll live another day.
Mance Rayder seni severse, bir gün daha yaşarsın.
That rain will cost us another day.
Bu yağmur bize bir gün daha kaybettirecek.
No, no, I am not going to pay for another day.
Hayır. Başka bir için daha ödeme yapacak değilim.
In the last two accounts, we're only an hour different but it's another day.
Son iki seferde, sadece bir saatlik fark vardı ama başka bir gün demek.
These two get another day to reflect.
Bu ikisinin düşünmesi için iki günü daha var.
But, you've believed me so far, then why not another day.
Ama bugüne kadar bana inanmışken neden şimdi inanmıyorsun?
These marbles won't live to see another day!
Bilyelerin güzelmiş.
Schedule it for another day, please... or manage it on your own.
Programı başka güne hazırlayın ya da kendi başınıza halledin.
Plus another day for profanity.
Ayrıca bir gün de küfür için.
♪ so easily ♪ when you can't find the words to say ♪
# so easily # when you can't find the words to say # # it's hard to make it through another day #
Man, it's another beautiful day here in guerneville.
Dostum, işte Geurneville'de yepyeni bir gün daha.
Today was another glorious day.
Bugün yine muhteşem bir gündü.
Papa, you had another secret you hid from us that day
Baba bizden sakladığın başka bir sırrın daha varmış.
Ah, another successful day.
Bir günü daha bitirdik.
Yes, another successful day.
Evet, bir günü daha bitirdik.
I say, no man of conscious, can take the lash to another human day in and day out... without shredding at his own self.
Akıl, mantık sahibi hiçbir adam her gün başka bir insanoğlunu kırbaçlamaktan etkilenmem diyemez.
Don't you dare say another word to me all day, you hear me?
Bugün bana başka bir kelime daha etmeye cüret etme, tamam mı?
Another perfect day in paradise.
Cennette bir başka kusursuz gün.
Another lovely day on the high seas.
Açık denizlerde çok güzel bir gün daha.
Yo, she used to date this dude from back in the day, and she Had a set of twins, and then she had another set of twins From another dude the very next year too.
O sıralar, bir herifle çıkıyordu, ondan ikizleri oldu, sonra, ertesi sene bir başka herifle çıkmaya başladı, ondan da ikizleri oldu.
Do you wish we'd picked another less wet day?
Daha az ıslak bir gün seçmiş olmamızı ister miydin?
I cannot comprehend another cruel day on this earth without you.
Bu dünyada sensiz bir acı güne daha tahammül edemem.
One day or another, they want to experiment with new things.
Öyle ya da böyle yeni şeyleri denemek istiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]