As a boy traduction Turc
1,551 traduction parallèle
As a boy, I couldn't manage to speak so I used to stammer.
Çocukken konuşmayı beceremez kekelerdim.
What are you doing coming back to the place where you lived as a boy?
Çocukken yaşadığın yere geri dönmekle ne yapıyorsun ki?
Or because you fished its waters for pickerel and steelies as a boy.
Ya da çocukken sularında turna ve alabalık avladınız diye.
Ben, I'm sure what you saw there as a boy still haunts you.
Ben, eminim çocukken orada gördüklerin peşini bırakmıyor.
Your health as a boy.
Çocukluğunuzdaki sağlık durumunuzda.
You live with fairy tales you learned as a boy.
Çocukken sana anlatılan prensli, prensesli masallarda yaşıyorsun.
I learned it as a boy, perhaps that's why I like it.
Çocukken öğrenmiştim, galiba bu yüzden seviyorum.
As a boy, he lived exactly the same way his comrades did.
Gençken tamamiyle yoldaşları gibi giyindi.
How much of Alexander was taken from Ingmar Bergman as a boy? A great deal.
Alexander karakterinin ne kadarı Ingmar Bergman'ın çocukluğunu yansıtıyor?
Dog Star's father had taught him as a boy to keep the winter count, which told the story of the people's journey.
Köpek Yıldızı'nın babası küçükken ona kabilenin kış nüfusunu saymayı öğretmişti. Bu sayım, halkının hikayesini anlatabilecekti.
From his days as a boy when Tatanka let him live, Loved by the Buffalo was chased by dark dreams of days yet to come for the Lakota.
Bizonun Sevdiği, Tatanka'nın onun canını bağışladığı çocukluğundan beri rüyalarında Lakota'ların karanlık geleceğini görüyordu.
Many was the time as a boy I listened to his tale of how a cannon subtracted a leg at the Battle of Yorktown.
Yorktown Savaşı'nda atılan bir top güllesinin bir bacağı nasıl kopardığını çocukken defalarca dinlemiştim.
He's asked me, as a favor, to defend his boy.
Benden onun için bir iyilik yapıp oğlunu savunmamı istedi.
I can understand why a little boy would be in love with you.
Küçük bir çocuğun sana neden aşık olduğunu anlayabiliyorum.
There is a really nice boy here who's going to write an essay about the design of the Harderbach Financial building, and he needs a floor-plan drawing that he can use as a visual aid for his essay.
Burada okul ödevi için gelen sevimli bir çocuk var, Harderbach Finans binasının tasarımını ve krokisini ödevinde görsel malzeme olarak kullanmak istiyor.
Did it ever occur to you that that boy might be using you, as a ticket to get out of here?
O çocuğun seni kullanıyor olabileceğini hiç düşünmedin mi? Hoş bir Amerikalı kız, onun buradan kaçış bileti olabilir.
This boy is nutty as a pie... "
Bu çocuk bir tatlı gibi. "
I'll turn the boy into a dog... use him as bait to lure the dog-man... and then I'll have the man and the dog!
Çocuğu bir köpeğe çevireceğim... onu köpek adamı ele geçirmek için yem olarak kullanıp... hem köpeğe hem de çocuğa sahip olacağım!
As I young boy... When I stood next to great tree, a big fullgrowing tree... I felt really small.
Küçük bir çocukken... tamamen büyümüş kocaman bir ağacın yanında durduğum zaman... kendimi çok küçük hissederdim.
I picked Danica up in a bar and spent the next five years playing hide-and-go-suck as her little vampire cabana boy.
Danica'yı bir barda tavladım ve sonraki beş yılı "Saklan ve Gidip Em" oynayarak geçirdim onun küçük, vampir, bodrum arkadaşı olarak.
- They say that... as a young boy... he watched his father crucified.
- Söylediklerine göre... genç bir çocukken... babasının çarmıha gerilişini izlemiş.
"You strike me as a very special boy and a key member of the Zissou Society."
Zissou Vakfı'nın bir üyesi ve özel bir genç olarak beni çok etkiledin.
Such as the boy would normally be standing next to you, in a moment such as this...
Mesela, normalde erkek senin yanında olur, hele ki böyle bir durumda...
- Not a poor boy, sir, but the rich Jew's man that would, sir, as my father shall specify.
- Zavallı değil efendim. Ama zengin Yuhudiye göre öyleydi. Babam da bunu biliyor.
And as for Todd... that boy's eaten so much sodium... he could crap a salt lick.
Tamam mı? Ve Todd'a gelince, o kadar çok tuz yedi ki, yağmurda eriyebilir.
As Sun Boy and Moon Girl tried to run away, a rope suddenly fell from the sky.
Tabii, Güneş ve Ay kaçmaya çalışmış. Birden gökyüzünden bir halat önlerine düşüvermiş.
To be a true Pepper Boy, isn't it important as to how much he loves peppers?
"Biber Oğlan" olmak değil önemli olan. Önemli olan, biberi ne kadar sevdiği...
If you get the regular size without granola, it contains nearly as many calories as a strawberry sundae.
Eğer tahılsız bir orta boy alırsanız küçük boya ilaveten, çilekli bir dondurma kadar daha fazla kalori alırsınız.
I ain't armed clean as a choir boy.
Arayabilirsin.
Being hailed as wonder boy. Probably a nine-days wonder, but nevertheless Fanny's struck gold. Which is more than we can say for her brother.
Biz de onu severdik... daha biraz önce onun için korkunç sözler söylemiştim...
And i have to accept that you are in love with a boy
Bir erkeğe aşık olduğunu kabul etmem gerekiyor.
When I was young, I fell in love with a boy
Gençken bir oğlana aşık oldum.
I don't want these logs looking as if a boy scout was turned loose on them with a dull hatchet.
Bu kütüklerin küçük bir izcinin elinden çıkmış gibi görünmesini ve geride körelmiş balta bırakmak.
Oh, you think you're the first good girl to fall for a bad boy?
Yanlış çocuğa aşık olan ilk uslu kız sen misin?
Far as the events at the bella union, by all accounts, it was two young thieves, a boy and a girl.
Bella Union'daki olaylara gelince, herkesin dediğine göre... biri erkek, biri kız, iki genç hırsızmış.
We play Fell In Love With A Girl as good as The White Stripes... so how is one of our originals gonna stack up coming after it?
Fell ln Love With A Girl'ü White Stripes kadar iyi çalıyoruz. Ondan sonraki bizim şarkılarımız nasıl onunla boy ölçüşecek?
- Every girl has to fall for a bad boy.
Her kızın bir kötü çocuğa aşık olması lazımdır. Kural budur.
Yeah, well bring it on, because I could use a little nice, uncomplicated, boring, boy-girl sex masquerading as love. It's fine with me.
Evet, özetlemek gerekirse, ben de basit, küçük, sıkıcı bir kadın-erkek cinselliğini aşkmış gibi yaşayabilirdim.Bana uyardı.
You're the smartest, handsomest, sweetest boy in the whole world, and no matter how hard you look, you will never find a woman who will love you as much as I do.
Sen dünyadaki en akıllı, en yakışıklı, en tatlı çocuksun. Ve ne kadar ararsan ara, seni benim kadar sevecek birisini asla bulamayacaksın.
Using that guy as your errand boy is a short-term fix.
Çocuğu ulağın yapman kısa vadeli çözüm.
We are trying to establish Mr. Harper's lifestyle as a way of determining whether his home is a suitable environment for a young boy.
- Bunun ne ilgisi var, anlamıyorum. - Bay Harper'ın yaşam tarzına bakarak evinin küçük bir çocuk için uygun bir yaşam çevresi..
Well, if you ever want to see a mailbox shoot a boy, that's about as close as you're gonna get.
Eğer ateş eden bir posta kutusu görmek istiyorsanız bundan daha iyisini bulamazsınız.
Mr. Simpson, do you think it's appropriate for a 1 0-year-old boy to steal a beer with intent to kiss?
Bay Simpson, güya şişe çevirme oyunu için, ama asıl amacı kız öpmek olan 10 yaşındaki birisinin bira çalması doğru mu?
I mean, you saw images of yourself as a small boy.
Yani, kendi çocukluğunun görüntülerini görmüşsün.
Smart as a pair of little boy's shoes.
Hem de çok akıllı.
I first met him in Marseille last year... when I was working as a rent boy.
Onunla geçen yıl Marsilya'da jigolo olarak çalışırken tanıştım.
The motive is as yet unclear... but your correspondent has learned that the murdered woman... had informed on her associate... and on an infamous fence, Fagin... who is now wanted for the abduction of a young boy, Oliver Twist.
Cinayet sebebi henüz bilinmiyor ama öldürülen kadının, ortağını ve Oliver Twist isimli bir çocuğu kaçırmaktan aranan Fagin isimli hırsızı ihbar ettiği sanılıyor.
A boy born in NY is the same goat as that born here.
Böyle hoş bir delikanlı burada nasıl doğmuş, aklım almıyor.
That line did not exist for me. And so I fell in love With a Maori boy.
O sınır, benim için yoktu ve böylece bir Maori çocuğa aşık oldum.
- Wait and see, Sumi This boy will feature in our ad for the toys As you know, as a postman earlier, I used to give people their letters
- Bekle, ve gör, Sumi oğlum bize oyuncaklarımızın tanıtımında mankenlik yapacak biliyorsun bende önceden postacıydım onlara mektup getirirdim
They killed a boy just now as young as Nicki.
Nicki kadar küçük bir çocuğu öldürdüler.
as always 696
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a man 62
as an adult 26
as a mother 43
as a matter of fact 1864
as a result 233
as a reward 26
as a friend 236
as a rule 74
as a spy 29
as a man 62
as an adult 26
as a mother 43
as a team 51
as am i 139
as a couple 32
as a child 135
as a family 98
as a parent 25
as a woman 81
as agreed 52
as a 74
as are we 19
as am i 139
as a couple 32
as a child 135
as a family 98
as a parent 25
as a woman 81
as agreed 52
as a 74
as are we 19
as an artist 17
as a gift 25
as a father 46
as an actor 22
as a joke 40
as a cop 35
as a person 27
as are you 63
as a scientist 41
as a precaution 31
as a gift 25
as a father 46
as an actor 22
as a joke 40
as a cop 35
as a person 27
as are you 63
as a scientist 41
as a precaution 31