As a traduction Turc
171,525 traduction parallèle
They used it as a smoke screen to find the first Talisman.
Bu tılsımı bulmak için bir paravandı sadece.
The force of the blast tore Franklin's lantern from Miss Jenny's grasp, but, as always, Lieutenant, we secured a strong victory.
Patlamanın şiddeti hanımefendi Jenny'nin elindeki Franklin'in fenerini yok etti, ama, her zamanki gibi, teğmen, büyük bir galibiyet elde ettik.
I'd be moonlighting as a warrior against the supernatural... mother to the next Witness...
ek iş olarak doğaüstü güçlere karşı savaşcı gibi mücadele edeceğim bir sonraki şahitin annesi olacağım...
- Okay, look, I know what you're gonna say- that you're a historian as well as a legend.
- Ne diyeceğini biliyorum... - Efsane kadar tarihçi de olduğunu.
- Can't you at least to try to destroy the meteoroids rather than using my ship as a human shield?
Gemimi kalkan olarak kullanmak yerine en azından taşları yok etmeyi deneyemez misin?
- I know it's easier for you to think of me as a monster. But, um, I've met some of history's monsters, Raymond, and believe me, I'm not one of them.
Beni bir canavar olarak görmenin kolay olduğunu biliyorum ama zaman canavarlarından bazılarıyla karşılaştım Raymond ve inan bana, ben onlardan biri değilim.
- I take that as a compliment.
- Bunu iltifat olarak alıyorum.
Please don't tell me you used the Spear of Destiny as a back scratcher.
Lütfen Kader Mızrağı'yle sırtını kaşımadığını söyle.
John Tolkien was in the North of France in 1916 during the Battle of the Somme as a Second Lieutenant in World War I.
John Tolkien 1916 yılında, Somme Muhaberesi sırasında teğmen olarak Kuzey Fransa'da bulunuyordu.
When the chips are down, they'll look at you the same way they always have : as a thug.
Günün sonunda sana yine aynı şekilde bakacaklar, bir haydut gibi.
We're concerned that your blunder with Mr. Snart confirms that you haven't truly given up your roots as a... thug.
Bay Snart'la yaptığın hatanın, haydutluğundan tam olarak vazgeçmediğini gösterdiğinden endişe ediyoruz.
Just as the spear acted as a diving rod for its pieces, it glows when it's close to Jesus'blood.
Mızrağın parçaları için altın dedektörü görevi görmesi gibi İsa'nın kanına yaklaşınca da parlıyor.
I was told you were suffering from trench fever, and you better be, or else I report you as a deserter.
Öyle olsa iyi olur, yoksa seni kaçak diye şikayet ederim.
But I implore both of our armies for this one moment to come together as allies and honor a ceasefire so that the injured may be removed from the field of battle.
Ama iki ordumuzdan da rica ediyorum yaralılar savaş alanından alınabilene kadar dost olun ve ateşkes yapın. Gün gelir ;
I've heard of your skills as a thief before, but this has taken it to a whole new level.
Hırsızlık becerilerini duymuştum ama bununla yepyeni bir boyut kazandı.
Monica and Ross are brother and sister, but you can tell that he knows her as a husband.
Monica ve Ross kardeş ama Monica onu kocası sanıyor.
That started as a story about streaking The Robin Byrd Show.
Konuya Robin Byrd Show'da soyunmakla ilgili bir öyküyle girdin.
I'm asking you to see me as a fellow agent, not as your son.
Beni oğlun olarak değil bir ajan olarak görmeni istiyorum.
He lost his father as a young boy.
Genç yaşta babasını kaybetmiş.
Serves as a protective barrier between your skin and any contact that can cause wounds.
Sana dokunarak yaralarının açılmasına neden olacak kişilerle aranda bariyer görevi görecek.
Smart as a whip.
Zeka küpüydün.
She worked as a volunteer at a local homeless shelter.
Yerel bir evsiz barınağında gönüllüymüş.
So he could be using that as a guide to dumping the bodies.
Yani cesetleri bunu baz alarak bırakıyor olabilir.
Crossing the border as a fugitive is a huge risk.
Kaçak olarak sınırı geçmek büyük risk.
Could have threatened Reid and used him as a mule.
Reid'i tehdit edip kurye olarak kullanmış olabilirler.
I mean, as a federal agent, he's a high-value target.
Federal bir ajan çok değerli bir hedef oluyor.
He sees me as a confident man, and he looks up to me.
Bana baktığı zaman kendine güvenen bir adamı görüyor.
Should they raid, we shall not be overrun and importantly we shall not feed them so much as a single grain.
Baskın yapsalar da, biz yağma yapmayacağız ve daha da mühimi onları tek bir hububat tanesiyle dahi beslemeyeceğiz.
Alfred will see it as a betrayal.
Alfred ihanet olarak görür.
As for your New York Metropolitans, this year they have a fierce rivalry with those grizzly Cubs of Chicago.
Senin New York Metropolitan'lara gelince, bu sene Cubs of Chicago'ya karşı büyük bir rekabet içerisindeler.
- You put me in a time period where they wanted to hang me for being a witch!
Beni cadılıktan asılmak istendiğim bir zamana yolladın!
- I'm working as fast as I can. But I need a supercomputer, which is not readily available in 1970.
Olabildiğince hızlı çalışıyorum ama bana bir süper bilgisayar lazım ve onlardan da 1970'de yok.
It's a damn mess.
Aşırı aptal olmanızın dışında çok da tahmin edilebilirsiniz.
As someone who sponsors a 1K for Crohn's disease, I take offense at your using that word.
Kafa hastalıkları olanlara yardım eden biri olarak bu lafınıza gücendim.
Also, as someone who's made love on a beach, a word of advice :
Sahilde sevişmiş biri olarak bir tavsiye vereyim.
Well, I know they call them fanatics, but doesn't hurting the object of obsession seem a little extreme?
Fanatik olduklarını biliyorum, ama takıntının kaynağını incitmek aşırıya kaçmıyor mu?
He died of a heroin overdose.
Aşırı doz eroinden ölmüş.
This is a heroin overdose?
Aşırı dozdan mı ölmüştü?
And I'll never forget looking out the kitchen window, watching you out there as you were trying to make a balancing pole from a broomstick.
Mutfak camından bakıp süpürgeyle dengede durmaya çalıştığını izleyişimi asla unutmayacağım.
"We" did receive more than a few offers, as "few" often refers to three.
"Biz", birkaç tekliften fazlasını aldık aslında. Buradaki birkaç "üç" oluyor.
Somehow, I knew to take the best parts of a service as substandard and crappy as HooliChat and make it... ( INHALES SHARPLY ) How do I put this?
Vasatın altındaki ve çer çöp olan, HooliChat gibi hizmetlerin bir şekilde en iyi taraflarını biliyordum ve dedim ki... Bunları nasıl birleştiririm, mükemmel biçimde.
Do you think wearing the name of the college you're going to to class is like the same thing as wearing the name of the band you're going to to a concert?
Okulun ismi yazılı bir şeyi okulda giymekle, konsere giderken grubun ismi yazılı bir şeyi giymek aynı şeyler mi?
She hates Gilfoyle almost as much as I do, so... Jumping headlong into a sexual relationship with MI4. Huh!
Gilfoyle'dan da en az benim kadar nefret ediyor, yani...
Well, the patent was just a roadblock to keep Peter focused on the company they were starting... a company that... went on to be known as Hooli.
- Patent sadece, Peter'ı şirketin odaklandığı işte tutmak için bir engel. O şirket de artık Hooli olarak biliniyor.
So, what is the real reason we're travelling home to Coccham and not to Winchester?
Yani Winchester'a değil de Coccham'a eve gitmemizin asıl sebebi nedir?
As for the ealdormen with estate... for each of you there is a harvest to be gathered.
Mülkiyeti olan sancak beylerine gelince, her birinizin toplanacak hasadı var.
And a representative of Wessex, Lord, as the burden of your daughter is to be shared between the two kingdoms.
Peki Wessex'i kim temsil edecek Lordum? Kızınızın mesuliyeti iki krallık arasında paylaştırılmalı.
I would be without a wife, no doubt, as that would be the cause of war.
Savaş sebebi olduğu gibi hiç kuşkusuz karım da olmayacak.
He is a pagan as YOU are a pagan.
- O da senin gibi bir pagan.
To learn her fate, I sent my loyal men Rypere and Sihtric to Beamfleot as spies.
Kaderini öğrenmek için sadık adamlarımı Rypere'ye gönderdim. 'Ve Sihtric'den Beamfleot'a casus olarak " dedi.
Lord, I enjoy a fight as much as the next idiot, but this is beyond us.
Tanrım, bir sonraki salak kadar kavganın tadını çıkarıyorum, ama bu bizim dışımızda.
as always 696
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a team 51
as a man 62
as an adult 26
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a team 51
as a man 62
as an adult 26
as a mother 43
as a child 135
as am i 139
as a couple 32
as agreed 52
as a family 98
as a woman 81
as a parent 25
as a gift 25
as are we 19
as a child 135
as am i 139
as a couple 32
as agreed 52
as a family 98
as a woman 81
as a parent 25
as a gift 25
as are we 19
as an artist 17
as an actor 22
as a boy 50
as a father 46
as a joke 40
as a person 27
as a cop 35
as are you 63
as a precaution 31
as a scientist 41
as an actor 22
as a boy 50
as a father 46
as a joke 40
as a person 27
as a cop 35
as are you 63
as a precaution 31
as a scientist 41