Can't talk now traduction Turc

Listen, I can't really talk right now, okay?

Dinle, şu an gerçekten konuşamam, tamam mı?

I, uh, can't talk now.

Şimdi konuşamam.

All right, well, we can't talk about this right now.

Pekâlâ, şimdi bunları konuşamayız.

Look, I can't talk right now.

Şimdi konuşamam. Jake'i okula götürüyorum.

I can't talk to you now, Charlie.

- Şu an konuşamam, Charlie.

I can't find a single person at school who heard him talk, and now you're telling me that he's the Howard Stern of Neptune High?

Okulda konuştuğunu bile duyan birini bulamadım ve sen kalkmış onun okulun Howard Stern'i olduğunu söylüyorsun.

Look, I can't talk to you right now.

Şu anda seninle konuşamam.

I can't talk about that right now, okay?

Şu anda bunun hakkında konuşamam tamam mı?

Come on, I can't talk right now.

Şimdi konuşamam.

I'm sorry, I can't talk right now.

Üzgünüm, şimdi konuşamam.

Mom, look, I can't talk right now. I've got...

Anne, şu anda konuşamam...

Vincent, I can't talk right now.

Vincent, şu anda konuşamam.

This line is reserved for rockers only... so I can't really talk to you right now.

Bu hat sadece gerçek rockçılara aittir... Şu an senle konuşamam.

They can't talk right now.

Şuan konuşamazlar.

Hans, I can't talk right now!

Hans, şu an konuşamam!

- Vince, I can't talk to you right now.

- Vince, seninle şimdi konuşamam.

I can't talk now.

şimdi konuşamam.

- I can't talk right now, I got to go.

- Şimdi kouşamam, gitmem lazım.

I don't think she can talk to you right now.

Şu an seninle konuşabileceğini sanmıyorum.

- I can't talk right now. But you gotta come over and check this out. You're not gonna believe

Bunu telefonda anlatamam, buraya gelmelisin, buraya gel ve kendin gör, dostum, lütfen...

I can't talk right now.

Şu an konuşamıyorum.

Can't talk to you about numbers right now.

Şu an sayılarla ile ilgili bir şey söyleme.

I can't talk to you now.

Şimdi olmaz hayatım.

I can't really talk right now. Can I call you back later?

Seni sonra arayayım mı?

Can't talk to you right now.

Senle konuşamam şu an.

Mother, I can't talk now.

Anne, şu anda konuşamam.

AMY : Oh. I can't talk right now.

Şuan konuşamam.

Look, I can't think right now, let's talk about it tomorrow, ok?

.. şu an düşünecek durumda değilim yarın konuşalım olur mu?

I know you can't talk to me right now.

Şu an benimle konuşamayacağını biliyorum.

I can't talk now.

Şimdi konuşamam.

Samantha can't talk now.

Samantha şimdi konuşamaz.

Can't we talk right now?

Şimdi anlatamaz mıyım?

I can't talk to you now.

Kapatmam lazım.

- I can't really talk now.

Şu an gerçekten konuşamam, Jack.

This is not a good time for me. I can't talk just now.

Şu an müsait değilim, konuşamam.

You wouldn't let me talk back then, but you can't stop me now.

O zaman konuşturmamıştın ama bu sefer engel olamayacaksın.

I really can't talk right now.

Şu anda konuşamam.

I can't talk now.

- Şu anda konuşamam.

NO, I'M SORRY. I - I CAN'T TALK NOW.

Şu anda konuşamam.

I CAN'T TALK NOW.

Şimdi konuşamam.

I CAN'T TALK NOW!

Şimdi konuşamam.

That - that's great, Helena, that's so good, I can't really talk right now though.

Bu harika, Helena, çok iyi şu anda gerçekten konuşamam.

I can't really talk about it right now but... um... I'm really sorry! I...

Şimdi konuşamam.

You wanted a lawyer, now we can't talk to you.

Avukat istedin. Seninle konuşamayız.

- I can't talk about this right now.

- Şu anda bunu konuşamam.

- Can't talk now. I'll call you back.

- Simdi konusamam.

Can't talk now, Homer.

Şimdi konuşamam, Homer.

Piper, I can't really talk right now.

Piper, şu anda konuşamam.

I can't really talk about that right now.

Şu anda o konuyu konuşamam.

I can't talk right now.

Konuşmak için müsait değilim.

Yeah. I can't talk about this now.

Evet, şimdilik bundan konuşamam.