English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Coming your way

Coming your way traduction Turc

463 traduction parallèle
Coming your way!
Geliyorum!
They're coming your way :
Sana doğru geliyorlar.
They're both coming your way.
Şu anda hepsi size doğru geliyor.
All that's coming your way.
Sana zaten kendiliğinden gelir.
We're flying, coming your way
Uçuyoruz, size doğru geliyoruz
There's a lot of excitement coming your way.
Sizlere çok heyecan sunacağız.
You'd better get yourself ready...'cause one of the great ones is coming your way.
Kendini hazırlasan iyi olur çünkü en iyilerinden birini yaşayacaksın az sonra.
Enemy fighters coming your way.
Düşman avcıları size doğru geliyor.
He's coming your way.
Senin tarafına geliyor.
Lonely nights and lonely days coming your way.
Seni, uzun geceler ve yalnız günler bekliyor.
Raspberry Bush, she's coming your way.
Karanfilden elmaya. Size doğru geliyor.
Coming your way!
Sizinle geliyorum!
Colson, you got a whole bunch of people coming your way.
Colson, yığınla insan size doğru geliyor.
He's coming your way!
Senin taraftan geliyor!
You've got a runaway coming your way on track two!
Size doğru gelen denetimsiz bir tren var ikinci rayda
There's a runaway coming your way.
Size doğru gelen bi denetimsiz tren var.
Here's a song coming your way right now.
Bu şarkıyı senin için çalıyorum.
We're gonna hit some songs at you now. Coming your way.
Şimdi size birkaç şarkı sunacağız.
Here's a little James Brown coming your way.
Size küçük bir James Brown parçası sunuyoruz.
Hey, we got a great show coming your way today.
Bugün harika bir programımız var.
50,000 watts of power-packed love coming your way.
Kulağınız bende olsun.
There's a hurricane 600 miles off the coast of Cuba... possibly coming your way.
Kuba sahillerinin 600 mil dışında bir kasırga var... Muhtemelen bu tarafa geliyor.
There's lots of fun coming your way this weekend on U62.
Bu hafta sonu U62 size eğlence sunuyor.
They should be coming your way in one minute.
- 1 dakika içinde yolunuzun üstündeler.
Birthday gift coming your way!
Hediyen istediğin gibi olacak!
So... all this is coming your way, eh?
Şimdi, bütün bunlar senin, değil mi evlat?
You've got a big surprise coming your way.
Ama sana büyük bir sürprizim var ahbap.
Dodo. A taxi's coming your way.
Dodo, bir taksi size doğru geliyor.
- Subject vehicle coming your way.
- Size doğru geliyorlar.
The money train is coming your way.
- Para treni size doğru geliyor.
She's coming your way.
Sana doğru geliyor.
Watch it, coming your way.
Savunmaya dikkat!
If you see something this big with eight legs coming your way, let me know.
Şu büyüklükte sekiz bacaklı bir yaratık görürseniz haber verin.
"Dear God, please help me see danger coming my way, " and forgive the body count I will be sending your way. "
"Tanrım, lütfen başıma gelecek tehlikelerden beni koru, ve sana göndereceğim ölüleri affet."
What was your object in coming in the back way?
Neden arka yoldan geldin?
Say, by the way, tomorrow there'll be a pardon coming through... for one of your inmates, Vic Pardo.
Bu arada, mahkumlarınızdan Vic Pardo için... yarın bir af kararı gelecek.
By the way, as I was coming in just now I saw your comedian rehearsing.
Bu arada, az önce buraya girerken bir komedyeninizi prova yaparken gördüm. Harikaydı.
Oh, by the way, is your mother coming down for the big day against Ranley School?
Oh, aklıma gelmişken, annen Ranley'e karşı büyük güne geliyor mu?
The dice seem to be coming up your way.
Yolunuz zarla kessişmiş gibi görünüyor.
I appreciate your coming here all this way just to deliver this.
O kadar yolu bunu ulaştırmak için gelmenizi takdir ediyorum.
Earl, I'm coming more around to your way of thinking.
Earl, senin düşünce tarzına daha çok katılıyorum.
I want you in a way of cherishing your totality and your otherness and in the sense of a presence and a being and a whole coming and going in a room with grapefruit and a love of a thing, of nature
Seni bütünlüğünle, karşıtlığınla istiyorum. Varlığın, var oluşun, elinde greyfurtla..... odaya giriş çıkışınla, doğa sevgisiyle dolu oluşunla,..... her insanın sahip olduklarını istememen ve kıskanmamanla istiyor ve seviyorum.
I appreciate your coming all this way to see me.
Beni görmek için tüm bu yolu gelmenize minnettarım.
Bobby, they're coming your way.
Size doğru geliyorlar.
I appreciate your coming all this way to inform us.
Bunca yolu gelip bunları anlattığınız için minnettarım.
It is on the dark side and should be coming around your way in four hours.
Karanlık tarafta ve dört saat içinde önünüze çıkması lazım.
And, uh, there was just no way for me to prevent your brother-in-law from coming here.
Kayın biraderinizin buraya gelmesini engellememin bir yolu yoktu. Olacakları önceden kestirebilirdim belki...
Coming back this way on your return trip?
Dönüş yolunu buradan mı geçecek siniz?
Coming out the way you did can jolt your system.
Çıkış şeklin, vücut dengeni sarsabilir.
She chose your mom as a way of coming back but I guess you wouldn't understand that.
Bana geri gelmek için senin anneni seçti, senin anlayacağını sanmam. Ama gerçek.
Coming right your way, dear!
Hemen geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]