Feet away traduction Turc
889 traduction parallèle
Eight feet away from where I'm sitting, right here... there's enough gold to make me sole owner and proprietor... of a pub as big as the Crystal Palace.
Üç metre ötemde... beni, Crystal Palace kadar büyük bir pubın... tek sahibi yapmaya yetecek altın duruyor.
Two feet away from the tree.
Sizin nazik parmaklarınızla üç parmak.
- No. He was a few feet away looking over at the view.
Birkaç dama ötededen manzarayı izliyordu.
That arrow couldn't have come from more than 10 feet away.
Bu ok en çok 3 metre uzaktan atılmıştır.
He stood only a few feet away from me.
Benden sadece bir kaç adım ötedeydi.
Between shooting two men six feet away and hitting a target at 100 feet, there's a certain difference.
2 metre ötedeki iki adamı vurmakla 30 metreden bir hedefi vurmak çok farklı şeyler.
He said he left you because he didn't trust you 5 feet away.
Sana güvenemeyeceği için seni terk ettiğini söyledi.
The car will be 10 feet away.
Araba birkaç metre ötemde olacak.
And may I suggest that if we're ever to finish this story... you stay at least two feet away from me.
Filmi bitirmek istiyorsak birbirimizden 60 santim uzak dursak fena olmaz.
The rescue workers are now only 26 feet away.
Kurtarma ekibinin ona ulaşmasına sadece 8 mt. kaldı.
He died a quarter of an hour ago... with the drill just 10 feet away.
15 dakika önce sondajın ona ulaşmasına sadece 3mt. kala öldü.
Then he sort of whirled and turned, and I guess he was about 40 feet away.
Sonra şöyle bir bakındı ve bana döndü. Sanırım bana uzaklığı 12 metre falandı.
The SS, the untouchables, to be addressed from ten feet away.
SS'ler, dokunulmazlar, on metre uzaktan konuşulabilinenler.
She had to be able to identify a person 60 feet away, at night, without glasses.
Gözlüksüz, gece yarısı bir insanı 60 feet uzaklıktan tanıyabilir olmalı.
You work 20 feet away from where it happened.
Olayın olduğu yerden 6 metre ötede çalışıyordun.
It's going in... It must be about three feet away. A beautiful, beautiful approach shot.
Giriyor... 1 metre uzakta olmalı.
Asked to be buried near his maw, only 20 feet away, as she's too true a woman to have the likes of him any closer.
Annesinin yanına gömülmeyi istedi. Tabii 6 metre ötesine, çünkü anasına layık olmadığını hissediyormuş.
Jules was happy and moved his feet away.
Jules neşesine kapılarak hemen kendi ayakkabilarını çıkardı.
The roadblock is 3000 feet away.
Barikat yaklaşık 1000 metre uzaklıkta.
That's the truck, just 20 feet away.
Bu da kamyon, sadece 20 adım uzaklıkta.
And they're 70 feet away in the other room.
Burada yaralanmamız imkânsız.
We were only a few feet away.
Sadece birkaç adım ötedeydik.
If she moves more than ten feet away, zzzt!
Üç adımdan fazla ileri giderse, zzzttt!
They were only a few feet away!
- Sadece birkaç adım uzaktaydılar!
Whoever shot wasn't even 30 feet away, between those rocks.
30 metre uzaktaki kayalar arasından vurdu.
- From 50 feet away, it'll look perfect.
- 50 metre uzaktan kusursuz görünecek.
So he tells me to pull over by making signs like these. There he is, only seven feet away, and there I am, a gun in my pocket. I wanted to shoot one myself before it ended.
Hemen oracıkta motosikleti bozulmuş, yırtık pırtık bir üniforma içinde saçları oldukça uzamış bir yaprak gibi titreyen bunak, yüzü solmuş bir Boche var.
Secondly, we were 60 feet away.
İkincisi kıyıdan yaklaşık 20 metre uzak seyrediyorduk.
We were 60 feet away, right?
- En az 20 metre uzağından geçtik.
He asked you to keep 60 feet away. There were people swimming.
Kıyıya 20 metreden daha yakın seyredilmesini istemiyor o kadar.
Ten feet away from the police station.
Polis karakolunun hemen köşesinden.
Maybe only 2 or 3 feet away from me.
Benden belki ancak bir metre uzaktalar.
But he had to quit prospecting... twenty feet away from mother lode, just like always.
Ama maden arama çalışmasına her zamanki gibi ana damara altı metre kala son verdi.
Before your very eyes, on the open stage... just a few feet away from you... madame will appear... in the brilliant colors of 1001 nights.
Gözlerinizin tam önünde, açık sahnede sizden birkaç adım ötede Madam, 1001 gecenin parlak renkleriyle sahne alacak.
What happens when your opponent is 20 feet away with a 12-gauge pump gun?
Ama rakibin 10 metre ötede üzerine tüfek doğrulttuğunda ne olacak?
Standing 6 feet away from my father and then just walking away.
Babamın 2 metre ötesindeyken yürüyüp gittim, işte.
Don't worry. Just keep your hands and feet away from his mouth.
Kendine saygın yok mu hiç?
Because everybody I know is ten feet away.
Tanıdığım insanların hepsi de iki adım ötede.
They hurt my feet, and I gave them away.
Ayağıma olmuyor diye birine verdim.
On your feet! Away to the debriefing room.
Sorgu odasına.
She just looks at a man, and right away he starts... scraping sand with both feet.
Bir göz süzüşüyle, erkekleri... kendinden geçirir.
See how the tread of my feet has worn the stones away?
Ayaklarımın izlerinin taşları nasıl eskittiğini görüyor musun?
Any of the limbs of the large trees growing at a level of less than six feet are to be cut away.
1,5 metreden kısa ağaç dalları da kesilecek.
Ten feet away from me.
- Bir kaç metre ötemde.
You open the trap, and she runs away, even on two feet.
Biri utakları açınca da yaralı bile olsa hemen kaçar.
If you'd been five feet further away, you'd have missed him entirely.
Adamdan iki metre uzakta olsaydın, onu ıskalayabilirdin.
She was only a few feet away behind the window.
Annesi pencereden sadece birkaç santim uzaktaymış.
Go away with your two feet!
İki ayağını da al ve git!
In the event of an abort, the tower will carry the command module away from the launch vehicle and will activate a system of control shift at 10.000 feet.
Olası bir iptal durumunda bu kule, komuta modülünü fırlatma aracından ayıracak ve 10.000 fitte, kontrol sisteminin değişmesini sağlayacak.
It's kind of difficult to put your cold feet on somebody's spirit, especially when they're 400 miles away.
Korkularını birinin ruhuna yansıtmak biraz zor. Hele ki 650 kilometre uzaktaysa...
- Bombs away at 8000 feet.
- 8000 feet de bombaları atmaya hazır olun.
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away from you 37
away present 49
away party 43
feet tall 111
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away from you 37
away present 49
away party 43
feet tall 111
feet deep 20
feet up 44
feet apart 19
feet high 56
feet per second 35
feet long 45
feet off the ground 16
feet in the air 27
feet down 32
feet up 44
feet apart 19
feet high 56
feet per second 35
feet long 45
feet off the ground 16
feet in the air 27
feet down 32