Does that work traduction Turc
1,005 traduction parallèle
- And how does that work?
- Peki bu nasıl oluyor?
And how does that work?
- Bu nasıl işler?
- And does that work?
- İşe yarıyor muydu?
And how much does that work out to per pound, my good fellow?
Kilosu kaça geliyor beyefendi?
How does that work?
Bu da ne demek oluyor?
- Does that work with all the girls?
- Kızlar buna tam oluyorum?
How does that work? Forgive me, but there's nothing more I can say.
Bağışlayın ama bu konuda söyleyebileceğim başka bir şey yok.
How does that work?
Nasıl bir şey yani?
Does that work?
İşe yarar mı?
Does that work out?
İşe yarar mı?
- How does that work with the tokens?
- Jeton işi nasıl gidiyor?
How does that work for you?
Ona ne dersin?
How does that work?
Yani nasıl oluyor?
- Does that speaker system work from here?
- Hoparlör sistemi buradan çalışıyor mu?
What does matter is that your work has been interrupted, your car wrecked.
Önemli olan işinizin kesintiye uğramış, arabanızın mahvolmuş olması.
AND HE CAN LOVE THE WORK THAT HE DOES AND TAKE A GREAT PRIDE IN IT.
Yaptığı işten iftihar eder.
It's always devices and the mouth that does the work.
İşi yapan aletler ve ağızdır.
You are in one of those folds in time which you have researched in your work, research that does you credit but is frowned upon by our regime.
O zaman katlarından birindesiniz, çalışmanızda araştırdığınız,... size itibar kazandıran ama ama rejimimizi kızdıran çalışmanızda.
But it don't never work out that way, does it?
Ama öyle olmuyor işte.
Does that mean that your plan is to hand over your secret work to a communist country?
Bu gizli çalışmanızı komünist bir ülkeye mi veriyorsunuz?
It's common knowledge, your honour, that he does in actuality work as a procurer, and the accused was his friend and accomplice.
Bu adamın hayatını kadın satıcılığı yapmakla kazandığı ve sanığın onun arkadaşı ve suç ortağı olduğu bilinen bir gerçektir.
That thing sure does a day's work!
Eminim bu şey bir gün çalışır!
- How does he work it? - It is not permitted to talk of that.
- Bunun konuşulmasına izin verilmez.
That's something a really clever killer might do... establish an unshakeable alibi for himself while somebody else does the dirty work.
Komiser, gidebileceğimi söyleyen kişi sizin üstünüz, değil mi? Oh, evet, şey, bunun gibi sıra dışı bir davada gerçek uzmanların ifade alması gerekiyor. Fakat sana sormak istediğim bir soru daha var.
- Does that coffee machine work?
- Şu kahve makinesi çalışıyor mu?
Unfortunately, for us, our line of work... limits our chances for publicity and travel... but this does not mean that we wish to go unnoticed.
Ne yazık ki, bizim için, iş çizgimiz... tanıtım ve seyahat şansımızı limitliyor... Fakat bu demek değil ki biz fark edilmek istemiyoruz.
But the test of a sword, the test of a technical practice that has some scientific theory, is "Does it work?"
Ancak bir kılıcın sınanmasında, teknik bir test uygulanarak,... "İşe yarıyor mu?" sorusu sorulur.
Tell me, uh, does that routine usually work?
Söylesene, bu taktik herzaman işliyor mu?
What the master means is that there was no one left to work here, so he had to rent new machines which he paid grain for, as he does with you all.
Efendinin demek istediği, burada çalışmak için kimsenin kalmadığıdır, ve o da yeni makinalar kiralamak zorunda kaldı, tahıl için para ödedi, hepinizin yaptığı gibi.
Hey, does that gun work?
Bu silah çalışmıyor mu?
Do you work in the same factory that mother does?
Annemle aynı fabrikada mı çalışıyorsun?
Annie, you may think that Miss Farrell does all the work but I'm a very busy man.
- Onu sinemaya götür. - Siz götürmeyecek misiniz? Farrell'ın yaptığını sanabilirsin ama ben çok meşgul biriyim.
There's a dentist in town that does the work.
Şehirdeki bir dişçi yapıyor.
Doesn't work that way, does it?
Öyle olmuyor değil mi?
Trish, does that tractor out in the yard work?
Bu boş. Trish, bahçedeki traktör çalışıyor mu?
That's amazing, Q. It does work.
Bu harika. Çalışıyor.
That doesn't really work, does it?
Hiç de uyuşmuyor, öyle değil mi?
Does that fire truck work?
Şu itfaiye kamyonu çalışıyor mu? Pompası ve aksesuarlarıyla?
Beam bridge makes that it does not work!
Işın Köprüsünü kırdı.
Does that car of yours work?
Şu araban çalışıyor mu?
Once the people see that God does not work miracles for those who oppose me, but that they are executed as ordinary political prisoners- -
İnsanlar Tanrı'nın düşmanlarım için mucizeler yapmadığını ve sıradan mahkumlar gibi infaz edildiğini görünce...
You work as hard as he does and you're not like that.
Sen de onun gibi çok çalışıyorsun ama onun gibi değilsin.
- Does that work?
- İşe yarıyor mu?
- How does that thing work?
- Bu nasıl çalışıyor?
It celebrates all the people who work, so that all the people who don't get to live longer and have more than he does.
Çalışan insanları kutluyor, Çünkü çalışmayan insanlar... daha uzun yaşıyor ve ondan fazlasına sahip oluyor.
Does that olen oler there work?
Şuradaki fırın çalışıyor mu?
- Does that really work?
- Bu gerçekten de işe yarıyor mu?
Does that look like the work of two-bit hoods?
Sence bu soygun ikinci sınıf gibi mi görünüyor?
Does that thing work as a teleport?
- Bu şey ışınlama yapmıyor mu?
- Does that thing work?
- O şey çalışıyor mu?
Does that radio work?
Telsiz çalışıyor mu?
does that work for you 25
does that make sense 109
does that mean 106
does that bother you 59
does that sound good 41
does that ring any bells 18
does that make any sense 52
does that make sense to you 21
does that ring a bell 47
does that mean something to you 29
does that make sense 109
does that mean 106
does that bother you 59
does that sound good 41
does that ring any bells 18
does that make any sense 52
does that make sense to you 21
does that ring a bell 47
does that mean something to you 29