English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Bad news is

Bad news is traduction Turc

1,241 traduction parallèle
The bad news is, it's going to come back.
Ama maalesef geri gelecek.
But the bad news is, we have a cold weather front that's gonna push in around midnight Saturday night.
Fakat kötü haber, soğuk hava cumartesi günü gece yarısı sularında bastıracak.
No, the bad news is as dumb as a bag of hammers. I'm starting him on reception.
Hayır, kötü haber kafasının hiç bir şeye basmaması.
The bad news is... your special boy is doing drugs.
Kötü haber. Çocuk hap kullanıyor.
THE BAD NEWS IS, NOW THERE'S A WHOLE NEW BUILDING FULL OF THESE MANHATTAN CHUCKLEHEADS
Kötü haberse, yeni binasında bir sürü Manhattan'lı ahmak var.
Bad news is, I suck.
Kötü haber, berbatım.
The bad news is he remembers a fight with Shane before Mara clocked him over the head with an iron.
Mara kafasına bir demirle vurup bayıltmadan önce Shane'le kavga ettiğini hatırlıyor.
The bad news is, as you can see, you've got a fairly severe case of ulcerative colitis.
Kötü haber gördüğün gibi, ileri derecede ülser.
And the bad news is the Trust now has a fully functional Goa'uld Alkesh.
Ve kötü haber ise "Güven" in elinde tamamen çalışır durumda bir Alkesh var.
The bad news is it looks like the device harnesses M7G-677's unique EM field.
Cihaz M7G677 de benzersiz elektromanyetik alan yayıyor.
The bad news is he hopped in front of an eighteen wheeler.
kötü haber, 18 trafik polisinin önünde zıplıyordu..
The bad news is that wasn't my shrink's car.
Kötü haber, o ruh doktorumun arabası değilmiş.
The bad news is that wasn't my shrink's car.
Kötü haberse....... o araba psikiyatrımın değilmiş.
The bad news is, I know who stole the money.
Kötü haber, parayı kimin çaldığını biliyorum.
Bad news is we sing off-key
Kötü haber sesimizin detone olması
The bad news is, you're down four quarts of blood... and your gun's empty.
Kötü haber şu ki kanlar içerisindesin ve silahın boş.
Now, the bad news is they are grenades... so I modified them to use with a remote detonator.
Yalnız, kötü haber de şu ki, bunlar el bombası yani uzaktan patlatıcıyla kullanılmaları için değiştirdim onları.
Let's show the Yankees what bad news is all about.
Yankees'e kötü haberi verelim.
The bad news is we found all the money you illegally exchanged.
Kötü haber şu ki... Yasa dışı olarak değiştirdiğin parayı bulduk.
The bad news is the fun's almost over.
Kötü haber, eğlence neredeyse sona erecek.
Now, the bad news is I'm not gonna be filing a story this week, but...
Şimdi, kötü haber bu hafta yazı yazamayacağım, fakat- -
The bad news is that we do not have potassium nitrate
bununla birlikte, korsanlarla gerekirse kılıçla yumruk yumruğa mücadele ederiz.
The bad news is, it's a tie.
Kötü haber, berabere kaldınız.
The bad news is we drew a peculiar judge.
Kötü haber ise biraz acayip bir yargıca düştük.
Bad news is that neither of the contributions is consistent with the semen that was recovered from the crime scene.
Daha kötü haberse o DNA'ların hiç biri sizin olay yerinde bulduğunuz menilerle uyuşmuyor
Bad news is, your guy's tellin'the truth.
Kötü haberse, "seninki" doğru söylüyor.
But the bad news is that I can stand the sandwich, between you and me.
Fakat kötü olan, ben sandvicimi sevmiyorum, aramızda kalsın.
The bad news is, we'll have to redo the entire presentation.
Kötü haber ise, tüm sunumu en baştan yapmamız gerek.
Bad news is your boy Drama will not be joining us.
Kötü habere gelince... Drama bize katılamayacak.
The bad news is, the alcohol you just drank contains so much ethanol that it's going to bind with that nasty formic acid rampaging through your body, hence you're just gonna pee it out. Harmlessly.
Kötü habere gelecek olursak, içtiğin alkolün içeriğinde çok fazla etil alkol var, bu vücudundaki kötü formik asidin etrafını saracak ve geriye yapman gereken tek şey kalıyor, gidip işemek.
Bad news is John Henry's back where he started.
Kötü haber, John Henry başladığı yerde.
No apology is necessary Jim, but here's the bad news, gentlemen.
- Özre gerek yok Jim. Kötü bir haberim var :
This is bad news.
Bu kötü haber.
Is it bad news?
Kötü bir haber mi?
The last person a girl wants to hear bad news from is a woman who has it all.
Kötü haberi duymak isteyeceği son kişi, herşeye sahip bir kadındır.
I know this is bad news, Bonnie.
Bunun kötü bir haber olduğunu biliyorum, Bonnie.
What am I gonna do? This is seriously bad news...
Durum gerçekten kötü.
This is bad news for you, too, isn't it?
Senin için gerçekten de kötü oldu.
Which is why it pains me to be the bearer of such bad news.
İşte bu yüzden böylesi kötü haberleri iletmek beni üzüyor.
It's not bad news, is it Miss?
Kötü bir haber değil umarım efendim?
Is there bad news?
Kötü haberler mi var?
Ria, I hate to have come all this way to give you bad news but... I had to tell you face to face, give me credit for that at least when I tell you what it is.
Ria, bunca yolu gelip san kötü haber vermekten nefret ediyorum ama... sana yüzyüze anlatmalıydım, san olanları anlattığımda en... azından bunu yapmış olmamı takdir et.
Is that the good news or the bad news?
Bu, iyi haber mi? Kötü haber mi?
Is it... good news or, bad news?
O... iyi haber mi? kötü haber mi?
Roman Vadik is some serious bad news.
Roman Vadik gerçekten feci.
Roman Vadik is some serious bad news.
Roman Vadik çok tehlikeli.
That woman is bad news, and she's gonna get custody of that little girl.
Kadın şirretin teki. Küçük kızın velayetini alacak.
The bad news, Harry... is this little price tag.
Kötü haber, Harry... bu küçük fiyat etiketi.
- This is bad news
Bu, kötü haber.
Ok, I'll give you the good news first, which is not that good, but it's better than the bad.
Garcia, lütfen adamımızın coğrafi profilini halledebildiğini söyle.
Don't call the neighbors in the middle of the night unless the news is bad.
Komşularınızı gece aramamak. eğer haberler kötü değilse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]