But he won't listen traduction Turc
70 traduction parallèle
I've been trying to tell him. But he won't listen to me.
Ona anlatmaya çalıştım ama beni dinlemedi.
Thomas is a good man but he won't listen to anybody.
- Thomas iyi biri, ama kimseyi dinlemiyor.
I know that, but he won't listen.
Biliyorum ama dinlemiyor.
... but he won't listen to me.
... fakat beni dinlemeyecektir.
I explained it to him, but he won't listen.
Güzel güzel anlattım. Ama dinlemek istemiyor.
I told him not to soak his feet in the kitchen but in the yard but he just won't listen.
Ona ayaklarını suya mutfakta değil de bahçede sokmasını söylemiştim ama dinlemez işte.
But he just won't listen.
Ama dinlemiyor.
My dog won't listen if I hit him once or twice, but if I hit him ten times he'll learn!
Eğer onu bir ya da iki kez vurursam köpeğim duymaz, ama onu on kez vurursam, öğrenir bunu!
He'll listen, but you won't convince him, only reinforce his ideas.
Dinleyecektir ama onu ikna edemeyeceksin, sadece düşüncelerini güçlendireceksin.
I could've told you that. But he won't listen to me.
Bunu ben de söylerdim ama dinlemezdi.
I've forbidden him to touch the chickens but he won't listen.
Tavuklara dokunmasını yasakladım ama söz dinlemiyor.
He proved it, but they won't listen.
Bunu burada kanıtladı. Ama dinlemediler.
I told him that, but he won't listen to me.
Ben de söyledim, Majeste, ama dinlemiyor.
They wouldn't give you four points? Birnbaum refused absolutely. I begged him to give me those points but he won't listen.
Birnbaum'a yalvardım ama beni dinlemedi bile.
I've been trying to tell him that it's no-go, but he won't listen. God.
Ona bunun imkansız olduğunu söyledim ama dinlemiyor.
I've been tryin'to make him quit, but he just won't listen to me.
Bırakmasını söyledim, ama beni dinlemiyor.
I keep trying to get him to rest, but he won't listen to me.
Dinlendirmeye çalışıyorum ama beni dinlemiyor.
I twisted his arms to work with me but he won't listen.
Yardım etmesi için ayaklarına kapandım ama beni dinlemiyor.
Big Time Willie, that's what I've been trying to tell him but he won't listen.
Big Time Willie, ben de bunu söylüyorum ama beni dinlemiyor.
I'm try ing to tell something but you won't listen.
Sikeceğim ördeğini de yatağını da he! Laf anlatıyoruz, dinlemiyorsun ya! [MÜZİK BAŞLAR]
The guy's apologizing, but he won't listen.
Adam özür dilese de o dinlemiyordu.
I've talked to him all day, but he won't listen.
Onunla sabahtan beri konuşuyorum. beni dinlemiyor
He won't listen to his men, but he likes you.
Adamlarını dinlemeyecektir. Tek yapacağın ona güvenini göstermek.
I'd do it myself, but he won't listen to me anymore.
Kendim yapardım, ama artık beni dinlemiyor.
I've tried to get him help, but... counselling or something, but he won't listen to me.
Psikolojik danışmanlık gibi yollarla ona yardım etmeye çalıştım. - Ama bir türlü sözümü dinlemedi.
- I try to, but he won't listen.
- Deniyorum ama beni dinlemiyor.
I'd tell the president myself, but he won't listen to me.
Başkan'a kendim söyleyecektim, ama beni dinlemeyecekti.
That's what everyone says, but he won't listen.
Herkesin söylediği bu, ama dinlemiyor ki.
But even if I say no, he won't listen.
Ama hayır desem bile beni dinlemeyecek.
The guy over there's been staring at me all evening, and I told him he's wasting his time but he won't listen, so I've come over to talk to you because I know how this ends -
Şurdaki adam akşamdan beri bana bakıyor. Zamanını boşa harcadığını söyledim ama dinlemedi. Bu yüzden sana geldim, çünkü sonunun nasıl biteceğini biliyorum.
but he won't listen.
- Ona kalmasını söy... - Evet, ama dinlemeyecek.
But he won't listen.
Yok dinlemiyor.
Tom, he won't listen to me, but if you...
Tom, beni dinlemeyecektir. Ama sen...
Now, he won't listen to me, but maybe he'll listen to you.
Beni dinlemiyor ama belki sizi dinler.
I can give him peace and tranquillity, but he won't listen to me.
Ben ona ihtiyacı olan huzuru vereceğim ama bir türlü kabul etmiyor.
I will try but he won't listen.
Bunu deniyorum ama beni dinlemiyor.
You think you're that good? He won't listen to me, but he'II listen to you.
Beni değil ama seni dinleyecektir.
I already told him it's too high on one side, but he won't listen.
Cottle'a bir tarafının yüksek olduğunu söyledim ama beni dinlemiyor.
But he won't listen.
Ama o dinlemez.
I tell him but he won't listen.
Ona anlattım ama dinlemek istemedi.
And I asked him to leave, but he won't listen.
Gitmesini istedim ama dinlemiyor.
Mike won't listen to me, but he'll listen to you.
Mike beni dinlemez ama seni dinler.
He won't listen to us, but he would listen to Gordon ramsay.
Belki bizi dinlemez, ama Gordon Ramsay'i dinleyecektir.
But he won't listen.
Dinlemiyor ki.
We've listened to him for days, but he won't listen to us
Alacaklılar onu hapse attırmış.
I've tried to tell him I don't care, but he won't listen.
Önemli olmadığını söylemeye çalıştım ama dinlemedi.
I tell him that his father is working hard. He is the padishah that rules the world, but he won't listen.
Baban çok çalışıyor, o Hünkâr oldu, dünyayı yönetiyor diyorum ama dinlemiyor.
But you're no longer on the other end of the leash, and he won't listen to anyone else.
Ama sen artık tasmanın diğer ucunda değilsin, ve o artık kimseyi dinlemeyecek.
I wish he would listen to me, Your Majesty. - But he won't.
Amcama sözümün bir hükmü olsa keşke Hünkâr'ım.
I wanted to tell him something about the meeting, but he won't listen.
Dikkati dağılmış görünüyor. Toplantı hakkında bir şeyler söylemek istedim, ama beni dinlemedi.
But he won't listen to me.
Ama beni dinlemez.
but here's the thing 247
but here's the problem 16
but he doesn't 34
but here we are 98
but here's the deal 31
but here i am 78
but here it is 16
but he didn't answer 18
but here you are 88
but he didn't 242
but here's the problem 16
but he doesn't 34
but here we are 98
but here's the deal 31
but here i am 78
but here it is 16
but he didn't answer 18
but here you are 88
but he didn't 242
but here goes 21
but here 306
but hey 394
but he can't 43
but he wasn't 66
but he never did 33
but he's a good guy 21
but he is 82
but he's gone 56
but he's not here 42
but here 306
but hey 394
but he can't 43
but he wasn't 66
but he never did 33
but he's a good guy 21
but he is 82
but he's gone 56
but he's not here 42