For the millionth time traduction Turc
78 traduction parallèle
You are not going to encounter for the millionth time the reality of experience and forge in the smithy of your soul the uncreated conscience of your race.
Deneyimin gerçekliğiyle milyonuncu kez karşılaşıp ırkının yaratılmamış bilincini dövmeyeceksin ruhunun örsünde.
" I go to encounter for the millionth time the reality of experience...
"Milyonuncu kez karşılaşma gidiyorum deneyimin gerçekliğini"...
For the millionth time, Snuggle by the fireplace, Order curry from Tandoori Palace,
Şömine karşısında birbirimize sarılıp, tüm gece boyunca aşk yapamaz mıydık?
For the millionth time, it wasn't MY gun.
Milyon defa söyledim. Silah benim değil O adamın.
For the millionth time, I didn't do it!
Milyonuncu kez söylüyorum ben yapmadım!
All right, TNT, for the millionth time, listen up.
Pekala TNT. Milyonuncu kez anlatıyorum. Dinleyin.
Mr Elkins, for the millionth time, sit down.
Bay Elkins, milyon kere söyledim, oturun.
For the millionth time, her name is Tina.
Milyonuncu kez söylüyorum, onun adı Tina.
For the millionth time, people, it's all about the looks!
Milyonlarca yıldır insanlar, görünüşle ilgilenir!
So now I'm just gonna kiss you for the millionth time and say, "Be seeing you."
Şimdi seni bir milyonuncu kez öpeceğim ve "Görüşürüz." diyeceğim.
For the millionth time, I was a patsy.
Milyonuncu kez söylüyorum, ben kurbandım.
Dad, for the millionth time,
Franny, diyaloglarıma çalışmak için yardımına ihtiyacım var.
For the millionth time, Sleep-eating is a very serious and delicious medical condition.
Milyonuncu kez söylüyorum uyuryerlik çok ciddi ve çok lezzetli bir sağlık sorunudur.
Hey, kid, why don't you ask your mama... can you come over here to play with me today? For the millionth time, child, I'm a grown man... and that's not my mama!
Eğer zahmet edipte değerleri okusaydılar hesaptaki paranın giderek azaldığını görebilirlerdi.
For the millionth time, what do you know about this kid?
Milyonuncu kez soruyorum bu çocuk hakkında ne biliyorsunuz?
Then at this retrospective, they showed "Life Is All You Get" for the millionth time.
Bir festivalde, yirmi bininci kez "Hayat bir inşaat alanı" gösteriliyordu.
Spare me the apology for butting into my life for the millionth time.
Hayatıma milyonuncu kez karıştığın için özür dilemene hiç gerek yok.
What's going on? Just talking to my sponsee for the millionth time this week.
Delilikten yırtmışsın diyorlar.
For the millionth time, I had no idea what he was up to!
Milyon defa söyledim, neyin peşinde olduğunu bilmiyordum!
The zoning board shut us down for the millionth time.
İmar kurulu bizi gene geri çevirdi.
Or hearing for the millionth time about your new Gore-tex gloves and how they "wick away the water."
Ya da binlerce kez yeni Gore-tex eldivenlerini ve su geçirmez olduklarını duyduğum gibi.
For the millionth time, no.
Milyonuncu kez söylüyorum, hayır.
For the millionth time, no, I'm not pregnant.
Yüzüncü kez, hayır, hamile değilim.
And for the millionth time, I don't know where he is.
Birinci defa söylüyorum. Nerede olduğunu bilmiyorum.
God forbid for the millionth time It's scary!
Tövbeler olsun töbe. Yüzbin kere töbe, milyon kere töbe.
For the millionth time, George, I'm sorry, okay?
Bir milyonuncu kere özür dilerim George.
I don't have time to go visit the Colosseum for the millionth time.
Collosseum'a milyonuncu kere gitmeye vaktim yok...
For the millionth time, I am sorry. And I did not stop talking to you because we had sex.
- Evet çok üzgünüm.. bi daha konuşucam söz
Oh, my God, for the millionth time, yes, I booked the boring spa in Mobile, yes, we have reservations at Mobile's most boring restaurant, and yes, we're staying at the dullest hotel in America,
Aman Tanrım. Milyonlarca defa söylediğim gibi, Mobile'deki sıkıcı spa merkezinde yer ayırdım. Mobile'in en sıkıcı restoranında rezervasyonumuz var,
Hey, for the millionth time, they're not plugs.
Milyonuncu kez söylüyorum ;
And for the millionth time, no, he's not! He's a fake! Oh, he's faking it, is he, Jing?
Sizin veletlerin biraz zor kavradığını duymanın zor gelebileceğini biliyorum.
For the millionth time, just because a road's not on a map, doesn't mean it's not a road!
Milyon kez dedim, bir yolun haritada olmaması, onun yol olmadığı anlamına gelmez.
But after Kara broke my heart again for the millionth time, I said screw being nice, suited up and started lying to get what I want.
Fakat Kara, kalbimi milyonuncu kez kırdıktan sonra başlarım iyiliğe deyip takımları çektim ve istediğimi elde edebilmek için yalan söylemeye başladım.
For the millionth time, we got red, we got white, so...
Milyon defa söyledim, kırmızı ve beyaz şarabımız var,
- For the millionth time... that was an accident.
- Milyon kere söyledim...... o bir kazaydı.
For the millionth time, I am sorry about the concert.
Bininci defa, konser için özür dilerim.
For the millionth time, Jo and I are not into each other.
Bir milyonuncu kez söylüyorum Jo'yla birbirimizden hoşlanmıyoruz.
- myself to random boys. - For the millionth time, - that was an accident.
Defalarca kez söyledim, kazayla oldu o.
Well, here they are for the 7 millionth nine hundred and sixteenth thousand, forty-second time.
İşte geldiler. 7,916,042. kere buradasınız.
Try lying, tampering with humans breaking inter-dimensional law for the umpteen-millionth time- -
Yalan söyledin, insanları kandırdın, boyutlar arası kanunu milyonuncu kez çiğnedin...
- No. I'm offering my undying love for the ten millionth time.
Sana ölümsüz aşkımı sunuyorum on milyonuncu kez.
Can I make a suggestion for the eight millionth time?
Bir öneride bulunabilir miyim? Bu sekiz milyonuncu olacak.
Looking for streamers and a marching band because this will be the one-millionth time I've had to shake off something you've said.
Gözlerim flamaları ve bandoyu arıyor, çünkü bu söylediğin bir şey için kafa sallamamın tam bir milyonuncu töreni olacak.
No. Brittany, for the 20 millionth time... me and Troy never, like, did anything.
Brittany, 20 milyonuncu kez söylüyorum... ben ve Troy bir şey yapmadık.
For the millionth time, yes!
Dilimde tüy bitti söylemekten, evet!
Had to go around Sarah's for the 50 millionth time this week.
Bu hafta Sarah'ya elli milyonuncu kez gitmesi gerekti.
Or should I say... For the 10 millionth time, I wasn't really trying to kill myself.
Ya da şöyle demem lazım 10 milyonuncu kez söylüyorum, kendimi gerçekten öldürmeye çalışmıyordum.
I am not having this conversation with you for literally the one millionth time!
Bunu yapmıyorum. Bu konuşmayı milyonuncu kez yapmayacağım. Hadi ama.
Excitement and revelry in South Park as a little boy has just made the General Tsao's chicken joke for the one millionth time!
Bir çocuğun'General Tsao korkaktır'şakasını yapan bir milyonuncu kişi olmasının ardından, South Park'ta heyecan ve şenlik havası hakim.
we can watch "the notebook" for, like, the millionth time.
Not Defteri'ni izleyebiliriz, milyonuncu kez.
Too touristy. Look. You just graduated for the millionth time.
Bak, şaka yaptığımı sandığını biliyorum ama ciddi ciddi ayrılıyorsun.
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the first time 465